7-8 Yaş Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar Sıla ve Burak adında iki yakın arkadaş varmış. Sıla ve Burak her sabah okullarına el ele yürüyerek giderlerdi. Hayalleri, planları ve gün boyunca bulmayı umdukları güzel şeyler hakkında sohbet ettikleri, sevdikleri bir rutindi bu. Ama bir gün, o bildik yolda yürürken, gözlerine alışılmadık bir şey takıldı. Orada, ağaçların arasına gizlenmiş, daha önce hiç görmedikleri bir kapı duruyordu. Canlı renklerle parıldıyor ve onları daha yakına davet ediyor gibi görünen yumuşak bir ışıltı yayıyordu.
Merak gözlerinde parladı ve el ele bu büyülü kapıya yaklaştılar. Kapının önünde durduklarında Sıla’nın gözleri heyecanla açılırken, Burak’ın kaşları merakla çatıldı. Birlikte bir adım atmaya karar verdiler ve kapıdan içeri adım attılar.
Kapıdan geçtiklerinde gizemli bir dönüşüm meydana geldi. Renkler daha canlı hale geldi, ağaçlar uzadı ve çiçekler sadece rüyalarında gördükleri muhteşem tonlarda açtı. Büyülü kapı onları her şeyin mümkün olduğu bir diyara götürmüştü.
Çok geçmeden maceralarının daha yeni başladığını fark ettiler. Büyülü kapı onları her şeyin mümkün olduğu bir diyara götürmüştü. Konuşan hayvanlar onlara inanılmaz yolculuk hikâyeleriyle yaklaşıyor, periler onları şefkatle karşılıyor ve periler onları ormanın derinliklerinde saklı gizli yerlere götürüyordu.
Heyecan dolu olsalar da, Sıla ve Burak bu bilinmeyen dünyada yollarını bulurken bir parça korku hissettiler. Ama birlikte çok daha cesur ve güçlü olduklarını bilerek el ele tutuştular. Karşılaştıkları engelleri aşmanın yolunun dostluk ve güvenden geçtiğini keşfettiler.
Yolculukları boyunca Sıla ve Burak, bulmaca ve bilmeceleri çözmeleri için onlara meydan okuyan yaramaz bir büyücüyle karşılaştılar. Onlara nezaketin önemini öğreten yalnız bir devle tanıştılar ve hatta neşeli bir grup dansçı elfle kahkahalarını paylaştılar. Her karşılaşma onlara sonsuza dek değer verecekleri değerli dersler öğretti.
Bu büyülü diyarın derinliklerine indikçe, Sıla ve Burak bu dünyadaki sihrin sadece büyüler ve efsunlardan ibaret olmadığını anladılar. Asıl sihir sevginin, iyiliğin ve dostluğun gücüydü. Başkalarına şefkat gösterdikçe ve zor zamanlarda birbirlerine destek oldukça gerçek sihrin kendi içlerinde olduğunu keşfettiler.
Sonunda, birçok heyecan verici maceradan sonra, Sıla ve Burak kendilerini tekrar büyülü kapıda buldular. Sıla ve Burak, büyülü kapının ardında keşfettikleri diyara adım atmışlardı. Ancak bu sefer, güneş daha parlak parlıyordu ve kuşlar daha neşeli şarkılar söylüyordu. Sıla’nın eli Burak’ın elinde sıkıca tutulmuştu ve heyecanla etraflarına bakıyorlardı.
İlk durağımız, “Gülen Çiçek Vadisi”ydi. Burada çiçeklerin renkleriyle yarışan bir gülümseme yarışması düzenleniyordu. Sıla ve Burak, en güzel gülümsemeyi yapmak için yarıştılar. Periler, onlara “Gülümseme tohumları” verdi ve çiçeklerin arasında dans ederken gülümsemelerini büyüttüler. Sonunda, Sıla’nın gülümsemesi bir papatyanın yaprakları kadar genişti ve Burak’ınki de bir güneş kadar parlaktı. Periler onları tebrik etti ve “Gülen Çiçek Vadisi”nden ayrıldılar.
Bir sonraki durağımız, “Konuşan Ağaç Ormanı”ydı. Burada ağaçlar, eski hikayeleri anlatıyor ve sırları paylaşıyordu. Sıla ve Burak, en yaşlı ağaç olan Meşe Amca ile sohbet ettiler. Meşe Amca, onlara dostluğun ve sadakatin önemini anlattı. “Bir ağaç yalnızca kökleri kadar güçlüdür” dedi. Sıla ve Burak, Meşe Amca’nın sözlerini kalplerine kazıdılar ve onunla vedalaştılar.
Son durağımız, “Peri Dansı Göleti”ydi. Burada suyun üzerinde dans eden renkli ışıklar vardı. Periler, Sıla ve Burak’a dans etmeyi öğretti. Sıla’nın etekleri suyun üzerinde hafifçe süzülüyordu ve Burak, perilerin müziğiyle uyum içinde hareket ediyordu. Göletin ortasında, birlikte döndüler ve gülen yıldızlar onları izledi.
Büyülü maceraları boyunca Sıla ve Burak, dostluklarını daha da güçlendirdiler. Her anı, her ders ve her gülümseme, onların kalplerinde sonsuza dek yaşayacaktı. Büyülü kapıya geri döndüklerinde, Sıla ve Burak birbirlerine sarıldılar ve “Bir varmış bir yokmuş” dediler. Artık gerçek dünyalarına dönmüşlerdi, ama kalpleri hala büyülü diyarın sihrini taşıyordu.
Ve böylece, Sıla ve Burak birlikte, önlerine çıkan her türlü gizemli olaya göğüs gerebileceklerini fark ettiler. Güven, sevgi ve dostlukla her gün kendi sihirlerini yaratabileceklerini biliyorlardı. Ve 7-8 yaş masalı burada bitmiş.
7-8 yaş masalına benzer uyku masalları okumak için masal okuyoruz linkine basabilirsiniz.
Çocuk masalları kategorimize üstüne tıklayarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz. tıklayabilirsiniz.