Ağaçtan Düşen Elma Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Güzel bir ormanın içinde, dalları gökyüzüne uzanan kocaman bir elma ağacı varmış. Bu elma ağacının dallarında büyüyen parlak kırmızı elmalar, güneş ışığında adeta pırıl pırıl parlıyormuş.
Bir gün, bu ağacın dallarında asılı duran bir elma, dalından hafifçe sallanmış ve rüzgarın tatlı esintisiyle yerinden kopmuş. Elma, düşerken kendi kendine, “Acaba yere düşerken canım acır mı?” diye düşünmüş. Ancak elma, yumuşacık otların üzerine düşüvermiş ve hiç acı hissetmemiş.
Elma yere düştükten sonra etrafına bakmış ve yeni arkadaşlar edinmek istemiş. İlk olarak, yakınında zıplayan küçük bir tavşanla karşılaşmış. Tavşan, elmanın parlak kırmızı rengini görünce merakla yanına gelmiş ve “Merhaba! Sen kimsin?” diye sormuş.
Elma, nazikçe gülümseyerek, “Ben, bu ağacın en üst dallarından birinde büyüyen bir elmaydım. Şimdi ise yere düştüm ve yeni arkadaşlar edinmek istiyorum,” demiş.
Tavşan, sevimli bir şekilde kulaklarını sallayarak, “Ben de tavşanım. Seninle arkadaş olmayı çok isterim,” demiş. Böylece elma ve tavşan, arkadaş olmuşlar. Tavşan, elmayı diğer arkadaşlarıyla tanıştırmak istemiş ve birlikte ormanın içine doğru gitmişler.
Bir süre sonra, bir sincabın ağaçtan ağaca zıpladığını görmüşler. Tavşan, sincaba seslenmiş, “Merhaba Sincap! Yeni bir arkadaşımız var, tanışmak ister misin?” Sincap, merakla aşağıya inmiş ve elmayı görmüş. “Merhaba! Ben Sincap. Seninle tanışmak ne güzel,” demiş. Elma da sincaba kendini tanıtmış ve üçü birlikte oynamaya başlamışlar.
Oyun oynarken, bir kertenkele çıkagelmiş. Kertenkele, elmanın parlaklığını görünce şaşırmış ve yanına gelip, “Bu parlak arkadaş kim?” diye sormuş. Tavşan ve Sincap, kertenkeleyi elmayla tanıştırmışlar. Kertenkele, elmayı çok sevmiş ve onlara katılmış.
Son olarak, bir kuş, dalların arasında şarkı söyleyerek uçuyormuş. Kuş, aşağıya inip arkadaşlarının yanına gelmiş ve “Merhaba! Ne güzel bir şarkı söylüyorsunuz. Ben de katılabilir miyim?” demiş. Elma, kuşun sıcak karşılamasıyla mutlu olmuş ve “Tabii ki, katıl,” demiş.
Böylece elma, tavşan, sincap, kertenkele ve kuş, birlikte oyunlar oynayıp şarkılar söyleyerek çok iyi arkadaş olmuşlar.
Bir gün, hepsi birlikte bir oyun oynamaya karar vermişler. Tavşan, “Hadi, saklambaç oynayalım!” demiş. Herkes bu fikri çok beğenmiş ve hemen saklanacak yerler aramaya başlamışlar.
İlk olarak tavşan gözlerini kapatmış ve “Ondan geriye sayıyorum, herkes saklansın!” demiş. Tavşan sayarken, elma bir çalı arkasına yuvarlanmış, sincap bir ağacın arkasına saklanmış, kertenkele bir taşın altına gizlenmiş ve kuş da bir dalın arkasına uçmuş.
Tavşan, saymayı bitirip gözlerini açmış ve saklanan arkadaşlarını bulmaya başlamış. İlk olarak kertenkeleyi bulmuş. “Seni buldum!” demiş neşeyle. Sonra sincabı ve kuşu bulmuş. Ancak elmayı bulmakta zorlanmış.
Tam pes etmek üzereyken, elmanın yuvarlanarak çalının arkasından çıktığını görmüş ve “İşte seni buldum!” demiş gülerek. Elma ve diğer arkadaşları da gülmüşler ve birbirlerini kutlamışlar. Bu oyun, hepsinin birbirine daha da yakınlaşmasını sağlamış.
Günler geçmiş ve elma, ormanda birçok macera yaşamış. Ancak bir gün, elmanın bulunduğu yere bir çiftçi gelmiş. Çiftçi, yere düşen elmaları toplamaya başlamış. Elmayı görünce, “Bu elma ne kadar parlak ve güzelmiş,” diyerek onu da sepetine koymuş. Elma, çiftçinin onu nereye götüreceğini merak ediyormuş.
Çiftçi, elmayı evine götürmüş ve çocuklarına göstermiş. Çocuklar, elmanın parlaklığını ve güzelliğini görünce çok sevinmişler. “Merhaba Elma! Seninle tanışmak çok güzel. Bize ormanda yaşadıklarını anlatır mısın?” demişler.
Elma, çocuklara arkadaşlarıyla olan maceralarını anlatmaya başlamış. “Ormanda çok güzel arkadaşlar edindim. Tavşanla zıpladık, Sincapla ağaçlara tırmandık, Kertenkeleyle saklambaç oynadık ve Kuşla şarkılar söyledik. Birlikte vakit geçirmek çok eğlenceliydi,” demiş.
Çocuklar, elmanın anlattıklarını dinlerken büyük bir keyif almışlar. “Ne kadar güzel anılar biriktirmişsin! Peki, bizimle de arkadaş olur musun?” diye sormuşlar.
Elma, gülümseyerek, “Tabii ki, sizinle de arkadaş olmak isterim,” demiş. Çocuklar, elmayı ellerine alıp bahçeye çıkmışlar ve onunla oyunlar oynamaya başlamışlar. Birlikte koşmuşlar, zıplamışlar ve çok eğlenmişler.
Gün sonunda, çocuklar elmayı sepetlerine geri koyarken, “Seninle çok güzel vakit geçirdik. Seni asla unutmayacağız,” demişler.
Elma, çocukların bu sıcak sözleriyle mutlu olmuş ve “Ben de sizleri unutmayacağım. Her zaman arkadaş kalacağız,” demiş.
Ve böylece, elma hem ormanda hem de çocukların kalbinde unutulmaz dostluklar kurmuş. Masal burada bitmiş. Gökten üç elma düşmüş: Biri Ağaçtan Düşen Elma masalını yazana, biri masalı anlatana, biri de minik dinleyiciye.
Ağaçtan Düşen Elma Masalına benzeyen “Masallar” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Her gün yeni bir masal dinlemek için ise Youtube ve İnstagram hesaplarımızı takip edebilirsiniz.