Ali ve Uçan Halı Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, kum tepeleri ve palmiye ağaçlarıyla çevrili uzak bir çöl kasabasında Ali adında meraklı ve cesur bir çocuk yaşarmış. Ali, her zaman büyük maceralar yaşamak istermiş. En büyük hayali ise gökyüzünde uçmakmış.
Bir gün, Ali’nin büyükbabası ona eski ve yıpranmış bir halı vermiş. “Bu halı sıradan bir halı değil,” demiş büyükbabası. “Bu, uçan bir halı.” Ali, büyükbabasının sözlerine inanmakta zorlansa da, halıyı odasına götürmüş ve incelemeye başlamış.
Akşam olduğunda, Ali halının üstüne oturmuş ve “Uç!” diye bağırmış. Birdenbire, halı titremiş ve yerden yükselmeye başlamış. Ali’nin gözleri kocaman açılmış ve kalbi heyecanla çarpmış. Halı, onu gökyüzüne doğru hızla yükseltmiş.
Gökyüzünde süzülürken, Ali alttaki çölün genişliğine hayran kalmış. Halı, onu rüzgarın kanatlarında bir o yana, bir bu yana savurmuş. Rüzgarın sesi, Ali’nin kulağında bir şarkı gibi yankılanmış. Yüksekte, kuşların arasında olmak ona büyük bir özgürlük hissi vermiş.
Bir süre sonra, Ali ufukta parlayan bir ışık görmüş. Bu ışık, gizemli ve ışıltılı bir kaleden geliyormuş. Ali, halıya kaleye doğru gitmesini söylemiş ve halı hızla o yöne doğru süzülmüş.
Kale, büyük ve görkemliymiş, ama aynı zamanda biraz ürkütücüymüş. Ali cesaretini toplayarak içeri girmiş. İçeride, duvarlarda eski resimler ve haritalar asılıymış. Ali, bir haritayı dikkatle incelemiş ve haritanın büyük bir hazineyi gösterdiğini fark etmiş. “Bu, büyük bir macera olacak!” diye düşünmüş.
Ali, haritayı takip ederek kalenin derinliklerine inmiş. Dar geçitlerden geçmiş, yüksek duvarlara tırmanmış ve sonunda büyük bir kapıya ulaşmış. Kapıyı açtığında, içeride parlayan altınlar ve değerli taşlarla dolu bir hazine odası bulmuş.
Ama tam o sırada, büyük bir ejderha belirivermiş. Ejderha, hazineyi koruyormuş ve Ali’ye doğru kükremiş. Ali, korkusunu yenerek ejderhaya yaklaşmış ve ona hazinenin neden burada olduğunu sormuş.
Ejderha, hazineyi kötü insanların elinden korumak için burada olduğunu anlatmış. Ali, ejderhaya güven vermiş ve ona hazinenin iyi amaçlar için kullanılacağına söz vermiş. Ejderha, Ali’nin cesaretine ve dürüstlüğüne inanarak ona hazinenin bir kısmını vermiş.
Ali, uçan halısına binerek hazineyle birlikte kasabasına dönmüş. Kasabanın halkı, Ali’nin hikayesini duyduğunda çok etkilenmiş ve onu kutlamışlar. Ali, hazineyi kasabanın iyiliği için kullanmış, yeni okullar ve hastaneler yaptırmış. Herkes Ali’nin cesaretine hayran kalmış ve onunla gurur duymuş.
Fakat Ali’nin macerası burada bitmemiş. Bir gün, kasabanın yakınlarındaki büyük bir ormanda tehlike olduğunu duymuş. Halısına atlayarak hemen ormana doğru yola çıkmış. Ormanda, büyük bir nehrin kenarında kalmış hayvanlarla karşılaşmış. Nehrin suları hızla yükseliyormuş ve hayvanlar mahsur kalmış.
Ali, cesurca halısını nehrin üzerine yönlendirmiş. Hayvanları tek tek halısına alarak güvenli bir yere taşımış. Bu zorlu görev sırasında, halısı sulara batacak gibi olmuş ama Ali asla pes etmemiş. Her hayvanı kurtardıktan sonra, kasaba halkı Ali’ye bir kez daha hayran kalmış.
Ali’nin maceraları hız kesmeden devam etmiş. Bir başka gün, kasabanın üzerindeki bulutlar kararmış ve büyük bir fırtına patlak vermiş. Fırtına, kasabanın evlerine zarar veriyor ve insanları korkutuyormuş. Ali, cesaretini toplayarak uçan halısıyla fırtınanın merkezine doğru uçmuş.
Fırtınanın ortasında, Ali dev bir rüzgar ruhuyla karşılaşmış. Rüzgar ruhu, kasabayı bilerek tehlikeye atmadığını, sadece yardım istediğini anlatmış. Rüzgar ruhu, kayıp sihirli taşını bulamadığı için bu fırtınayı yaratmış. Ali, rüzgar ruhuna yardım etmeye karar vermiş.
Ali, rüzgar ruhunun tarif ettiği kayıp sihirli taşı bulmak için kasabanın dışındaki eski mağaralara gitmiş. Mağaralarda, karanlık ve zorlu yollarla karşılaşmış ama cesaretini hiç kaybetmemiş. Taşı bulduğunda, hemen rüzgar ruhuna geri dönmüş. Rüzgar ruhu, sihirli taşına kavuşunca fırtına dinmiş ve kasaba tekrar huzura kavuşmuş.
Rüzgar ruhu, Ali’ye minnettarlığını göstermek için ona yeni bir sihirli eşya hediye etmiş: Bir çift rüzgar çanı. Bu çanlar, Ali’ye her zaman yol gösterecek ve tehlikeleri önceden haber verecekmiş.
Ali, uçan halısıyla yeni maceralara atılmaya devam etmiş. Her macerasında cesareti, zekası ve iyilik dolu kalbiyle herkese ilham vermiş. Kasaba halkı, Ali’nin maceralarını dinlemekten büyük keyif almış ve ona her zaman destek olmuş.
Ali ve Uçan Halı Masalı burada bitmiş ancak Ali, her gece, uçan halısıyla yeni maceralara atılmak için gökyüzüne yükselmiş. Onun maceraları, nesiller boyu anlatılmış ve tüm çocuklara ilham vermeye devam etmiş.
Ali ve Uçan Halı Masalına benzeyen “masallar” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.