Anne ve Kızı Sevgi Yolculuğunda Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, güzel mi güzel bir ormanda küçük bir kız yaşarmış. Bu küçük kızın adı Eda’ymış. Eda, annesiyle birlikte ormanın hemen kenarında, çiçeklerle bezeli şirin bir evde yaşarmış. Her sabah, kuş cıvıltıları ve çiçek kokularıyla uyanırmış Eda. Annesi, ona her gün yeni şeyler öğreten, sevgi dolu bir kadınmış.
Bir gün, annesi Eda’ya ormanın derinliklerinde saklı olan bir sırrı anlatmış. Bu sır, Sevgi Ormanı’nın tam kalbinde gizlenen Sürpriz Çiçeği’ymiş. Annesi, Eda’ya bu çiçeği bulması için bir harita vermiş. “Bu çiçeği bulduğunda, sevginin gücünü ve büyüsünü keşfedeceksin” demiş annesi.
Eda, heyecanla hazırlıklarını yapmış ve annesiyle birlikte ormanın derinliklerine doğru yola çıkmışlar. Yol boyunca annesi, Eda’ya sevgi hakkında hikayeler anlatmış. “Sevgi, kalbimizin en güzel köşesinde saklı bir hazine gibidir” dermiş. “Onu ne kadar paylaşırsak, o kadar büyür ve güzelleşir.”
Yolculuk boyunca birçok hayvanla karşılaşmışlar. İlk olarak minik bir tavşanla tanışmışlar. Tavşan, “Hoş geldiniz! Size yardım edebilir miyim?” diye sormuş. Eda, tavşana Sürpriz Çiçeği’ni aradıklarını anlatmış. Tavşan, “Ben de size rehberlik edebilirim. Sevgi Ormanı’nın yollarını çok iyi bilirim” demiş.
Eda, annesi ve tavşan birlikte yola devam etmişler. Bir süre sonra, büyük ve güçlü bir ağacın gölgesinde dinlenen bir baykuşla karşılaşmışlar. Baykuş, “Sevgi Ormanı’nda bir yolculuğa mı çıktınız? Eğer gerçekten sevginizi paylaşmayı biliyorsanız, doğru yoldasınız” demiş. Eda ve annesi, baykuşun bu sözlerinden çok etkilenmişler ve yolculuklarına devam etmişler.
Ormanın derinliklerine indikçe, etraf daha da güzelleşmiş. Renk renk çiçekler, kelebekler ve kuşlar onları karşılamış. Nihayet haritanın sonuna gelmişler. Ormanın en güzel ve en gizli köşesinde, büyük bir çiçek bahçesi varmış. Bu bahçenin tam ortasında, parıldayan Sürpriz Çiçeği duruyormuş. Çiçeğin etrafında birçok hayvan ve kuş toplanmış, hepsi de bu çiçeğin güzelliğine hayran kalmış.
Eda, annesiyle birlikte çiçeğin yanına gitmiş. Çiçeğe dokundukları anda, etrafında muhteşem bir ışık yayılmış ve bütün ormanı aydınlatmış. Bu ışık, sevginin gücünü temsil ediyormuş. Eda, annesine dönüp “Sevginin gücünü hissettim anne” demiş. Annesi ise “Evet canım, sevgi her zaman kalbimizde ve onu paylaştıkça daha da büyür” diye cevap vermiş.
Eda ve annesi, Sürpriz Çiçeği’nin etrafında dans ederken, ormandaki tüm hayvanlar onlara katılmış. Hep birlikte mutlu ve huzurlu bir gün geçirmişler.
Ertesi gün, Eda ve annesi sabah erkenden uyanmışlar. Gökyüzü masmavi, kuşlar cıvıl cıvıl şarkılar söylüyormuş. Eda’nın annesi, “Bugün gökkuşağı köprüsünü aramaya gidelim mi?” diye sormuş. Eda, gökkuşağı köprüsünü daha önce hiç duymamıştı. Merakla annesine dönüp, “Gökkuşağı köprüsü de nedir?” diye sormuş.
Annesi gülümseyerek, “Gökkuşağı köprüsü, sadece gerçek sevgiye sahip olanların görebileceği, çok özel bir köprüdür. Bu köprüyü bulanlar, hayat boyu mutluluk ve huzur içinde yaşarlar” demiş. Eda, heyecanla bu maceraya atılmak istemiş ve hemen hazırlanmaya başlamış.
Yola çıkmadan önce annesi Eda’ya küçük bir çanta hazırlamış. İçine sevgi dolu notlar, minik atıştırmalıklar ve Eda’nın en sevdiği oyuncakları koymuş. Eda, annesinin elini tutarak ormanın derinliklerine doğru yola çıkmış.
Yol boyunca çeşitli hayvanlarla karşılaşmışlar. İlk olarak nazik bir geyikle tanışmışlar. Geyik, “Gökkuşağı köprüsünü arıyorsanız, doğru yoldasınız. Ama unutmayın, bu köprüyü bulmak için kalbinizdeki sevgiyi hissetmelisiniz” demiş. Eda ve annesi geyiğe teşekkür ederek yollarına devam etmişler.
Bir süre sonra, karşılarına koca bir nehir çıkmış. Bu nehir, ormanın en güzel yerlerinden biriymiş. Nehrin kenarında, suyun üzerinde zarifçe süzülen bir ördek ailesiyle karşılaşmışlar. Ördeklerin annesi, “Bu nehri geçmek için sevgi dolu bir kalbiniz olmalı. Sevginizi hissedin ve köprüyü göreceksiniz” demiş. Eda, annesinin elini daha sıkı tutmuş ve kalbinin derinliklerindeki sevgiyi hissetmeye çalışmış.
Tam o anda, nehrin üzerinde renkli bir ışık belirmiş. Bu ışık, gökkuşağının tüm renklerini içinde barındıran muhteşem bir köprüye dönüşmüş. Eda ve annesi, hayretle bu güzel köprünün ortaya çıkışını izlemişler. Köprü, onlara sevginin ve doğanın ne kadar güçlü ve büyülü olduğunu göstermiş.
Eda ve annesi, gökkuşağı köprüsünün üzerinden geçerken, ormanın diğer tarafına ulaşmışlar. Bu taraf, her zamankinden daha güzel ve huzurluymuş. Kuşlar daha neşeli şarkılar söylüyor, çiçekler daha canlı renklerle açıyormuş. Eda, annesine dönüp, “Sevgi gerçekten her şeyin anahtarıymış” demiş. Annesi de gülümseyerek, “Evet canım, sevgi her zaman yolumuzu aydınlatır ve bizi en güzel yerlere götürür” demiş.
Eda ve annesi, bu büyülü yerde unutulmaz bir gün geçirmişler. Ormandaki tüm hayvanlar onlara katılmış, birlikte oyunlar oynamışlar ve mutlu anılar biriktirmişler. Gökkuşağı köprüsünün hikayesi, onlara sevginin gücünü ve güzelliğini her zaman hatırlatmış.
Ve Anne ve Kızı Sevgi Yolculuğunda masalı burada bitmiş ancak onların maceraları hiçbir zaman bitmemiş.
Anne ve Kızı Sevgi Yolculuğunda masalımıza benzeyen “Kelebek ile Tırtıl Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.