Arı Masalı: Bir varmış bir yokmuş, büyülü bir çayırda çalışkan bir arı yaşarmış. Çalışkan arı çiçekten çiçeğe uçmayı, peteklerine bal yapmak için tatlı nektar toplamayı severmiş. Çalışkanlığı ve kararlılığıyla tanınıyormuş.
Çalışkan arı ve arı arkadaşları her gün kovanın yakınında toplanıp bal yapma yolculuğuna çıkarlarmış. Her arının bu süreçte özel bir rolü varmış; bazıları nektar toplar, bazıları nektarı bala dönüştürür, diğerleri ise peteklerin inşası ve bakımı üzerinde çalışırmış.
Çalışkan arı, güne narin kanatlarını çırparak, en güzel, canlı çiçeklerin peşinde uçarak başlarmış. Nektarı zevkle yudumlayarak her bir yaprağın üzerine dikkatlice konarmış. Daha sonra ekip çalışmasına katkıda bulunma isteğiyle kovana geri uçarmış.
Çalışkan arı, kovanda toplanan nektarı bala dönüştürmekle meşgul olan arkadaşlarının arasına katılmış. İşbirliği yaparlar, kanatlarını nektarın içine daldırırlar ve fazla nemi buharlaştırmak için kanatlarıyla havalandırırlarmış. Birlikte en lezzetli altın balı yaratırlarmış.
Bazı arılar bal üretiminde çalışırken çalışkan arı da petek yapımına yardım edermiş. Her altıgeni kendi bedeninden ürettiği balmumuyla titizlikle şekillendirirmiş. Arkadaşlarıyla omuz omuza çalışarak sanat eserini andıran karmaşık petekler inşa ederlermiş.
Güneşli bir günde hep birlikte çalışırken çalışkan arı’nın aklına bir fikir gelmiş. Arı arkadaşlarına sormuş: “Birlikte neden bu kadar iyi çalıştığımızı hiç merak ettiniz mi? Ekip olarak çalıştığımızda bal yapmak neden bizim için daha kolay?”
Özellikle bilge olan Bella adında bir arı şöyle cevap vermiş: “Arı dostum, işi paylaştığımız ve birbirimize yardım ettiğimiz için. Tek başımıza yaptığımızda çok uzun zaman alacak işleri, birlikte çalışarak çok daha hızlı ve kolay yapabiliriz.”
Çalışkan arı, Bella’nın sözleri üzerinde düşünmüş ve içlerindeki basit gerçeği fark etmiş. O günden sonra çalışkan arı daha da sıkı çalışmış ve arkadaşlarının takım çalışmasına değer vermiş.
Arılar her mevsim nektar toplamaya, onu bala dönüştürmeye ve enfes petekler oluşturmaya devam etmişler. Birlikte çalışmaktan asla yorulmamışlar ve birbirlerinin çabaları için her zaman minnettar olmuşlar.
Bir başka güzel günde, çalışkan arı ve arkadaşları yeni bir macera yaşamak için sabah erkenden uyanmışlar. Bu sefer farklı bir çiçek tarlasına gitmeye karar vermişler. Tarlanın diğer ucunda, daha önce hiç görmedikleri rengarenk çiçekler olduğunu duymuşlar.
Arılar kovanın önünde toplanmışlar ve yola koyulmuşlar. Uçarken birbirleriyle konuşup şarkılar söylemişler. Gökyüzü masmaviydi ve güneş ışıkları kanatlarında parlıyormuş. Bir süre sonra, bekledikleri çiçek tarlasına varmışlar. Buradaki çiçekler o kadar güzel ve farklıymış ki, her biri hayranlıkla etrafa bakınmış.
Çalışkan arı hemen işe koyulmuş. Her çiçekten nazikçe nektar toplamış, tatlı kokuların tadını çıkarmış. Ama bir anda gözü, tarlanın köşesindeki büyük, parlak kırmızı bir çiçeğe takılmış. Bu çiçeğin nektarının çok özel olduğunu hissetmiş.
Merakla çiçeğe doğru uçmuş. Kanatlarını çırparak yaklaştığında, bir sürprizle karşılaşmış. Çiçeğin içinde, kendisi kadar çalışkan başka bir arı varmış. Yeni arı, çalışkan arıya gülümseyerek bakmış ve kendini tanıtmış: “Merhaba! Benim adım Nisa. Bu tarlanın bekçisiyim. Senin gibi çalışkan bir arı görmek ne güzel!”
Çalışkan arı, Nisa ile tanıştığına çok sevinmiş. Birlikte çiçeğin nektarını toplamışlar ve sohbet etmişler. Nisa, tarladaki diğer çiçeklerin de özel nektarları olduğunu anlatmış. Çalışkan arı, bu yeni bilgileri arkadaşlarıyla paylaşmak için heyecanlanmış.
O gün, çalışkan arı ve arkadaşları, Nisa’nın yardımıyla tarladaki en güzel ve en tatlı nektarları toplamışlar. Tüm arılar, Nisa’nın gösterdiği gizli çiçeklerden topladıkları nektarı kovana geri götürmüşler.
Kovana döndüklerinde, her zamanki gibi nektarları bala dönüştürmek için çalışmaya başlamışlar. Nisa’nın verdiği özel nektar, bala yeni ve harika bir tat katmış. Tüm arılar bu yeni balın tadına hayran kalmışlar.
Gün sonunda, çalışkan arı ve arkadaşları, Nisa’yı kovana davet etmişler. Hep birlikte yeni tatların keyfini çıkarıp, günün yorgunluğunu atmışlar. Nisa, çalışkan arı ve arkadaşlarına, tarladaki diğer gizli çiçekleri göstereceğine söz vermiş.
Ve böylece, çalışkan arı ve arkadaşları, yeni arkadaşları Nisa ile birlikte daha fazla macera yaşamak için sabırsızlanarak beklemişler. Her gün, yeni şeyler öğrenip, takım çalışmasının gücüyle daha da güçlenmişler.
Arılar, her yeni günün, onlara getireceği yeni sürprizlerle dolu olduğunu bilerek mutlulukla yaşamaya devam etmişler. Güneşin doğuşuyla birlikte, yine yeni maceralara atılmak için kanatlarını çırpmışlar ve çiçeklerden topladıkları tatlı nektarlarla altın bal yapmayı sürdürmüşler. Birlikte çalışmanın gücünü ve mutluluğunu tüm dünyaya göstermeye devam etmişler.
Ve Arı masalı burada sona ermiş ancak arıların çalışma azmi hiçbir zaman bitmemiş.
Arı masalı gibi en güzel uyku masalları kategorimizi okumak için uyku masalları kategorimize üstüne tıklayarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz. tıklayabilirsiniz.