Asel’in Mars’a Yolculuk Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, günümüzden tam 200 yıl sonrasında, teknoloji öyle ilerlemiş ki insanlar Mars’a rahatlıkla gidip gelebiliyormuş.
Mars’a taşınmak, Dünya’da bir şehirden başka bir şehre taşınmak kadar kolaymış. İşte bu ileri teknolojinin dünyasında, Asel adında meraklı bir kız çocuğu ve ailesinin Mars’a taşınma macerası başlamış .Asel, sekiz yaşındaymış ve gözleri her zaman merakla parlayan bir çocukmuş. Babası bilim insanı, annesi ise uzay mühendisiymiş.
Bir gün, aile toplantısı sırasında babası heyecanla, “Asel, sana büyük bir haberimiz var!” demiş. Asel, gözlerini kocaman açarak, “Nedir baba?” diye sormuş. Babası, “Mars’a taşınıyoruz!” diye cevap vermiş. Asel, duyduğu bu haber karşısında şaşkınlıktan donakalmış. “Ama baba, benim burada arkadaşlarım var! Mars’a taşınmak istemiyorum,” demiş.
Annesi, “Asel, biliyorum bu büyük bir değişiklik. Ama Mars’ta da yeni arkadaşlar edinebilirsin ve orada çok güzel maceralar yaşayabilirsin,” demiş. Asel, yine de Mars’a taşınma fikrine pek sıcak bakmamış. Onun aklında sadece en yakın arkadaşlarıyla oynadığı oyunlar ve birlikte geçirdiği güzel günler varmış.
Mars’a yolculuk, büyük bir hazırlık gerektiriyormuş. Asel’in annesi, “Öncelikle, taşınmamız gereken eşyaları listelemeliyiz,” demiş. Aile, ihtiyaç duyacakları eşyaları belirleyip bir liste yapmışlar. Mars’ta su ve yiyecek bulunabildiği için fazla yiyecek götürmelerine gerek yokmuş. Fakat Asel’in oyuncakları, kitapları ve en sevdiği yastığı, bu listede önemli yer tutuyormuş.
Hazırlıklar tamamlanmış ve nihayet yolculuk günü gelmiş. Asel’in ailesi, devasa bir uzay gemisine binmişler. Gemi, dev bir okyanus gemisi kadar büyükmüş ve içinde oyun alanları, sinema salonları ve restoranlar varmış.
Asel, bu gemiyi keşfetmek için sabırsızlanıyormuş, ama hala Mars’a taşınma fikrine tam olarak alışamamış. Uzay gemisi Dünya’dan ayrıldığında, Asel pencereden bakarak mavi gezegenimizin küçülüşünü izlemiş. Bu manzara, ona çok büyüleyici gelmiş ve içindeki merak duygusunu biraz da olsa harekete geçirmiş.
Yolculuk sırasında, Asel ve ailesi, uzay gemisinin çeşitli etkinliklerine katılmışlar. Asel, çocuklar için düzenlenen bilim atölyelerine katılmış ve Mars hakkında birçok şey öğrenmiş. Örneğin, Mars’ın Dünya’dan daha küçük olduğunu, günlerin orada 24 saat 37 dakika sürdüğünü ve kızıl renkteki toprakların demir oksit içeriğinden kaynaklandığını öğrenmiş.
Asel’in en çok ilgisini çeken şey ise, Mars’taki devasa dağlar ve kanyonlarmış. Bu yüzden Marsa indiklerinde buralara mutlaka gitmeliyim demiş kendi kendine.
Mars’a varışları, Asel için unutulmaz bir an olmuş. Uzay gemisi, Mars’ın başkenti olan “Kızıl Şehir”e iniş yapmış. Asel, iniş rampasından çıkarken, kırmızımsı toprakları ve mavi gökyüzünü hayranlıkla seyretmiş. Mars, gerçekten de büyüleyici bir yer gibi görünüyormuş. Aile, onları karşılayan yerel rehberle birlikte yeni evlerine doğru yola çıkmış.
Yeni evleri, modern ve konforlu bir Mars eviymiş. Geniş pencerelerden Mars manzarası görünüyormuş. Evlerinde, Dünya’daki gibi rahatça yaşayabilecekleri tüm modern imkanlar varmış. Asel, yeni odasını büyük bir heyecanla keşfetmiş. Odanın duvarlarında Mars manzaraları ve yıldızlı gökyüzü resimleri varmış.
Asel, bu yeni evde birçok macera yaşayacağını hissediyormuş, ama yine de eski arkadaşlarını çok özlüyormuş. Mars’taki ilk günlerinde, Asel ve ailesi çevreyi keşfe çıkmışlar. Kızıl Şehir’de, birçok bilim merkezi, park ve müze varmış.
Asel, özellikle Mars Bilim Merkezi’ni çok sevmiş. Orada, Mars’taki yaşam koşullarını anlatan interaktif sergiler ve deneyler yapabileceği laboratuvarlar varmış. Asel, burada Mars toprağına bitki ekmeyi ve Mars suyunu arıtma teknolojilerini öğrenmiş.
Asel Mars’ta Yeni Okula Başlar
Vakit kaybetmeden Asel’i okula kaydettirmeleri gerekiyormuş. Asel yeni okul için biraz tedirginmiş. Ancak, kısa sürede Luna adında bir kızla tanışmış. Luna, Mars’ta doğup büyüyen bir kızmış. Asel’e Mars’ın tüm gizemlerini anlatıyormuş. Asel ile Luna, her gün okuldan sonra birlikte vakit geçiriyorlarmış. Birlikte Mars’ın kırmızı topraklarında oyunlar oynuyor, çeşitli keşifler yapıyorlarmış.
Luna Asel’e dönerek, “Dünya nasıl bir yer? Orada yaşamak nasıl bir duygu?” diye sormuş. Asel, gözleri parlayarak, “Dünya çok güzel bir yer. Orada her şey yeşil ve mavi. Denizler, ormanlar ve çok çeşitli hayvanlar var,” demiş. Luna, hayranlıkla Asel’i dinlemiş ve “Bir gün ben de Dünya’yı görmek istiyorum. Mars’ta doğdum ve büyüdüm, ama Dünya hakkında çok şey duydum.
Oradaki her şey çok farklı olmalı,” demiş. Asel, Luna’nın bu merakını anlıyormuş ve “Büyüdüğümüzde birlikte Dünya’ya gidelim mi?” diye sormuş. İkisi de heyecanla birbirine bakmış ve el sıkışarak söz vermişler. “Evet, büyüdüğümüzde birlikte Dünya’ya gideceğiz!” demişler.
Asel, Luna sayesinde Mars’ın güzelliklerini keşfetmiş ve Mars’ta yaşamaya alışmış. Okula devam etmiş ve Luna ile sıkı arkadaş olmuşlar. Okulda, Mars’ın keşfi, uzay teknolojileri ve Mars’taki doğa olayları hakkında birçok şey öğrenmişler. İkisi birlikte keşif gezilerine çıkmış ve Mars’ın sırlarını keşfetmişler.
Günler geçtikçe, Asel ve ailesi, Mars’taki yeni yaşamlarına tamamen uyum sağlamışlar. Asel, Mars’ta yaşamanın ne kadar özel ve heyecan verici olduğunu her geçen gün daha iyi anlamış. Mars, artık onun evi olmuş ve burada yaşayacağı daha birçok macera onu bekliyormuş. Ancak Asel da Dünya’yı tekrar görmek için hayaller kurmayı asla bırakmamış.
Asel’in Mars’a Taşınma Masalı burada sona ermiş, onların hikayesi, diğer çocuklara hayal kurmayı ve keşfetmeyi öğretmiş. Kim bilir, belki bir gün siz de Mars’a gidebilir ve Asel gibi kendi maceranızı yaşayabilirsiniz.
Asel’in Mars’a Taşınma Masalına benzeyen “Uyku Masalları” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Birbirinden tatlı masallar dinlemek için ise Youtube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.
1 Yorum
Pingback: Mars'a Taşınan İlk Aile Masalı - Masal Oku