Asker Olmak İsteyen Ali Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar küçük bir köyde yaşayan Ali adında bir çocuk varmış. Ali, gözleri parlayan, yüreği sevgi dolu bir çocukmuş. Her gün, köyün meydanında oynarmış. Elinde tahta bir kılıçla hayali düşmanlarını kovalar, kahramanlık hikayeleri uydururmuş.
Ali’nin en büyük hayali asker olmakmış. Babası ona sık sık, “Ali, asker olmak büyük bir sorumluluktur. Cesaret, disiplin ve vatan sevgisi gerektirir,” dermiş. Ali, babasının sözlerini kulağına küpe yapmış. Gözleri hep uzaklara dalarmış. Dağların ardında, gökyüzünün ötesinde bir düş dünyası varmış. Orada, kahramanlar savaşırmış, barışı korurlarmış.
Bir gün, köylerine bir askeri birlik gelmiş. Ali, heyecanla askerlerin yanına koşmuş. Onların kıyafetleri, silahları ve disiplini Ali’yi büyülemiş. Bir asker olmak isteği daha da alevlenmiş içinde. Askerlerle sohbet etmiş, onlardan hikayeler dinlemiş. Gözleri parlamış, yüreği coşmuş.
Ali’nin babası, oğlunun bu isteğini anlamış. Bir akşam, Ali’yi yanına çağırmış. “Ali,” demiş, “Asker olmak istiyorsan, önce eğitim almalısın. Disiplinli olmalısın. Vatan sevgisiyle yanmalısın.” Ali, babasının sözlerini içine sindirmiş. Babası ona, askerlerin nasıl yürüdüğünü, nasıl selam verdiğini öğretmiş. Ali, her gün meydanın ortasında durur, tahta kılıcıyla asker selamı verirmiş.
Bir gün, askeri birlik köyden ayrılmış. Ali, gözleri yaşlı, askerlerin ardından bakmış. Babası ona sarılmış. “Ali,” demiş, “Bir gün sen de asker olacaksın. Ama önce büyümelisin.” Ali, babasının elini sıkmış. Gözleri hala uzaklara bakıyormuş.
Yıllar geçmiş. Ali büyümüş, güçlenmiş. Bir gün, askeri birlik tekrar köye gelmiş. Ali, artık bir genç adammış. Askerler onu tanımış. “Ali,” demişler, “Seninle gurur duyuyoruz.” Ali, askerlerin yanında durmuş. Babası gururla onu izlemiş.
Ali, asker olmuş. Dağların ardındaki düş dünyasına gitmiş. Artık gerçek bir kahramanmış. Köyün çocukları onun hikayelerini dinler, gözleri parlar, yürekleri coşarmış. Ali, her zaman iyimser bir dille anlatırmış hikayelerini. Korku yokmuş, üzüntü yokmuş. Sadece sevgi, cesaret ve vatan sevgisi varmış.
Bir gün Ali, köyüne geri dönmüş. O gün, köyde büyük bir şenlik varmış. Herkes toplanmış, büyük bir ateş yakılmış. Ali, çocukların etrafında toplanmasını istemiş. “Bugün sizlere yeni bir hikaye anlatacağım,” demiş.
Ali, çocuklara kahramanlık hikayeleri anlatırken birden gökyüzü kararmış. Bir fırtına çıkmış. Çocuklar korkmuş ama Ali onlara sakin olmalarını söylemiş. “Korkmayın çocuklar, bu sadece doğanın bir oyunu,” demiş. Ali, çocukları korumak için onları büyük bir ağacın altına götürmüş. Orada onlara sakinleştirici hikayeler anlatmış. Fırtına dinene kadar beklemişler.
Fırtına dindiğinde, gökyüzü tekrar açılmış. Yıldızlar parlamış. Ali, “Bakın çocuklar, her fırtınanın ardından böyle güzel bir gökyüzü çıkar,” demiş. Çocuklar, Ali’nin sözlerini dinlemiş ve korkularını yenmiş. Her biri, bir gün Ali gibi cesur ve güçlü olmayı hayal etmiş.
Günler geçmiş, aylar geçmiş. Ali, köyde her gün çocuklara yeni hikayeler anlatır olmuş. Bir gün, köydeki çocuklardan biri Ali’ye, “Ali abi, senin gibi kahraman olmak için ne yapmalıyız?” diye sormuş. Ali gülümsemiş ve demiş ki, “Önce yüreğinizdeki sevgiyi büyütmelisiniz. Cesaretli olmalı ve her zaman doğruyu savunmalısınız. Vatanınızı sevmeli ve onu korumalısınız. Ama en önemlisi, her zaman birbirinize destek olmalısınız.”
Çocuklar Ali’nin sözlerini dinlemiş ve ona sarılmış. Ali, o gün çocuklara bir söz vermiş: “Sizler de bir gün benim gibi güçlü ve cesur olacaksınız. Ama unutmayın, en büyük kahramanlık, kalbinizdeki sevgiyi ve cesareti kaybetmemektir.” Çocuklar bu sözü hiç unutmamış.
Ve bir gün, köyün meydanında büyük bir şenlik düzenlenmiş. Ali, çocuklarla birlikte dans etmiş, şarkılar söylemiş. O gece gökyüzü yıldızlarla doluymuş. Ali, yıldızlara bakmış ve babasına gülümsemiş. Babası da gökyüzüne bakar ve yıldızlara gülümsermiş. Köyün çocukları, Ali’nin etrafında toplanmış ve onun hikayelerini dinlemişler. Her biri, bir gün Ali gibi cesur ve güçlü olmayı hayal edermiş.
Ve Ali, gökyüzünün ötesinde, yıldızların arasında bir yıldız gibi parlamış. Asker olmak isteyen Ali, artık gerçek bir kahramanmış. Çocuklar onun hikayeleriyle uyur, hayaller kurarmış. Ve Ali, her gece gökyüzüne bakarmış, babasına gülümsermiş. Babası da gökyüzüne bakar ve yıldızlara gülümsermiş. Ve Asker Olmak İsteyen Ali masalı da burada sona ermiş.
Asker Olmak İsteyen Ali masalına benzer diğer uyku masalımız olan Uykucu Panda masalını okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.