Ayıcık ve Uyku Saati Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarlardaki ormanın derinliklerinde, minik bir ayıcık yaşarmış. Ayıcık, her gün ormanda koşar, çiçeklerin kokusunu içine çeker ve dostlarıyla oyunlar oynarmış. Ama bir sorun varmış: Ayıcık, uyku saatine hiç uymak istemezmiş.
Ayıcık’in en yakın arkadaşı, zıplayan küçük tavşan Zıpzıp’mış. Bir akşamüstü, güneş batmaya başladığında, Zıpzıp Ayıcık’e dönmüş ve demiş ki, “Ayıcık, hava kararmış, artık uyku saati gelmiş. Yarın yine oynarız, hadi eve gidelim.”
Ama Ayıcık burnunu kırıştırmış ve “Hayır, Zıpzıp! Daha oyun oynamak istiyorum. Uyku saati sıkıcı ve ben hiç uykum yokmuş gibi hissediyorum,” demiş.
Zıpzıp, Ayıcık’in elini tutmuş ve “Uyku, vücudun dinlenmesi için çok önemliymiş. Eğer uyumazsan yarın oyun oynarken çok yorgun olursun,” diye açıklamış.
Ayıcık biraz düşünmüş ama yine de ikna olmamış. O sırada, bilge baykuş Baykuş Hanım, ağacın dalında kanatlarını çırpmış ve “Merhaba çocuklar! Uyku saatiyle ilgili bir sorun mu var?” diye sormuş.
Ayıcık, Baykuş Hanım’a derdini anlatmış. Baykuş Hanım, gülümsemiş ve “Ayıcık, uyku saati çok özel bir zamanmış. Çünkü bu saatte vücudun büyür ve yenilenirmiş. Ayrıca, rüya görmek, hayal gücünü genişletir ve seni daha mutlu bir ayıcık yaparmış,” demiş.
Ayıcık, Baykuş Hanım’ın söylediklerini duyunca biraz şaşırmış. “Gerçekten mi, Baykuş Hanım? Rüyalar görmek beni mutlu mu edermiş?” diye sormuş.
Baykuş Hanım, “Elbette, Ayıcık. Rüyalar, senin en sevdiğin maceralara çıkmanı sağlarmış. Kim bilir, belki bu gece rüyanda bulutların üstünde uçan bir ayıcık olursun,” demiş.
Ayıcık, gözlerini büyük büyük açmış ve hayal etmeye başlamış. “Bulutların üstünde uçmak çok eğlenceli olurdu,” diye mırıldanmış.
Zıpzıp, “Hadi Ayıcık, Baykuş Hanım haklıymış. Uyku saati, yeni maceraların başlangıcıymış,” diyerek Ayıcık’i ikna etmeye çalışmış.
Sonunda, Ayıcık biraz düşünmüş ve “Peki, deneyeceğim. Belki rüyamda gerçekten de bulutların üstünde uçan bir ayıcık olurum,” demiş.
Ayıcık ve Zıpzıp, birlikte ormanın içindeki evlerine doğru yola çıkmışlar. Ayıcık, yatağına girerken “İyi geceler Zıpzıp, iyi geceler Baykuş Hanım,” demiş.
O gece Ayıcık, rüyasında bulutların üstünde zıplayan, yıldızlarla dans eden ve gökkuşaklarının altından geçen bir ayıcık olmuş. Sabah uyandığında, kendini hiç olmadığı kadar mutlu ve enerjik hissediyormuş. Ancak, bu sefer gökyüzünde bir yıldızın eksik olduğunu fark etmiş.
Ayıcık, “Bu nasıl olur?” diye düşünmüş. Çok meraklanmış ve kayıp yıldızı bulmaya karar vermiş.
Yeniden Baykuş Hanım’a danışmış. “Baykuş Hanım, bir yıldız kaybolmuş! Onu bulmamız gerek,” demiş heyecanla.
Baykuş Hanım, “Hmm, kaybolan bir yıldız demek. Bu oldukça sıra dışı bir durum, Ayıcık. Yıldızlar genellikle kaybolmaz. Belki de bir yardım çağrısıdır,” demiş.
Ayıcık, “Peki, ne yapmalıyız?” diye sormuş.
Baykuş Hanım, “Ormanın derinliklerinde, yıldızların sırrını bilen yaşlı bir kaplumbağa varmış. Onunla konuşmalıyız,” demiş.
Ayıcık, Zıpzıp ve Baykuş Hanım, birlikte yaşlı kaplumbağa Kaplu’yu bulmaya karar vermişler. Ormanın derinliklerine doğru yola çıkmışlar. Bir süre yürüdükten sonra, büyük bir gölün kenarında, yaşlı kaplumbağa Kaplu’nun yaşadığı yere varmışlar.
Kaplu, Ayıcık ve arkadaşlarını görünce gülümsemiş. “Hoş geldiniz, sevgili dostlar. Size nasıl yardımcı olabilirim?” diye sormuş.
Ayıcık, kaybolan yıldızın hikayesini anlatmış. Kaplu, “Ah, bu gerçekten de ender bir olaymış. Kaybolan yıldız, ormanın gizli mağarasına düşmüş olabilir. O mağarayı bulmak için cesaret ve biraz da sihir gerek,” demiş.
Ayıcık, “Sihir mi?” diye sormuş şaşkınlıkla.
Kaplu, “Evet, ormanın derinliklerinde büyülü bir çiçek varmış. O çiçeğin nektarı, size yıldızı bulmanız için gerekli gücü verecekmiş,” demiş.
Ayıcık ve arkadaşları, büyülü çiçeği bulmak için yola çıkmışlar. Karanlık ve dolambaçlı yollardan geçerken, Ayıcık biraz korkmuş ama arkadaşlarının yanında olması ona cesaret vermiş. Nihayet, büyülü çiçeğin olduğu yere ulaşmışlar. Çiçek, gece kadar karanlık ve yıldızlar kadar parlakmış.
Ayıcık, çiçeğin nektarını içmiş ve anında bir ışık huzmesi içinde büyülenmiş. Yolu daha net görmeye başlamış ve yıldızın düştüğü gizli mağarayı bulmuşlar. Mağaranın içinde, Ayıcık, kayıp yıldızı bulmuş ve onu yerine koymak için gökyüzüne fırlatmış.
Yıldız, yerine dönerken, gökyüzü yeniden parlamış ve Ayıcık ile arkadaşları mutlulukla gülümsemişler. Görevlerini başarıyla tamamlamış olmanın huzuruyla evlerine dönmüşler.
O gece Ayıcık, yatağına girerken, Baykuş Hanım’ın sözlerini hatırlamış. “Rüyalar, hayal gücünü genişletir ve seni daha mutlu bir ayıcık yapar,” demişti Baykuş Hanım. Ayıcık, gözlerini kapatırken, kayıp yıldızı bulmanın mutluluğu ve yeni maceraların heyecanıyla derin bir uykuya dalmış.
İşte böylece Ayıcık ve Uyku Saati Masalı burada bitmiş. Ayıcık ise sonsuza dek mutlu bir şekilde yaşamış ve her gece yıldızları seyretmenin tadını çıkarmaya devam etmiş.
Ayıcık ve Uyku Saati Masalına benzeyen “Uyku Masalları” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Masal dinlemek için ise Youtube ve İnstagram hesaplarımızı takip edebilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.