Baran Aşı Olmak İstemiyor Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda tatlı mı tatlı, sevimli mi sevimli bir erkek çocuğu yaşarmış. Bu çocuğun adı Baran’mış. Baran, kocaman ela gözleri, kıvırcık kahverengi saçları ve hep gülümseyen yüzüyle herkesin sevgisini kazanırmış.
Baran, koşmayı, zıplamayı, top oynamayı ve arkadaşlarıyla parklarda oyun oynamayı çok severmiş. Fakat Baran’ın sevmediği ve korktuğu tek bir şey varmış; aşı olmak.
Baran’ın annesi, onu her doktora götürmek istediğinde, Baran’ın karnına ağrılar girer, kalbi hızlı hızlı çarpmaya başlarmış. Aşı olma fikri bile onu huzursuz eder, küçük yüreğinde büyük bir korku yaratırmış.
Oysa Baran, daha bebekken aşı olma konusunda kötü deneyimler yaşamamış. Küçüklüğün de ilk aşısını olduğunda, doktor ona güzel bir çıkartma bile vermiş hatta annesi onu kucaklayarak sevmiş. Ama büyüdükçe, aşı olmak ona daha korkutucu gelmeye başlamış.
Anaokulunda aşı zamanı geldiğinde, gözlerini sıkıca kapatıp sessizce beklerken bile, “Acıdı!” diye sızlanmış. İlkokula başladığında ise, aşı günlerinde yatak altına saklanarak korkusunu gizlemeye çalışmış. Baran’ın annesi ve babası onun bu korkusunu yenmesi için birçok yöntem denemişler. Oyuncaklar almışlar, çeşitli ödüller vermişler.
Tüm bu çabalara rağmen, Baran yine de aşı olmaktan korkmaya devam etmiş. Günler günleri bu şekilde kovalarken bir gün öğretmenleri sınıfa gülümseyerek girmiş ve “Çocuklar, yarın okulumuza doktorlar gelecek ve aşılarımız yapılacak,” demiş. Baran bunu duyduğunda, karnına bir ağrı girmiş, kalbi hızlı hızlı atmaya başlamış. Elleri terlemiş, gözleri dolmuş ve ne yapacağını düşünmeye başlamış.
O gece hiç uyuyamamış sabaha kadar ne yapacağını düşünmüş ve aklına bir fikir gelmiş. “Hasta numarası yaparsam okula gitmeme gerek kalmaz ve aşı olmaktan kurtulurum,” diye düşünmüş. Yatağından çıkmadan önce, yüzünü buruşturmuş ve inleyerek annesine seslenmiş, “Anne, karnım çok ağrıyor ve kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Bugün okula gitmesem olur mu?”
Annesi endişeyle Baran’ın yanına gelmiş ve onun ateşini ölçmüş. Ateşi normal çıkınca, “Belki de sadece biraz yorgunsundur,” demiş. Baran, daha da inandırıcı olmak için elini karnına götürerek kıvrılmış ve “Çok kötü hissediyorum, lütfen okula gitmeyeyim,” diye yalvarmış. Annesi, Baran’ın yüzündeki acı ifadesini görünce, “Peki, bugün evde dinlen bakalım,” demiş.
Annesi odadan çıktıktan sonra yorganın altından çıkarak yüzünde kocaman bir gülümsemeyle yatağında zıplamış. “Başardım! Bugün aşı olmayacağım!” diye sevinmiş. O günü evde geçirip aşı olmaktan kurtulduğunu sanmış. Evde vakit geçirirken oyun oynamış, televizyon izlemiş ve hiçbir şey olmamış gibi davranmış.
Gününü böyle geçirirken akşam yemeğinden sonra, Baran gerçekten kendini çok yorgun ve hasta hissetmeye başlamış. Karnı ağrıyor, başı dönüyor ve sürekli öksürüyormuş. Annesi endişeyle, “Baran, sen iyi misin?” diye sormuş. Baran, güçlükle, “Anne, ben çok hastayım,” demiş. Annesi hemen onu doktora götürmeye karar vermiş.
Annesi, Baran’ı sıkıca giydirmiş, montunu giydirip atkısını sararak dışarı çıkarmış. Baran, annesinin elini tutarak doktorun yolunu tutmuş.

Doktorun ofisine geldiklerinde, annesi Baran’ı bekleme odasında oturtmuş ve doktorla konuşmak için içeri girmiş.
Birkaç dakika sonra doktor, Baran’ı muayene odasına çağırmış. Baran, muayene masasına oturmuş ve doktor dikkatlice onu muayene etmiş.
Doktor, Baran’a, “Sen çok cesur bir çocuksun, Baran. Ama aşı olmadığın için bu hastalığa yakalandın,” demiş. Baran’ın kalbi hızlı hızlı atmaya başlamış, yüzü kızarmış ve gözleri dolmuş. Doktor, “Ama merak etme, şimdi sana bir iğne yapacağız ve bu seni hızla iyileştirecek,” diye eklemiş.
Baran’ın içi korkuyla dolmuştu, ama aynı zamanda biraz da utanç hissetmişti. Aşı olmaktan kaçtığı için şimdi gerçekten hastalanmıştı. Gözlerini kapatmış, derin bir nefes almış ve doktorun iğneyi yapmasını beklemiş. İğne yapıldığında ise, gerçekten de acımamış.
Sadece hafif bir gıdıklanma hissetmiş. Baran şaşkınlıkla, “Bu kadar mıydı? Hiç acımadı ki!” demiş. Doktor gülümseyerek, “Evet Baran, aşılar genelde hiç acıtmaz. Aşılar seni hasta olmaktan korur ve sağlıklı olmanı sağlar,” demiş.
Baran o gün aşı olmanın önemini anlamış ve korkusunun yersiz olduğunu fark etmiş. Hastalığı kısa sürede geçmiş ve tekrar sağlığına kavuşmuş. Bundan sonra her aşı zamanı geldiğinde, hiç korkmadan, annesiyle birlikte doktora gidip aşılarını olmuş.
Baran Aşı Olmak İstemiyor Masalı burada bitmiş .Gökten üç elma düşmüş, biri Baran’ın başına, biri bu masalı yazanın başına, biri de bu masalı okuyup aşı olmaktan korkmayan tüm çocukların başına!
Baran Aşı Olmak İstemiyor Masalına benzeyen çocuk masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Masal dinleyerek uykuya dalmak için ise Youtube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.