Bir Zamanlar Minik Bir Köyde Masalı: Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir zamanlar minik bir köyde, Leyla adında tatlı bir kız yaşarmış. Leyla’nın en yakın arkadaşı, Pati adında sevimli bir köpekmiş. Leyla ve Pati, köyün etrafındaki ormanları keşfetmeyi çok severlermiş.
Bir gün, köyün yakınındaki ormanda kaybolmuş bir yavru kuş bulmuşlar. Kuşun adı Cıvıl’mış. Leyla ve Pati, Cıvıl’ı ailesine kavuşturmak için maceralı bir yolculuğa çıkmışlar. Yol boyunca, birlikte çalışmanın ve birbirlerine destek olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamışlar.
Yolculukları sırasında, Koruyucu Baykuş, Neşeli Sincap ve Bilge Kaplumbağa gibi ormanın diğer sakinleriyle tanışmışlar. Her biri, Leyla ve Pati’ye dostluk ve yardımlaşma hakkında değerli dersler vermiş. Nihayet, Cıvıl’ın ailesini bulduklarında, tüm orman sakinleri bir araya gelip büyük bir kutlama yapmışlar. Leyla ve Pati, dostlukların ve aile sevgisinin gücünü göstermişler.
Yine bir gece, Leyla ve Pati, gökyüzünde parlayan yıldızları seyrederken, gökyüzünden düşen bir yıldız görmüşler. Bu yıldız, aslında konuşabilen küçük bir yıldız olan Yıldızcık’mış. Yıldızcık, gökyüzüne geri dönmesine yardım etmelerini rica etmiş.
Leyla ve Pati, Yıldızcık’ı evine, yani gökyüzüne götürmek için büyük bir maceraya daha atılmışlar. Yolculukları sırasında, gece ormanının gizemli sakinleriyle tanışmışlar. Gece Kelebeği, Uykucu Baykuş ve Parıltılı Ateşböceği onlara yol göstermiş.
Her adımda, Leyla ve Pati, dostluklarının ve birbirlerine olan güvenlerinin ne kadar kuvvetli olduğunu kanıtlamışlar. Yıldızcık’ın gökyüzüne dönmesine yardım ederken, yıldızların parıltısının ve gece ormanının güzelliklerinin farkına varmışlar.
Sonunda, Yıldızcık’ı gökyüzüne ulaştırdıklarında, tüm yıldızlar daha parlak yanmaya başlamış. Yıldızcık, onlara teşekkür etmek için Leyla’nın odasının penceresinden her gece ona göz kırpacakmış. Ve böylece, Leyla ve Pati, dostlukların ve yardımlaşmanın sadece dünyada değil, gökyüzünde de önemli olduğunu öğrenmişler.
Bir başka sabah, Leyla ve Pati, köyün meydanında toplanan kalabalığı fark etmişler. Merakla kalabalığın yanına gitmişler ve köyün yaşlısı olan Dede Mehmet’in köyün yakınlarındaki sihirli göl hakkında konuştuğunu duymuşlar.
Dede Mehmet, sihirli gölün suyunun dilekleri gerçekleştirdiğini anlatmış. Ancak göl, ormanın derinliklerinde, kimsenin bilmediği bir yerde saklanıyormuş. Leyla ve Pati, bu sihirli gölü bulmak ve bir dilek dilemek istemişler. Hemen hazırlıklarını yapıp ormana doğru yola çıkmışlar.
Ormanın derinliklerine doğru ilerlerken, yol boyunca çeşitli hayvanlarla karşılaşmışlar. İlk olarak Neşeli Sincap, onlara göle giden yolu tarif etmiş. Ardından, Uykucu Baykuş, onlara ormanda dikkatli olmalarını öğütlemiş. Leyla ve Pati, dostlarının yardımları sayesinde yollarını bulmuşlar.
Bir süre sonra, büyük bir çayıra ulaşmışlar. Çayırın ortasında, parlak ve berrak bir göl varmış. Bu göl, gerçekten de sihirli göl olmalıymış. Leyla ve Pati, gölün kenarına oturmuş ve göle doğru bakmışlar. Gölün yüzeyinde parlayan ışıklar, gerçekten büyüleyiciymiş.
Leyla, gölün yanında durarak içinden bir dilek tutmuş. Pati de aynı şekilde bir dilek dilemiş. İkisi de içlerinden dileklerinin gerçekleşmesini umut ediyorlarmış. Tam o anda, gölün yüzeyinde bir ışık parlamış ve küçük bir peri olan Peri Pırıltı ortaya çıkmış.
Peri Pırıltı, Leyla ve Pati’ye gülümsemiş ve dileklerini gerçekleştirmek için burada olduğunu söylemiş. Ancak önce, sihirli gölü koruyan bazı yaratıkların yardıma ihtiyacı olduğunu anlatmış. Leyla ve Pati, peri Pırıltı’nın yardım isteğini hemen kabul etmişler.
Peri Pırıltı, onları gölün yakınlarındaki büyük bir ağacın yanına götürmüş. Bu ağaç, sihirli yaratıkların eviymiş. Ancak ağaç, kötü bir büyü yüzünden solmaya başlamış. Leyla ve Pati, ağacı kurtarmak için Peri Pırıltı’nın verdiği özel suyu ağacın köklerine dökmüşler. Ağaç, hemen canlanmış ve yaprakları tekrar yeşermiş.
Ağacın iyileşmesiyle birlikte, sihirli gölün etrafındaki tüm yaratıklar kutlama yapmaya başlamış. Leyla ve Pati, onların neşesine ortak olmuşlar. Peri Pırıltı, Leyla ve Pati’ye teşekkür ederek dileklerini gerçekleştireceğini söylemiş.
Leyla, ailesinin ve köyünün her zaman mutlu ve sağlıklı olmasını dilemiş. Pati ise her zaman Leyla ile birlikte maceralara atılmayı dilemiş. Peri Pırıltı, dileklerini gerçekleştirmiş ve gölün yüzeyinde bir kez daha parlamış.
Leyla ve Pati, mutlu ve huzurlu bir şekilde köylerine dönmüşler. Sihirli gölün dilekleri sayesinde, köylerinde her zaman neşe ve mutluluk hakim olmuş. Leyla ve Pati’nin dostluğu, tıpkı gökyüzündeki yıldızlar gibi, her zaman parlamış ve sonsuza kadar sürmüş.
Bir Zamanlar Minik Bir Köyde Masalı burada bitmiş ama Leyla ve Pati’nin dostluğu ve maceraları hiç bitmemiş.
Bir Zamanlar Minik Bir Köyde Masalımıza benzeyen “Ormandaki Dört Yakın Dost Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.