Burak Artık Bilgisayarı Bırak Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlardan birinde Burak adında bir çocuk yaşarmış. Burak’ın en büyük tutkusu bilgisayar oyunlarıymış.
Sabah kalkar kalkmaz, elini yüzünü yıkamadan bilgisayarının başına geçermiş. Okuldan gelir gelmez de çantasını bir kenara fırlatır, bilgisayarının başına otururmuş. Dersleri ise hep bir kenara itermiş.
Annesi Almina, Burak’ın bu durumundan çok endişelenirmiş. “Burak, derslerine çalışmalısın,” der, “Bilgisayar oyunları seni başarısız yapar.” Ama Burak annesini dinlemez, her seferinde “Tamam anne, sonra çalışırım,” dermiş.
Almina, Burak’ın derslerindeki başarısızlıkları gördükçe daha da üzülürmüş. “Derslerine çalışmazsan ileride çok zorlanırsın. Bilgisayar oyunları sadece eğlence için, ama derslerin geleceğin için çok önemli.” dermiş ama Burak onu hiç dinlemezmiş.
Bir gün, Burak her zamanki gibi bilgisayarında oyun oynarken, ekranda garip bir ışık yanıp sönmeye başlamış. Önce bunun oyunun bir parçası olduğunu düşünmüş, ancak ışık gitgide daha parlak hale gelmiş. Bir anda ekrandan bir ses duymuş: “Hazır mısın, Burak? Gerçek bir maceraya atılmak üzeresin!”
Burak ne olduğunu anlamaya çalışırken, ışık birden patlamış ve kendini ekranın içine doğru çekilirken bulmuş. Etrafındaki her şey hızla dönmeye başlamış ve bir anda gözlerini açtığında kendini devasa bir labirentin içinde bulmuş. “Neler oluyor burada?” diye düşünürken, etrafında dönüp duran ışıklar ve karmaşık semboller görmüş.
Etrafına bakındığında, labirentin duvarlarında parlak ekranda yazılar belirmiş. Ekranda şöyle yazıyormuş: “Bu labirentten çıkabilmek için karşılaşacağın tüm soruları çözmelisin.”
Burak, korku ve heyecanla ilerlemeye başlamış. İlk engel karşısına bir matematik sorusu çıkar. Ekranda şöyle yazıyormuş: “5x + 3 = 23. x kaçtır?” Burak, matematik derslerinde pek dikkat etmediği için zorlanmış. Bir süre düşündükten sonra, “x = 4” cevabını vermiş ve doğru cevabı bulduğu için kapı açılmış. “Ah, keşke daha çok çalışsaydım,” diye mırıldanmış.
Bir sonraki odada fen soruları varmış. Ekranda şöyle yazıyormuş: “Fotosentez nedir?” Burak, fen derslerine de pek ilgi göstermediği için zorlanmış. Ancak biraz düşününce öğretmeninin anlattıklarını hatırlamış ve “Bitkilerin güneş ışığını kullanarak besin üretmesi” cevabını vermiş. Kapı açılmış ve Burak bir sonraki odaya geçmiş.
Bu sefer karşısına bir Türkçe sorusu çıkmış. “Bu cümlenin öğeleri nelerdir?” diye soruluyormuş. Burak yine zorlanmış çünkü Türkçe derslerinde de hep hayallere dalarmış. Ancak biraz düşününce, cümledeki özneyi, yüklemi ve tümleçleri bulmuş ve doğru cevabı vermiş. Kapı tekrar açılmış.
Son odada, birden fazla dersin konularını içeren karmaşık bir soru seti varmış. Ekranda yazan son soru şöyleymiş: “Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüş süresi kaç gündür?” Burak’ın kalbi hızla çarpmış. Ellerini ter içinde sıkmış, derin bir nefes almış. “Bu soruyu bilmezsem buradan çıkamayacağım,” diye düşünmüş.
Burak biraz düşünmüş, öğretmeninin bu konuyu anlattığı anı hatırlamaya çalışmış. İçindeki korku ve endişe bir an için yerini kararlılığa bırakmış. “365 gün,” diye fısıldamış ve sonra daha yüksek sesle tekrarlamış: “365 gün!”
Doğru cevabı verince, son kapı açılmış ve Burak kendini tekrar odasında bulmuş. Gözleri dolmuş, karşısında annesini görünce gözyaşları içinde annesine sarılmış. “Anne, seni dinlemediğim için çok pişmanım. Artık derslerime çalışacağım ve bilgisayar oyunlarını bilinçli bir şekilde oynayacağım,” demiş.
Almina, Burak’ı teselli etmiş ve “Önemli olan, hatalarından ders çıkarmak ve daha iyi bir insan olmak ve sende hatalarından ders çıkarmışsın.” demiş. O günden sonra Burak, derslerini günü gününe çalışmış, bilgisayar oyunlarını ise sadece belirli bir süre oynamış. Bilgisayar oyunları artık onun için bir eğlence aracı, dersleri ise geleceğini şekillendiren önemli bir sorumluluk olmuş.
Ve Burak, annesi Almina’nın öğütlerini dinleyerek, derslerinde başarılı bir öğrenci olmuş. Bilgisayar oyunları da onun başarısını gölgelemeyen bir hobi olarak kalmış. İşte böyle, Burak ders çalışmanın önemini anladığı ve annesinin değerini bildiği için mutlu mesut yaşarmış.
Burak Artık Bilgisayarı Bırak Masalı burada sona ermiş gökten üç elma düşmüş; biri masalın kahramanı Burak’a, biri masalı dinleyen çocuklara, biri de bu masalı anlatana.
Burak Artık Bilgisayarı Bırak Masalına benzeyen “Masallar” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Her gün yeni bir masal dinlemek için ise Youtube hesaplarımızı takip edebilirsiniz.