Büyülü Ada Masalı: Bir varmış bir yokmuş, uzun zaman önce, mavi suların kucakladığı bir denizin ortasında, herkesin hayranlıkla bakakaldığı bir ada varmış. Bu ada, adını bile duyan herkesin kalbini çalacak kadar büyülü ve güzelmiş. Adanın adı “Büyülü Ada”ymış.
Büyülü Ada, göz kamaştırıcı doğası, renkli kuşları ve tertemiz havasıyla meşhurmuş. Bu adada yaşayan insanlar, dünyanın en mutlu ve huzurlu insanlarıymış. Her sabah güneş doğduğunda, adanın üzerine yayılan ışık, adeta bir büyüymüş. Evlerin pencerelerinden süzülen ışıklar, rengarenk çiçeklerin üzerinde dans eder, her şeyi büyülü bir atmosfere dönüştürürmüş.
Ancak, Büyülü Ada’nın güzelliklerine rağmen, bir sorunu varmış. Adanın halkı, uzun zamandır ada ile ilgili bir efsane dolaştığına inanıyormuş. Bu efsaneye göre, adanın en güzel yeri, adanın en ücra köşesinde saklanıyormuş. Ancak, bu zamana kadar kimse bu yeri bulmayı başaramamış ve efsane zamanla unutulmuş.
Bir gün, adanın genç ve cesur kaşifi Murat, adanın en ücra köşelerine doğru bir maceraya çıkmış. Kalbindeki heyecan ve merak onu harekete geçirmiş. Yol boyunca rengarenk kuşların melodik ötüşleri ve tatlı esen rüzgarın şarkısı Murat’a eşlik etmiş.
Murat, uzun bir arayışın ardından, adanın derin bir ormanla kaplı olan bir bölgesine ulaşmış. Burada, doğanın kolları arasında gizlenmiş bir mağara keşfetmiş. Cesaretini toplayıp mağaranın içine adım attığında, gözlerine inanamamış.
Mağaranın içinde, ışığın her bir zerresi bir renk cümbüşüyle parlıyormuş. Elmas gibi parlayan taşlar, mağaranın duvarlarını süslüyormuş. Orta kısımda, kristal berraklığında bir göl varmış. Gölün yüzeyi, sanki altın bir ayna gibi parlıyormuş.
Murat’ın kalbi sevinçle çarpmaya başlamış. İşte burası, Büyülü Ada’nın efsanevi güzelliğinin kaynağıymış. Ancak, Murat’ın sevinci kısa sürmüş çünkü gölün ortasında küçük bir adacık görmüş. Adacığın üzerinde, üzgün bir şekilde oturan bir peri varmış.
Peri, Murat’ı fark ettiğinde, hüzünlü gözlerle ona bakmış. “Benim adım Işık,” demiş peri. “Ve ben bu adanın koruyucusuyum. Ancak, bu göldeki büyüyü korumam için yardımına ihtiyacım var.”
Murat, periye yardım etmek için hazır olduğunu söylemiş. Peri, ona göldeki büyünün kaynağının bir elmas olduğunu ve bu elmasın çalındığını anlatmış. Elmas, adanın huzurunu ve güzelliğini sağlayan en değerli hazineymiş.
Murat, periye söz vermiş ve hemen işe koyulmuş. Gölün dibindeki derinliklere dalmış ve bir süre sonra elmasın yerini bulmuş. Ancak, elması almak hiç de kolay olmamış. Elması koruyan büyülü yaratıklar, Murat’a engel olmak için çılgınca dans etmiş ve onun almak istediği için onunla savaşmışlar.
Ancak, Murat’ın kalbi cesaretle dolmuş. Azimle ve kararlılıkla büyülü yaratıklara meydan okumuş. Sonunda, elmasın yanına ulaşmayı başarmış ve onu dikkatlice almış.
Elması aldığında, göldeki büyü bozulmuş ve göl bir anda sakinleşmiş. Murat, elması Işık’a getirdiğinde, peri sevinçle ona teşekkür etmiş. Elması geri almanın Büyülü Ada’nın güzellik ve huzurunu yeniden sağladığını söylemiş.
Murat’ın cesareti ve kararlılığı, adanın efsanevi güzelliğini korumak için gerekeni yapmış. Artık Büyülü Ada, herkesin rüyalarını süsleyen bir cennet gibi parlamış. Murat’ın macerası, ada halkı arasında uzun bir süre anlatılmaya devam edecekmiş. Çünkü Murat, Büyülü Ada’nın kahramanı olmuş ve bu ada sonsuza dek onun cesareti ve sevgisiyle dolu olacakmış.
Bir sabah, güneş doğarken Murat evinin penceresinden dışarı bakmış ve denizin üstünde bir ışık huzmesi fark etmiş. Bu ışık, adanın uzak bir köşesinden geliyor gibi görünüyormuş. Merakı iyice artan Murat, bu ışığın kaynağını bulmaya karar vermiş. Hemen çantasını hazırlamış ve yola koyulmuş.
Yol boyunca Murat’a yine rengarenk kuşlar eşlik etmiş. Ormanın derinliklerine doğru yürümüş ve bir süre sonra önünde büyük bir şelale belirmiş. Şelale, berrak sularıyla büyüleyici bir görüntü sunuyormuş. Fakat Murat, şelalenin arkasında bir mağara girişi olduğunu fark etmiş. Cesaretini toplayarak mağaraya girmiş.
Mağaranın içinde, taşlarla süslenmiş dar bir yol uzanıyormuş. Yolun sonuna vardığında, Murat büyük bir salona çıkmış. Salonun ortasında kocaman bir kristal sütun parlıyormuş. Sütunun tepesinde ise, ışıldayan bir küre varmış. Bu küre, adanın huzurunu ve güzelliğini koruyan ikinci büyülü nesneymiş.
Murat, kristal sütunun etrafında dolanırken, birden karşısına yaşlı bir bilge çıkmış. Bilge, uzun beyaz sakalları ve nazik bakışlarıyla Murat’a gülümsemiş. “Hoş geldin, genç kaşif,” demiş. “Ben bu adanın koruyucularından biriyim. Bu kristal küre, adanın huzurunu ve dengesini sağlar. Ancak, küreyi kötü niyetli bir büyücü çalmaya çalışıyor. Onu durdurmamız lazım.”
Murat, bilgenin söylediklerini dikkatle dinlemiş ve küreyi korumak için ne yapması gerektiğini sormuş. Bilge, ona büyücünün güçlü olduğunu ve onunla başa çıkabilmek için özel bir kılıca ihtiyacı olduğunu söylemiş. Bu kılıç, adanın en yüksek dağının zirvesinde gizleniyormuş.
Murat, bilgenin tarif ettiği yolu takip ederek dağın zirvesine doğru tırmanmaya başlamış. Zirveye ulaştığında, bir kayanın içinde parlayan kılıcı bulmuş. Kılıcı eline aldığında, içindeki güç dalga dalga yayılmış. Murat, kılıcıyla birlikte hızla mağaraya geri dönmüş.
Mağaraya vardığında, büyücünün kristal küreyi almaya çalıştığını görmüş. Murat, kılıcıyla büyücüye meydan okumuş ve onunla cesurca savaşmış. Büyücünün güçlü büyülerine karşı kılıcını ustaca kullanarak onu yenmeyi başarmış. Büyücü mağaradan kaçarken, Murat kristal küreyi tekrar yerine koymuş.
Bilge, Murat’a teşekkür etmiş ve onun kahramanlığı sayesinde adanın huzurunun korunduğunu söylemiş. Murat, bir kez daha adanın kahramanı olmuş ve adanın halkı onun cesaretini ve kararlılığını kutlamış.
Büyülü Ada, Murat’ın sayesinde yine huzurlu ve mutlu bir yer olarak parlamış. Murat’ın maceraları, adada uzun yıllar boyunca anlatılmaya devam etmiş ve onun adı, Büyülü Ada’nın efsanelerinde ölümsüzleşmiş.
Ve Büyülü Ada masalı burada son bulmuş. Murat, adanın koruyucusu olarak daha birçok maceraya atılmak üzere hazırmış. Çünkü her yeni gün, Büyülü Ada’da yeni bir macera demekmiş.
Gökten üç elma düşmüş; biri Murat’a, biri Işık’a, biri de bu masalı dinleyen çocuklara.
Büyülü Ada masalı gibi uyku masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.