Büyümeyi Öğrenen Küçük Ayı Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar Ted adında küçük bir ayı varmış. Ted arkadaşlarıyla ormanda oynamayı ve etrafındaki dünyayı keşfetmeyi çok seviyormuş. Ancak kış yaklaştıkça Ted’in arkadaşları birer birer ortadan kaybolmaya başlamış.
Ted arkadaşlarının onu neden terk ettiğini anlamamış ve annesine sormuş. Annesi Ted’e ayıların kışın büyüyüp güçlenmek için kış uykusuna yattıklarını anlatmış. Ted merak ediyormuş ama bu kadar uzun süre uyuma fikri hoşuna gitmemiş.
Ted isteksizce bir mağarada rahat bir yer bulmuş ve gözlerini kapatmış. Çok uzun bir süre gibi gelen süre boyunca uyumuş. Ama sonunda güneş daha parlak parlamaya ve çiçekler açmaya başlamış.
Ted uzun uykusundan uyanmış ve kollarını ve bacaklarını gererek, esnemiş. Eskisinden daha büyük olduğunu görünce şaşırmış. Annesi gülümsemiş ve uykunun büyümesi için önemli olduğunu açıklamış.
Ted kış uykusuna yatmanın o kadar da kötü olmadığını fark etmiş. Ve ormanda arkadaşlarıyla oynarken, iyi bir uyku için her zaman vakit ayıracağını biliyormuş. Ne de olsa uyku, tıpkı Ted gibi büyük ve güçlü olmanın sırrıymış.
Ve böylece Ted, büyümesine yardımcı olmak için her zaman dinlendirici kış uykusuna güvenebileceğini bilerek etrafındaki dünyayı keşfetmeye devam etmiş.
Bir gün, Ted ormanda yeni bir macera aramaya karar vermiş. Güneş parlıyor ve kuşlar cıvıldıyormuş. Ted, nehrin yanında yürürken parlak bir şey görmüş. Yaklaştığında, bu şeyin bir anahtar olduğunu fark etmiş.
Ted anahtarı dikkatle eline almış ve etrafa bakınmış. Bu anahtarın neye ait olabileceğini merak etmiş. Annesine gidip ona sormuş. Annesi, “Belki bu anahtar, gizli bir kapının anahtarıdır. Ormanda birçok gizemli yer var,” demiş.
Ted çok heyecanlanmış ve anahtarın nereye ait olduğunu bulmaya karar vermiş. Ormanda yürürken arkadaşı Tavşan Riko ile karşılaşmış. Riko, “Merhaba Ted! Elindeki anahtar çok ilginç görünüyor. Onunla ne yapacaksın?” demiş.
Ted, “Bu anahtarın neye ait olduğunu bulmaya çalışıyorum. Belki birlikte bulabiliriz,” demiş.
Riko kabul etmiş ve ikisi birlikte ormanın derinliklerine doğru yol almışlar. Yolda eski bir ağaca rastlamışlar. Ağacın gövdesinde küçük bir kapı varmış. Ted heyecanla anahtarı çıkarmış ve kapıya doğru yürümüş.
Anahtarı deliğe yerleştirip çevirdiğinde kapı açılmış ve içeriye bir ışık huzmesi yayılmış. Ted ve Riko kapıdan içeri girmişler ve kendilerini büyülü bir bahçede bulmuşlar. Bahçe, rengarenk çiçekler ve tatlı kokularla doluymuş.
Bahçede bir sincap onlara doğru koşmuş ve, “Hoş geldiniz! Burası Sihirli Bahçe. Bu bahçeye sadece cesur ve meraklı ruhlar girebilir,” demiş. Ted ve Riko şaşkınlıkla bakmışlar.
Sincap, “Burada her bitki ve çiçek özel güçlere sahip. Mesela bu mor çiçek, sizi çok hızlı koşmanızı sağlar,” demiş. Ted ve Riko çok etkilenmiş.
Ted, “Bu yer harika! Ormandaki diğer arkadaşlarımızı da buraya getirebilir miyiz?” diye sormuş. Sincap gülümsemiş ve, “Elbette! Ancak bu bahçenin sırlarını korumalısınız,” demiş.
Ted ve Riko bu sihirli bahçede uzun süre vakit geçirmişler. Bahçedeki bitkilerin güçlerini keşfetmişler ve arkadaşlarına anlatmak için sabırsızlanmışlar. Eve döndüklerinde, bu harika macerayı diğer arkadaşlarına anlatmışlar ve hepsi birlikte sihirli bahçeye gitmişler.
Ve böylece Ted ve arkadaşları, ormanda yeni maceralar ararken sihirli bahçenin sırrını saklayarak birbirlerine yardım etmişler ve her gün büyümenin ve keşfetmenin keyfini çıkarmışlar.
Bir sabah, Ted ve arkadaşları ormanın kenarındaki açıklıkta toplanmışlar. Tavşan Riko, “Bugün ne yapalım, Ted?” diye sormuş.
Ted, “Dün gece yıldızları izlerken gökyüzünde parlak bir ışık gördüm. Belki bir yıldız düştü! O ışığın geldiği yeri bulup ne olduğunu keşfedelim,” demiş.
Arkadaşları heyecanla kabul etmişler ve hep birlikte ormanın derinliklerine doğru yola çıkmışlar. Yolda, kurbağa Lili ve sincap Fıstık da onlara katılmış. Hep birlikte yürürken, gökyüzündeki parlak ışığın düştüğü yere yaklaşmışlar.
Sonunda, ışığın geldiği yeri bulmuşlar. Orada, parlak ve gizemli bir taş yatıyormuş. Taşın etrafı hafifçe parlıyormuş ve ışığı göz kamaştırıcıymış. Ted ve arkadaşları dikkatlice taşın yanına gitmişler.
Kurbağa Lili, “Bu taş çok özel olmalı. Belki de büyülü bir güç taşıyordur,” demiş.
Sincap Fıstık, “Onu alıp köyümüze götürelim ve büyüklerimize gösterelim,” diye önermiş. Ted ve arkadaşları dikkatlice taşı alıp geri dönmüşler.
Köye vardıklarında, taşın büyüsünü anlamak için yaşlı baykuş Bilge’ye gitmişler. Bilge, taşı dikkatlice incelemiş ve, “Bu taş gerçekten çok özel. Bu bir dilek taşıdır. Bu taşla sadece bir dilek dileyebilirsiniz ve dileğiniz gerçekleşir,” demiş.
Ted ve arkadaşları şaşkınlıkla birbirlerine bakmışlar. Tavşan Riko, “Ne dilesek?” diye sormuş.
Ted, “Bunu dikkatli kullanmalıyız. Belki ormanımızın ve köyümüzün iyiliği için bir dilek dilemeliyiz,” demiş.
Hep birlikte düşünmüşler ve sonunda karar vermişler. Ted taşı eline almış ve gözlerini kapatmış. “Ormanımız ve köyümüz her zaman güvenli, mutlu ve bereketli olsun,” diye dilemiş.
Bir anda taş parlak bir ışıkla aydınlanmış ve sonra yavaşça sönmüş. Ted ve arkadaşları gözlerini açtıklarında, ormanda ve köylerinde her şeyin daha da güzel olduğunu fark etmişler. Ağaçlar daha yeşil, nehirler daha berrak ve herkes daha mutluymuş.
Bilge baykuş, “Çok akıllıca bir dilek dilediniz, çocuklar. Artık ormanımız ve köyümüz her zaman güvende ve mutlu olacak,” demiş.
Ted ve arkadaşları bu maceranın sonunda, birlikte çalışmanın ve iyi dileklerin ne kadar güçlü olabileceğini öğrenmişler. Ve hep birlikte yeni maceralara atılmak için sabırsızlanmışlar.
Masal burada bitmiş, ama Ted ve arkadaşlarının maceraları her zaman devam ediyormuş.
Büyümeyi öğrenen küçük ayı masalı burada bitivermiş. Büyümeyi öğrenen küçük ayı masalı hakkındaki yorumlarınızı, yorumlar kısmında bizlere iletebilirsiniz.
Hayvan masalları okumayı seviyorsanız masal okuyoruz sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Çocuklarımız için titizlikle yazdığımız, çocuk masalları kategorimizi okuyabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.