Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar uzaklarda, küçük ve sakin bir kasabada Cem adında tatlı bir çocuk yaşarmış. Cem’in kalbi hep müzikle atarmış. Gün boyu evde, okulda, hatta oyun oynarken bile şarkılar söyler, kendi kendine mırıldanırmış.
Ama Cem’in çok gizli bir sırrı varmış; şarkı söylemeyi ne kadar çok sevse de, insanların önünde şarkı söylemekten çok korkarmış. Sanki herkes ona bakınca kalbi yerinden fırlayacakmış gibi olurmuş. Bu yüzden Cem, en sevdiği şarkıları bile sadece kendi kendine söyler, kimseye dinletmeye cesaret edemezmiş.
Bir gün, okulda büyük bir heyecan yaşanmış. Okul müdürü, tüm öğrencileri toplatıp önemli bir duyuru yapmış. “Çocuklar,” demiş müdür, “Bu yıl okullar arası büyük bir ses yarışması düzenlenecek! Her okuldan bir öğrenci seçilecek ve o öğrenci bizim okulumuzu temsil edecek!”
Cem, bu haberi duyduğunda kalbi kocaman bir davul gibi atmaya başlamış. “Acaba ben de katılabilir miyim?” diye düşünmüş. Şarkı söylemeyi çok seviyormuş, ama sahneye çıkıp herkesin önünde şarkı söylemek onu biraz korkutuyormuş. Kalbinin içi pır pır etmiş ama aynı zamanda tedirginlik de hissetmiş. “Ya cesaretimi toplayamazsam?” diye içinden geçirmiş.
Cem, bu heyecanlı haberi en yakın arkadaşı Aslı’ya anlatmış. “Aslı, okulda büyük bir ses yarışması varmış,” demiş Cem, biraz çekingen bir sesle. “Ama ben sahneye çıkmaktan çok korkuyorum.”
Aslı hemen Cem’in yanına gelmiş ve onu cesaretlendirmiş. “Cem, sen harika şarkı söylüyorsun! Senin sesin gerçekten çok güzel, bunu herkes bilmeli! Hem eğer yarışmayı kazanırsan, belki de büyük bir şarkıcı olursun! Hayalini gerçekleştirmek için bu harika bir fırsat!” demiş.
Cem, Aslı’nın sözleriyle biraz rahatlamış ama yine de içinde bir korku varmış. Her gece yatağına yattığında, gözlerini kapatıp kendini sahnede hayal edermiş. İnsanların ona hayran hayran bakıp alkışladığını düşünmek çok güzelmiş, ama işte o sahneye çıkma fikri, kalbini yine sıkıştırıyormuş. Korkusunu yenmek, Cem için gerçekten zor bir şeymiş.
rtesi gün, okulun müzik öğretmeni sınıfa girip heyecanla bir duyuru yapmış: “Çocuklar, ses yarışması için seçmeler yapılacak! Katılmak isteyenler hazırlansın!” Cem’in kalbi yine hızlı hızlı atmaya başlamış. “Acaba katılsam mı?” diye düşünmüş. Ama sonra içindeki o tanıdık korku yeniden belirmiş. “Ya sahnede yanlış yaparsam? Ya herkes bana gülerse?” diye endişelenmiş.
O gün, seçmelere katılmaya cesaret edememiş ve üzgün bir şekilde eve dönmüş. Annesi, Cem’in halini hemen fark etmiş. “Ne oldu, oğlum? Neden bu kadar üzgünsün?” diye sormuş. Cem, içindeki sıkıntıyı daha fazla saklayamamış ve annesine her şeyi anlatmış.
Annesi, Cem’in elini tutup yumuşak bir sesle, “Korkularımızla yüzleşmek, cesaretin ilk adımıdır. Eğer gerçekten şarkı söylemek istiyorsan, sahneye çıkmalısın. Bazen büyük hayaller, küçük bir cesaretle başlar. Herkesin hatırlayacağı güzel bir anı yaratmak istiyorsan, ilk adımı atman gerekiyor,” demiş.
Cem, annesinin bu sözleriyle biraz olsun cesaret bulmuş ama hala içinde bir çekingenlik varmış. Yine de, annesinin gözlerinde ona güvenen bir ışık görmüş ve bu ışık, Cem’in içindeki korkuyu biraz da olsa hafifletmiş.
Seçmeler başladığında, Cem heyecanla izleyicilerin arasındaymış. Öğretmen, sahneye çıkmak isteyenleri tek tek çağırıyormuş. Cem’in kalbi hızla atıyormuş ama içindeki cesareti toplamak için kendine küçük bir an vermiş. “Yapabilirim,” diye düşünmüş. Sonunda öğretmenine yaklaşmış ve utangaç bir sesle, “Öğretmenim, ben de seçmelere katılmak istiyorum,” demiş.
Öğretmen, Cem’e gülümseyerek, “Harika! Sıra sana geldiğinde sahneye çıkabilirsin,” demiş. Bu sözler Cem’e biraz da olsa cesaret vermiş ama kalbi hala pır pır atıyormuş.
Sıra Cem’e geldiğinde, sahneye doğru adım atmış. Ayakları biraz titriyormuş ama geri dönmemiş. Gitarını eline almış ve derin bir nefes çekmiş. Parmakları tellere dokunduğu anda, içindeki bütün korku sanki sihirli bir şekilde uçup gitmiş. Sanki etrafında kimse yokmuş, sadece o ve gitarı varmış.
Şarkısını bitirdiğinde gözlerini açmış ve gördüğü manzara karşısında şaşırmış: Tüm okul ayakta onu alkışlıyormuş! Cem, o anın verdiği mutluluğu anlatacak kelime bulamamış. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile sahneden inmiş, kalbi hala heyecandan atıyormuş ama bu kez mutlu bir heyecanmış.
Müzik öğretmeni, seçmelerin sonunda sınıfa dönüp heyecanla sonucu açıklamış: “Çocuklar, bu yıl okulumuzu ses yarışmasında temsil edecek öğrencimiz Cem!” demiş. Cem, duyduğu anda sevinçten neredeyse yerinde zıplamış. Gözleri parlamış, kalbi mutlulukla dolmuş. Artık tüm kasabanın gurur kaynağı oymuş ve büyük ses yarışmasında okullarını temsil edecekmiş.
Yarışma günü yaklaştıkça, Cem her gün daha çok çalışmaya başlamış. Gitarını elinden hiç bırakmamış, şarkısını defalarca söyleyerek kendini hazırlamış. Aslı da her gün onun yanına gelmiş, onu cesaretlendirmiş ve destek olmuş. “Cem, senin başaracağına inanıyorum. O sahnede senin parlayacağını biliyorum,” demiş.
Ve nihayet büyük gün gelmiş. Cem, yarışma için sahneye çıktığında artık eskisi gibi korku hissetmiyormuş. İçinde sadece büyük bir heyecan ve mutluluk varmış. Gözlerini kapatıp derin bir nefes almış ve şarkısını söylemeye başlamış. O anda tüm dünya onun için durmuş, sadece müzik ve şarkı varmış.
Cem’in şarkısı bittiğinde, salonda derin bir sessizlik olmuş. Herkes, Cem’in sesiyle adeta büyülenmiş. Birkaç saniye sonra, salon alkışlarla inlemeye başlamış. Cem, bu alkışlar arasında ne kadar mutlu olduğunu anlamış. O an, kalbi mutlulukla dolmuş.
Yarışma sonunda, jüri üyeleri sahneye çıkıp sonuçları açıklamış. “Bu yılın birincisi… Cem!” dediklerinde, Cem’in gözleri mutluluktan parlamış. Kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hissetmiş, ama bu kez sevinçtenmiş. Sahneye çağrıldığında, ödülünü alırken gözlerinden birkaç damla yaş süzülmüş. Ama bunlar, mutluluk gözyaşlarıymış. Cem, sadece bir yarışmayı kazanmakla kalmamış, aynı zamanda en büyük korkusunu yenmiş.
Cem’in Müzik Yolculuğu masalı, Cem’e daha büyük hayaller kurma cesareti vermiş. Artık sahne korkusu onun için geçmişte kalmış. Kasabadaki herkes, Cem’in hikayesini anlatır olmuş. Cem, artık sadece kasabanın en yetenekli çocuğu değil, aynı zamanda herkesin örnek aldığı cesur bir kahraman olmuş.
Cem’in Müzik Yolculuğu Masalına benzeyen çocuk masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.