Bir varmış, bir yokmuş, yemyeşil dağların eteğinde uzanan, papatyalarla dolu bir köy varmış. Bu köyde, Aslı adında tatlı mı tatlı, neşeli bir kız yaşarmış. Aslı, her gün papatya tarlasında koşturup oynar, papatyaların yumuşacık yapraklarına dokunmayı çok severmiş. Papatyalar, onun en iyi arkadaşlarıymış.
Bir sabah, güneş gökyüzünde parıl parıl parlıyorken, Aslı neşeyle uyanmış. Hemen papatya tarlasına gitmek için yola koyulmuş. Tarlaya vardığında, o gün her zamankinden farklı bir şey olduğunu fark etmiş.
Hava mis gibi çiçek kokuyor, hafif bir rüzgar saçlarını nazikçe okşuyormuş. Aslı, bu güzel kokunun nereden geldiğini merak etmiş ve kokuyu takip etmeye başlamış.
Biraz yürüyünce, papatyaların ortasında parıldayan bir ışık görmüş. Işık, gittikçe büyüyormuş. Aslı, merakla ışığa doğru ilerlemiş. Birdenbire, ışığın içinden minik, ışıl ışıl parlayan bir peri çıkıvermiş!
Aslı, gözlerine inanamamış. “Vay canına! Sen kimsin?” diye sormuş.
Minik peri, yumuşacık bir sesle gülümseyerek cevap vermiş: “”Merhaba Aslı, ben Çiçek Perisi’yim. Senin papatya tarlasını ne kadar çok sevdiğini duydum. Bugün seni papatyaların büyülü dünyasına götürmek istiyorum. Ne dersin, benimle gelir misin?”
Aslı’nın gözleri heyecanla parlamış. “Tabii ki gelirim!” diye sevinçle bağırmış.
Çiçek Perisi, elindeki sihirli değneği hafifçe sallamış ve bir anda Aslı küçücük bir kız oluvermiş! Artık etrafındaki papatyalar ona kocaman görünüyormuş. Papatyaların yaprakları, dev gibi geniş çadırlar gibi olmuş. Aslı, şaşkınlıkla etrafına bakmış ve “Vay canına! Her şey ne kadar büyük!” diye haykırmış.
Çiçek Perisi nazikçe gülümsemiş: “Burası, papatyaların büyülü dünyası, Aslı. Burada her papatya seninle konuşabilir. Eğer dikkatle dinlersen, sana ne kadar özel olduklarını anlatırlar.”
Aslı, papatyaların arasında neşeyle koşarken, hafif bir rüzgar esmeye başlamış. Rüzgar, papatyaların yapraklarını nazikçe sallıyormuş. Aslı, rüzgarın fısıltılarını dinlemeye başlamış. Birden, papatyaların hafif bir melodi çaldığını fark etmiş. Bu melodi o kadar güzelmiş ki, Aslı’nın içi mutlulukla dolmuş. Sanki papatyalar ona bir şarkı söylüyormuş.
Aslı, gülümseyerek “Bu melodiyi çok sevdim!” demiş. Papatyaların şarkısı, Aslı’nın kalbinde kocaman bir sevgi bırakmış.
Çiçek Perisi, Aslı’ya tatlı bir gülümsemeyle bakarak demiş ki: “Şimdi seni çiçeklerin en gizli, en özel bahçesine götüreceğim. Orada, dünyada eşi benzeri olmayan çiçekler seni bekliyor.”
Aslı, heyecanla gözlerini kocaman açmış ve başını sallayarak “Evet, lütfen!” demiş. Çiçek Perisi, Aslı’nın elini nazikçe tutmuş ve birlikte papatya tarlasının derinliklerine doğru yürümeye başlamışlar.
Bir süre ilerledikten sonra, kocaman bir papatyanın ardında gizli bir kapı belirivermiş. Çiçek Perisi, sihirli değneğiyle kapıyı açmış ve Aslı, kendini rengarenk çiçeklerle dolu, büyülü bir bahçede bulmuş.
Bu bahçe öyle güzelmiş ki, her çiçek sanki gökkuşağından bir renk almış gibi parlıyormuş. Aslı, şaşkınlıkla etrafına bakmış ve “Burası harika bir yer!” demiş. Çiçekler, Aslı’ya neşeyle gülümsüyor, etrafında uçuşan kelebekler onunla oyun oynuyormuş.
Aslı, rengarenk çiçeklerle dolu bu büyülü bahçede dolaşırken, bir çiçeğin diğerlerinden farklı olduğunu fark etmiş. Bu çiçek, altın sarısı yapraklarıyla parlıyor, etrafına tatlı bir koku yayıyormuş. Aslı, çiçeğin yanına yaklaşmış ve nazikçe yaprağına dokunmuş. O anda, çiçekten bir ışık demeti yükselmiş ve gökyüzüne doğru süzülmüş.
Çiçek Perisi, Aslı’ya gülümseyerek demiş ki: “Bu çiçek, dilek çiçeği. Kalbinden geçen en güzel dileği düşün ve gözlerini kapat.”
Aslı, gözlerini kapatmış ve kalbinden geçen dileği düşünmüş: “Keşke her zaman bu harika çiçeklerle ve Çiçek Perisi’yle birlikte olabilsem.”
Aslı gözlerini açtığında, çiçekten yayılan ışıklar etrafında dans ediyor, gökyüzünde parıldayan yıldızlar gibi göz kırpıyormuş. O an, Aslı’nın içi sevgi ve mutlulukla dolmuş. Çiçek Perisi, Aslı’ya dönüp demiş ki: “Bu bahçe her zaman senin için burada olacak, Aslı. Kalbinde sevgi ve iyilik olduğu sürece, dilediğin zaman bu büyülü dünyaya geri dönebilirsin.”
Aslı, Çiçek Perisi’ne sarılarak teşekkür etmiş ve bahçenin çıkışına doğru yürümüş. Tam kapıdan çıkarken, arkasına dönüp büyülü bahçeye son bir kez bakmış ve “Bir gün tekrar geleceğim,” diye fısıldamış.
Eve dönerken, Aslı’nın yüzünde kocaman bir gülümseme varmış. Artık papatya tarlasına her gittiğinde, o büyülü bahçenin varlığını ve çiçeklerin ona anlatacağı hikayeleri hatırlayacakmış.
Çiçek Perisi ve Aslı masalı burada bitivermiş ancak Aslı, o günden sonra doğanın her köşesindeki güzellikleri keşfetmeye devam etmiş, Çiçek Perisi’nin ona gösterdiği bu büyülü dünyayı her zaman kalbinde taşımış.
Çiçek Perisi ve Aslı masalına benzeyen Peri Masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. En güzel masalları dinlemek için ise Youtube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.