Cici ile Mimi’nin Dostluğu Masalı: Bir varmış bir yokmuş. Bir, zamanlar, yemyeşil bir ormanda Cici adında, minik bir civciv yaşarmış. Cici, sarı tüylü, neşeli ve oldukça meraklıymış. Ormanın her köşesini keşfetmeyi çok severmiş.
Bir gün, Cici yine ormanda dolaşırken yerde kıpırdayan bir şey görmüş. Yaklaşıp bakınca, bir tırtıl olduğunu fark etmiş.
Tırtıl, yeşil ve tüylüymüş. Adı Mimi’ymiş. Cici, Mimi’nin bu kadar yavaş hareket ettiğini görünce ona yardım etmeye karar vermiş. “Merhaba Mimi, sana yardım edebilir miyim?” diye sormuş Cici.
Mimi, yavaşça başını kaldırıp Cici’ye bakmış ve gülümsemiş. “Merhaba Cici, yardımın için teşekkür ederim. Yapraklara ulaşmakta zorlanıyorum. Eğer bana yardımcı olabilirsen çok mutlu olurum,” demiş.
Cici hemen ormandaki en büyük ve en taze yaprakları bulup Mimi’ye getirmiş. Mimi, yaprakları büyük bir iştahla yemiş ve Cici’ye minnettarlıkla bakmış. “Sen çok iyisin, Cici. Benim adım Mimi. Senin adın ne?” diye sormuş.
“Benim adım Cici,” demiş Cici. “Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa, bana söyleyebilirsin.”
Günler geçmiş, Cici ve Mimi sıkı dost olmuşlar. Birlikte oyunlar oynamışlar, şarkılar söylemişler ve ormanı keşfetmişler. Cici, Mimi’ye uçmayı öğretmeye çalışmış ama Mimi henüz uçmayı bilmiyormuş. Cici, Mimi’nin bir gün uçabileceğini düşünmüş ve ona cesaret vermiş.
Bir gün, Mimi kendini çok yorgun hissetmiş. Cici, endişelenmiş ve Mimi’ye ne olduğunu sormuş. Mimi, “Sanırım artık kozamı örme vakti geldi,” demiş. Cici, Mimi’nin ne demek istediğini tam olarak anlayamamış ama ona yardımcı olabileceğini söylemiş.
Mimi, kendine bir koza örmeye başlamış ve sonunda kozasının içinde kaybolmuş. Cici, her gün kozanın yanına gelip Mimi’nin çıkmasını beklemiş. “Mimi, seni çok özledim,” dermiş Cici her gün.
Bir sabah, Cici yine kozanın yanına gittiğinde, koza yavaşça açılmaya başlamış. Cici, heyecanla beklemiş. Kozadan çıkan, Mimi değilmiş. Bu, rengarenk kanatları olan güzel bir kelebekmiş! Kelebek, Cici’nin etrafında uçmuş ve ona gülümsemiş. “Merhaba Cici, ben Mimi. Artık bir kelebek oldum,” demiş.
Cici, şaşkınlıkla Mimi’ye bakmış. “Mimi, sen şimdi bir kelebek misin? Ne kadar güzel olmuşsun!” demiş.
Kelebek, kanatlarını çırparak Cici’nin yanına konmuş. “Evet, artık uçabiliyorum. Senin sayende büyüdüm ve değiştim. Dostluğun ve yardımların için sana minnettarım,” demiş kelebek.
O günden sonra Cici ve Mimi, daha da sıkı dost olmuşlar. Birlikte uçmuşlar, ormanın en uzak köşelerine gitmişler ve her zaman birbirlerine destek olmuşlar.
Bir gün, ormanda uçarken gökyüzünde rengarenk bir gökkuşağı belirmiş. Mimi, heyecanla Cici’ye seslenmiş, “Cici, bak! Gökkuşağını takip edelim, belki yeni bir macera bizi bekliyordur!”
Cici, Mimi’nin bu fikrine bayılmış ve hemen gökkuşağının peşine düşmüşler. Uçmuşlar, uçmuşlar ve sonunda rengarenk bir çiçek bahçesine varmışlar. Bu bahçe, Cici ve Mimi’nin gördüğü en güzel yerlerden biriymiş. Her yerde rengarenk çiçekler açmış, kelebekler ve arılar dans ediyormuş.
Cici ve Mimi, çiçeklerin arasında gezinirken, büyük bir gülün üstünde oturan yaşlı bir kelebek görmüşler. Yaşlı kelebek, nazik bir sesle onlara seslenmiş, “Hoş geldiniz, genç kelebekler. Ben bu çiçek bahçesinin koruyucusuyum. Adım Bella. Sizi burada görmek ne güzel.”
Cici ve Mimi, Bella’ya yaklaşarak selam vermişler. “Merhaba Bella, ben Cici ve bu da arkadaşım Mimi. Bahçeniz çok güzel, burada olmaktan mutluyuz,” demiş Cici.
Bella, kanatlarını hafifçe çırparak gülümsemiş. “Bu bahçe, kelebekler ve çiçekler için bir cennet. Ancak son zamanlarda bir sorunla karşı karşıyayız. Bahçemizin su kaynağı kurudu ve çiçekler susuz kaldı. Eğer yardım edebilirseniz, çok minnettar olurum.”
Cici ve Mimi, Bella’nın bu duruma üzüldüğünü görünce yardım etmeye karar vermişler. “Tabii ki sana yardım ederiz, Bella. Ne yapmamız gerekiyor?” diye sormuş Mimi.
Bella, onlara bahçenin kenarındaki büyük bir kayayı işaret etmiş. “Su kaynağımız bu kayanın arkasında saklı. Ancak kaya o kadar büyük ki, biz kelebekler onu yerinden kıpırdatamıyoruz. Eğer biraz yardımla kayanın yerini değiştirebilirsek, su tekrar akmaya başlayabilir.”
Cici ve Mimi, hemen işe koyulmuşlar. Önce, bahçedeki diğer kelebeklere ve arılara haber vermişler. Hep birlikte, büyük bir ekip olarak kayanın etrafında toplanmışlar. Herkes elinden geleni yapmış, kanatlarıyla itmiş ve sonunda büyük kaya yerinden oynamış.
Kaya yerinden oynar oynamaz, taze ve berrak su kaynağı tekrar akmaya başlamış. Bahçedeki tüm çiçekler, suyu görünce canlanmış ve renkleri daha da parlak hale gelmiş. Bella, gözlerinde yaşlarla Cici ve Mimi’ye teşekkür etmiş. “Siz olmasaydınız, bu bahçe kurtulamazdı. Minnettarım.”
Cici ve Mimi, bahçedeki diğer kelebekler ve arılarla birlikte büyük bir kutlama yapmışlar. Şarkılar söylemişler, dans etmişler ve gün batımına kadar eğlenmişler.
Cici ile Mimi’nin Dostluğu masalından sonra Cici ve Mimi, her zaman dostluğun ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamışlar. Her zaman birlikte olup, birbirlerine destek olmanın ne kadar değerli olduğunu öğrenmişler.
Cici ile Mimi’nin Dostluğu Masalına benzeyen Masallar okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
En güzel çocuk masallarını dinlemek için ise Youtube ve İnstagram hesaplarımızı takip edebilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.