Denizle İlk Tanışma Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarlarda, denizin hiç görülmediği küçük bir köyde yaşayan İpek isimli bir kız varmış. İpek, denizi sadece kitaplarda ve büyüklerinin anlattığı masallarda duymuş, ama hiç görememiş. Her gece yatmadan önce gökyüzüne bakar ve yıldızların ardında uzanan o sonsuz maviliği hayal edermiş.
Bir yaz sabahı, İpek’in annesi ona büyük bir sürpriz yapmış. “Bugün denize gidiyoruz,” demiş annesi, gözlerinde heyecan parıltılarıyla. İpek’in yüreği sevinçle dolmuş. Hemen hazırlıklara başlamışlar. Annesi, en güzel elbiselerini giymesi için İpek’e yardım etmiş. Babası ise piknik sepetini hazırlamış, içine en sevdikleri yiyecekleri koymuş.
İpek, yolda giderken heyecandan yerinde duramıyormuş. Arabadan inip denizi göreceği anı sabırsızlıkla bekliyormuş. Arabada annesine ve babasına sürekli sorular soruyormuş. “Deniz nasıl bir şey? Suyu gerçekten mavi mi? Büyük dalgalar var mı?” Annesi ve babası İpek’in heyecanını paylaşarak ona sabırla cevap veriyorlarmış. “Evet, İpek,” demiş babası. “Deniz çok büyük ve uçsuz bucaksız. Suyu masmavi ve bazen çok sakin, bazen de dalgalı olur.”
Nihayet uzun bir yolculuktan sonra, arabadan inmişler ve İpek gözlerine inanamamış. Karşısında masmavi uzanan kocaman bir deniz varmış. İpek, ilk defa denizi görüyormuş ve bu manzara karşısında büyülenmiş. “Anne, baba, deniz gerçekten harika!” demiş sevinçle.
İpek, denizin kenarına koşarak ayaklarını suya sokmuş. Su serin ve çok güzelmiş. Annesi de İpek’in yanında suya girmiş ve ona deniz kabukları toplamayı öğretmiş. İpek, deniz kabuklarını çok sevmiş. Bir sürü deniz kabuğu toplamış ve her birini tek tek incelemiş. Her kabuğun farklı bir deseni, farklı bir rengi varmış. İpek, denizin ne kadar büyüleyici bir yer olduğunu düşünmüş.
Sonra, babası İpek’e denizde yüzmeyi öğretmeye karar vermiş. İpek önce biraz korkmuş, ama babası ona güvende olduğunu söylemiş. İpek, babasının güven verici sözleriyle cesaretlenmiş ve yavaşça denize girmiş. Babası onu kollarından tutarak suya sokmuş. İpek, suyun kaldırma kuvvetiyle kendini hafif hissetmiş ve suyun üzerinde kalmanın ne kadar eğlenceli olduğunu fark etmiş. Babası ona yüzmeyi öğretirken İpek’in yüzünde büyük bir gülümseme varmış.
İpek, denizde oynarken birden bire yanına bir yunus balığı gelmiş. Yunus balığı çok dost canlısıymış ve İpek’e doğru yaklaşıp onun etrafında daireler çizmiş. İpek, yunus balığını çok sevmiş ve onunla oyunlar oynamaya başlamış. Yunus balığı, İpek’in elini yüzgeciyle okşamış ve birlikte suyun üzerinde zıplamışlar. İpek, yunus balığı ile geçirdiği bu anı hiç unutamayacağını düşünmüş.
Bir süre sonra, İpek’in karnı acıkmış ve annesi ona piknik sepetinden sandviçler hazırlamış. İpek, deniz kenarında oturup sandviçini yerken denizin kokusunu içine çekmiş. Deniz havası, İpek’e huzur vermiş ve kendini çok mutlu hissetmiş. Annesi ve babası da İpek’in mutluluğunu paylaşmışlar ve birlikte denizin tadını çıkarmışlar.
Yemekten sonra, İpek ve ailesi kumdan kaleler yapmaya başlamışlar. İpek, kumdan kale yapmayı çok sevmiş. Büyük bir kale yapmışlar ve içine deniz kabukları ile süslemeler yapmışlar. İpek, kumdan kalenin etrafında koşturmuş ve kalenin ne kadar güzel olduğunu düşünmüş. Annesi ve babası da İpek’e yardım etmiş ve birlikte çok güzel bir zaman geçirmişler.
Gün batımına doğru, İpek ve ailesi denizin kenarında yürüyüş yapmışlar. Gökyüzü turuncu ve pembe renklerle boyanmış, güneş yavaş yavaş denizin içine batıyormuş. İpek, gün batımının ne kadar güzel olduğunu hayranlıkla izlemiş. “Anne, baba, burası gerçekten harika,” demiş İpek. Annesi ve babası da İpek’e katılmış ve birlikte bu güzel anın tadını çıkarmışlar.
Akşam olduğunda, İpek ve ailesi geri dönmek üzere hazırlanmaya başlamışlar. İpek, denizden ayrılmak istememiş ama annesi ve babası ona tekrar denize geleceklerine söz vermişler. İpek, bu sözü duyunca biraz rahatlamış ve denizin kenarından topladığı deniz kabuklarını da yanına alarak arabaya binmiş.
İpek, eve dönerken yolda gözlerini kapatmış ve denizde geçirdiği güzel anları hayal etmiş. Yunus balığıyla oyun oynadığı anı, kumdan kale yaparken yaşadığı eğlenceyi ve gün batımının güzelliğini düşünmüş. İpek, denizi çok sevmiş ve bir daha gitmeyi dört gözle beklemiş.
Eve vardıklarında, İpek yatağına uzanmış ve hemen uykuya dalmış. Rüyasında yine denizi görmüş, dalgaların sesiyle uyumuş. İpek, artık denizi tanıyordu ve denizin büyüsüne kapılmıştı.
Böylece Denizle İlk Tanışma Masalı, onun hayatında unutulmaz bir anı olarak kalmış. Ve o günden sonra, İpek denizi her düşündüğünde gülümsermiş ve tekrar denize gitmeyi hayal edermiş.
Denizle İlk Tanışma Masalına benzeyen masallar okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Youtube kanalımızdan masal dinlemek için ise kanalımıza abone olabilirsiniz.