Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, küçük, sevimli bir köyde Baran adında tatlı mı tatlı bir çocuk yaşarmış. Baran’ın en sevdiği şey ormanda oynamakmış. Her sabah uyanır uyanmaz kırmızı topunu alır, ormanın derinliklerine doğru neşeyle koşarmış. Bir gün yine ormana gitmiş, ağaçların arasında dolaşırken birden tuhaf bir ses duymuş.
Cıvıl cıvıl bir ses: “Hey! Küçük çocuk! Buradayım!”
Baran, şaşkınlıkla etrafına bakmış. O da ne? Karşısında minik, kanatlı bir peri uçuyormuş. Pırıltılar saçan bu minik peri, Baran’a tatlı bir gülümsemeyle bakıyormuş.
“Merhaba Baran,” demiş peri. “Ben dilek perisiyim. Bugün senin dileklerini gerçekleştirmeye geldim. Sana üç dilek hakkı veriyorum. Ne dilersen dile, gerçek olacak!”
Baran’ın gözleri kocaman açılmış. “Gerçekten mi?” diye heyecanla sormuş. “Üç dilek mi? İstediğim her şeyi dileyebilir miyim?”
Peri başını sallamış ve gülümsemiş. “Evet, istediğin her şeyi. Ama iyi düşün, dileklerini dikkatle seçmelisin.”
Baran, hemen düşünmeye başlamış. Üç dilek? İlk dileği ne olabilir ki? Biraz düşündükten sonra yüzünde kocaman bir gülümseme belirmiş.
“İlk dileğim,” demiş Baran, “bir hazine bulmak! Altınlar, mücevherler… Dev bir hazine olsun istiyorum!”
Peri asasını sallamış, etraflarında ışıklar dönmeye başlamış. Bir anda Baran kendini bir mağaranın önünde bulmuş. Mağaranın kapısı kocaman, içeriye giden yol ise karanlıkmış. Ama içeriden parlak bir ışık sızıyormuş. Baran heyecanla içeri girmiş. Ve ne görsün? Kocaman bir hazine sandığı, altınlar, elmaslar, parıl parıl parlıyormuş!
Baran mutlulukla ellerini çırpmış. “Vay canına! Gerçekten bir hazine!”
Ancak hazineye doğru adım attığında bir şey fark etmiş. Bu kadar çok hazineyi ne yapacakmış ki? Altınlar ve mücevherler güzelmiş ama arkadaşlarıyla oyun oynamak, ailesiyle vakit geçirmek ondan daha güzelmiş. Dileğinin tam olarak istediği gibi olmadığını anlamış.
Peri, Baran’ın yanına gelmiş ve sormuş: “Bu hazine seni gerçekten mutlu etti mi?”
Baran biraz düşünmüş ve başını sallamış. “Hayır, aslında… O kadar da önemli değilmiş. Şimdi düşünüyorum da, daha eğlenceli bir dilek dilemek istiyorum!”
Peri gülümsemiş. “Öyleyse ikinci dileğini dile.”
Baran gözlerini kısarak düşünmüş. Sonra gözleri parlamış. “İkinci dileğim, uçmak! Kuşlar gibi gökyüzünde özgürce uçmak istiyorum!”
Peri asasını tekrar sallamış ve Baran yavaşça havalanmaya başlamış. Yerden uzaklaştıkça, ayakları bulutlara değmiş. Rüzgar yüzüne çarpmış, kuşlar gibi gökyüzünde süzülüyormuş. Aşağıda köyü ve ormanı küçücük görüyormuş.
“Vay be!” demiş Baran. “Uçmak harika bir şeymiş! Tüm dünya benim ayaklarımın altında gibi!”
Ancak bir süre sonra Baran yorgun hissetmeye başlamış. Uçmak eğlenceli olsa da, ayaklarının toprağa basmasını özlemiş. Yere inmek istemiş. Peri bunu fark edince Baran’ı yavaşça yere indirmiş.
“Uçmak güzelmiş,” demiş Baran, “ama şimdi ayaklarımın toprağa değmesini özledim.”
Peri gülümsemiş. “Bazen en basit şeyler, en mutlu olduğumuz şeylerdir,” demiş. “Son bir dilek hakkın kaldı, ne dileyeceksin?”
Baran biraz düşünmüş, bu sefer gerçekten ne istediğine karar vermek istemiş. Gözlerini kapatmış, kalbinin derinliklerinde ne olduğunu anlamaya çalışmış. Sonunda gözleri parlamış ve dileğini söylemiş:
“Son dileğim, herkesin mutlu olması! Arkadaşlarım, ailem, hatta tanımadığım insanlar bile mutlu olsun istiyorum.”
Peri, Baran’ın bu dileği karşısında hafifçe eğilmiş. “Bu çok güzel bir dilek Baran,” demiş. “Dileğin kabul oldu.”
Peri asasını sallamış ve etraflarında renkli ışıklar belirmiş. Baran kendini köyünde bulmuş, ama köyde bir şeyler farklıymış. Herkes gülümsüyor, çocuklar kahkahalar atarak oynuyormuş. Aileler birbirine yardım ediyor, herkes mutluluk içinde yaşıyormuş. Baran, kalbinde bir sıcaklık hissetmiş.
Peri yanına gelip, “Unutma Baran,” demiş. “Gerçek mutluluk, başkalarının da mutlu olmasına yardım ettiğinde daha da büyür.”
Baran, dilek perisiyle vedalaşmış. O günden sonra her zaman arkadaşlarının ve ailesinin mutluluğunu önemsemiş. Çünkü Baran artık mutluluğun sadece kendinde değil, çevresindekilerde de olduğunu öğrenmiş.
Ve böylece Dilek Perisi ve Baran masalı burada bitmiş ancak Baran, hayatı boyunca hem maceralar yaşamış hem de mutluluğun sırrını hep hatırlamış.
Dilek Perisi ve Baran masalına benzeyen Peri masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. En iyi masallarımızı dinlemek için ise Youtube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.