Dost Canlısı Uzaylılar ve Ali Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak galaksilerde bir yerlerde, parlayan yıldızların arasında gezinen bir UFO varmış. Bu UFO’nun içinde, dost canlısı uzaylılar yaşarmış.
Uzaylılar, kendi gezegenleri olan Larin’den yola çıkmışlar ve galaksiler arası bir keşif yapmaya karar vermişler. Hepsi birbirinden renkli ve neşeli olan bu uzaylılar, gezegenler arasında gezerken, Dünya’ya yaklaşmışlar.
UFO, Dünya’ya yaklaştıkça, etrafındaki mavi ve yeşil tonlarına hayran kalmış. Gezegen o kadar güzelmiş ki, uzaylılar hemen iniş yapmaya karar vermişler. Fakat iniş yapacakları sırada, UFO’nun motorunda bir arıza çıkmış ve büyük bir gürültüyle Dünya’nın bir köyüne iniş yapmak zorunda kalmışlar.
Köyde yaşayan insanlar, bu garip aracın ne olduğunu anlamaya çalışırken, UFO’nun içinden küçük ve sevimli uzaylılar çıkmış. Bu uzaylılardan birinin adı Zog’muş. Zog diğerlerinden biraz daha cesur ve meraklıymış.
Zog, köydeki çocuklardan biri olan Ali ile karşılaşmış. Ali, oldukça meraklı ve zeki bir çocukmuş. Zog ile Ali hemen arkadaş olmuşlar ve Zog, Ali’ye UFO’nun bozulduğunu anlatmış. Ali, uzaylıların yardım etmeye karar vermiş ve onları köydeki diğer çocuklarla tanıştırmış.
Ali ve arkadaşları Zeynep, Mehmet ve Elif, Zog’un yanına gitmişler. Zog, onlara kendi gezegenlerinde nasıl yaşadıklarını anlatmış. “Bizim gezegenimizin adı Larin,” demiş Zog, “her zaman mor ve pembe tonlarına bürünmüş bir gökyüzüne sahip. Gün doğarken ve batarken gökyüzünde renkli ışıklar dans eder. Ağaçlarımız kristal yapraklarla kaplıdır ve her yaprak güneş ışığında parıldar. Nehirlerimiz ise gökkuşağı renklerinde akar ve suları çok tatlıdır.” demiş.
Çocuklar, Zog’un anlattıklarını büyük bir merakla dinlemişler. Zeynep, “Kristal yapraklı ağaçlar ne kadar güzel olmalı!” demiş. Mehmet, “Ve gökkuşağı renklerinde akan nehirler! Keşke biz de görebilsek,” diye eklemiş.
Zog, gülümseyerek, “Belki bir gün sizleri gezegenimize davet ederiz,” demiş. “Larin’de her ev, kristal taşlarla inşa edilmiştir ve geceleri evlerimiz yıldızlar gibi parıldar. Ayrıca, her sabah kristal bahçelerimizde toplandığımızda, gezegenin en güzel melodilerini dinleriz. Kuşlarımız da aynı şekilde, her biri farklı renklerde ve melodilerde öter.”
Çocuklar Zog’un anlattıklarını büyük bir hayranlıkla dinlerken, Ali aniden hatırlamış. “Zog, UFO’nun motorunu tamir etmek için hala bazı parçalara ihtiyacımız var,” demiş heyecanla. Zog, “Evet, doğru söylüyorsun,” demiş ve çocuklarla birlikte malzemeleri toplamak için köydeki hurdalıkları teker teker dolaşmaya başlamışlar.
Ali, Zeynep, Mehmet ve Elif, köydeki hurdalıklardan parçalar toplamaya başlamışlar. Köyün dışında eski bir depoda arama yaparken, beklenmedik bir şeyle karşılaşmışlar. Eski, paslı bir metal yığını arasında parıldayan bir parça görmüşler. Bu, UFO’nun motorunu tamir etmek için ihtiyaç duydukları son parça olabilirmiş.
Zog, bu parçayı dikkatle incelemiş ve “Evet, bu tam da ihtiyacımız olan şey!” demiş. Parçayı alıp UFO’nun motoruna yerleştirmiş. Zog ve arkadaşları, çocukların yardımıyla toplanan diğer parçaları birleştirerek motoru yeniden çalıştırmak için uğraşmışlar. Uzaylılar, motorun nasıl çalıştığını ve hangi parçaların nerede kullanılacağını çocuklara da öğretmişler.
Motorun yeniden çalışması için son bir test yapmaya karar vermişler. Ali, Zog ve diğer uzaylılarla birlikte motoru kontrol etmiş. Parçalar yerine oturmuş ve UFO’nun motoru gürültülü bir şekilde çalışmaya başlamış. Uzaylılar ve çocuklar büyük bir sevinç yaşamışlar. Zog ve arkadaşları, çocuklara minnettarlıklarını sunmuşlar.
Zog ve arkadaşları, Ali ve diğer çocuklarla vedalaşmak için büyük bir eğlence düzenlemişler. Eğlence de, uzaylılar ve çocuklar birlikte dans etmişler, oyunlar oynamışlar ve çeşitli yiyecekler paylaşmışlar. Zog, “Bu eğlenceyi asla unutmayacağız,” demiş. “Sizler bizim kalbimizde hep özel bir yer tutacaksınız.”
UFO, gökyüzüne doğru yükselirken, Zog ve arkadaşları çocuklara el sallamışlar. Ali ve arkadaşları, uzaylı dostlarına el sallayarak veda etmişler. UFO, parlak bir yıldız gibi gözden kaybolurken, Ali, yaşadığı bu macerayı hiçbir zaman unutmayacağını bilmiş.
Zog ve arkadaşları, kendi gezegenleri Larin’e döndüklerinde, oradaki tüm uzaylılara Dünya’da yaşadıkları harika macerayı anlatmışlar. Larin’deki herkes, Dünya’daki çocukların ne kadar yardımsever ve dost canlısı olduklarını öğrenmişler. Ve böylece, iki farklı gezegen arasında güçlü bir dostluk bağı oluşmuş.
Zog, “Bir gün belki yine Dünya’ya gideriz ve Ali ile arkadaşlarıyla yeniden buluşuruz,” demiş. Diğer uzaylılar da bu fikre katılmışlar ve hep birlikte Dünya’ya bir daha gitme hayali kurmuşlar. Gökyüzünde parlayan her yıldız, Ali ve Zog’un dostluğunu hatırlatmış.
Ve Dost Canlısı Uzaylılar ve Ali masalı burada bitmiş, herkes kendi gezegeninde mutlu mesut yaşamış. Gökyüzünde parlayan yıldızlara bakarken, belki de orada bir yerlerde dost canlısı uzaylıların olduğunu düşünmek, insanları hep mutlu etmiş. Gökyüzünde parlayan her yıldız, Ali ve Zog’un dostluğunu hatırlatmış.
Dost Canlısı Uzaylılar ve Ali Masalına benzeyen “Çocuk masalları” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Her gün yeni bir masal dinlemek için ise Youtube kanalımıza, abone olabilirsiniz.