Efe ve Selin’in Kalbindeki Peri Masalı: Masal Oku
Bir zamanlar, çiçeklerle süslenmiş, kuş sesleriyle dolu, huzur veren bir köy varmış. Bu köyde herkes mutluymuş, çünkü burada yaşayanlar birbirine hep yardım edermiş. Köyün ortasında, yaşlı ve güler yüzlü bir kadın olan Esin nine yaşarmış. Esin nine, akşamları çocukları etrafına toplar ve masallar anlatırmış. Çocuklar onun masallarını çok severmiş, çünkü hepsi büyülü ve ders vericiymiş.
Esin nine çocukları her zaman ki gibi yine etrafına toplamış ve “Bugün size İyilik Perisi’nin Sırrından bahsedeceğim,” demiş. Çocuklar heyecanla yere oturmuş. Selin ve abisi Efe en öne geçmişler. Esin nine anlatmaya başlamış:
“Uzun zaman önce, bu köyde İyilik Perisi yaşamış. Onu kimse göremezmiş, ama yaptığı iyilikler her yerde hissedilirmiş. Mesela bir sabah uyandığınızda kaybolan bir oyuncağınızın geri geldiğini görürseniz, bilin ki bu İyilik Perisi’nin işidir. Ama bu perinin bir sırrı varmış: Onu sadece kalbi gerçekten temiz olanlar görebilirmiş.”
Selin, merakla abisine dönmüş. “Sence biz de İyilik Perisi’ni görebilir miyiz?” diye fısıldamış. Efe biraz düşündükten sonra gülümseyerek, “Belki denersek görebiliriz,” demiş. Bu fikir Selin’in çok hoşuna gitmiş, gözleri parlamış.
O gece ikisi de periyi bulma hayaliyle uykuya dalmış. Sabah olur olmaz Efe, heyecanla Selin’i uyandırmış. “Hadi, bugün İyilik Perisi’ni arayalım!” demiş. Selin hemen yerinden fırlamış. İkisi de küçük bir sepet alıp köyde iyilik yapmaya başlamışlar. Kalplerinde periyi görebilme umudu, yüzlerinde tatlı bir heyecan varmış.
İlk önce yaşlı komşuları Ayşe teyzenin evine gitmişler. Ayşe teyzenin bahçesi dağınıkmış. Selin “Biz sana yardım edelim!” demiş. Efe de hemen işe koyulmuş, dalları toplamış. Ayşe teyze onları gülerek izlerken, “Ne tatlı çocuklarsınız,” demiş.
Sonra köyün çeşmesine gitmişler. Orada, su doldurmakta zorlanan Hasan dedeyi görmüşler. Efe “Biz senin kovalarını dolduralım,” demiş. Hasan dede çocuklara teşekkür etmiş ve “Sizin gibi çocuklar köyümüzün neşesi,” demiş.
Eve dönerken Selin, yol kenarında bir parıltı görmüş. “Efe, bak! Şu taş parlıyor!” diye bağırmış. Efe taşı eline almış ve dikkatle incelemiş. Üzerinde küçük bir kelebek şekli olan altın gibi bir şeymiş. Selin heyecanla, “Bu bir işaret olmalı!” demiş.
Eve vardıklarında Esin nineyi bulmuşlar. Taşı ona göstermişler. Esin nine gözlerini kısarak taşı incelemiş. “Ah, bu İyilik Perisi’nin işareti,” demiş. “Bu demektir ki sizin iyilikleriniz fark edilmiş. İyilik Perisi size yakınlarda olabilir.”
Ertesi gece, Selin ve Efe yataklarında uyurken odaları hafifçe aydınlanmış. Selin gözlerini açmış ve pencerenin kenarında küçük bir ışık hüzmesi görmüş. “Efe! Uyan!” diye fısıldamış.
İkisi de yavaşça pencereye yaklaşmış ve küçük bir peri, ellerinde parlayan bir yıldız taşıyla onlara bakıyormuş. “Siz çok güzel işler yaptınız,” demiş peri yumuşak bir sesle. “Beni görebildiğinize göre, kalpleriniz çok temiz.”
Selin heyecanla, “Seni hep görmek istiyoruz! Lütfen bizimle kal!” demiş. Ama peri, “Hayır, benim görevim dünyadaki iyiliği yaymak. Ama unutmayın, her iyilik yaptığınızda beni yanınızda hissedeceksiniz,” demiş ve yıldız taşını onlara bırakmış.
Uyandıklarında, Selin ve Efe yıldız taşını ellerinde tutarak köyde dolaşmış. Taşı gören herkes onlara hayran kalmış. Ama çocuklar, taşı göstermekten çok daha önemli bir şey öğrenmiş. İyilik yapmanın verdiği mutluluk, taşın parıltısından çok daha değerliymiş.
Ve o günden sonra, Selin ve Efe köyde herkesin yardımına koşmuş. Çünkü kalplerinde artık İyilik Perisi’nin ışığı varmış.
Efe ve Selin’in Kalbindeki Peri Masalı burada bitmiş ama köyde iyilik dolu günler hiç sona ermemiş. Efe ve Selin’in Kalbindeki Peri Masalına benzeyen masallar okumak için instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.