Elif’in Voleybol Serüveni Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, deniz kenarında küçük bir kasabada Elif adında neşeli bir kız yaşarmış. Elif, her gün denizin sesini dinler, kumlarda oynar ve hayal kurarmış. Elif’in hayal gücü o kadar genişmiş ki, bulutlara bakıp onların şekillerini oyunlara çevirirmiş. Ancak bir gün, Elif’in hayatı büyük bir değişim yaşamış. Televizyonda izlediği bir maç onun kalbinde yeni bir hayalin filizlenmesine neden olmuş.
Elif, o gün Türk Milli Voleybol Takımı’nın büyük bir maçını izlemeye başlamış. Sahada hızlıca hareket eden, yükseklere sıçrayan ve topu ustalıkla rakip sahaya gönderen oyunculara hayran kalmış. Hele takımın kaptanı, güçlü bir smaçla topu rakip sahaya gönderdiğinde, Elif’in içinde kocaman bir heyecan doğmuş. “Ben de böyle oynayabilirim!” diye düşünmüş.
Ertesi sabah Elif, aklında sadece voleybol ile uyanmış. Kahvaltısını hızla bitirip annesinin yanına gitmiş. “Anne,” demiş, “Ben de voleybol oynamak istiyorum!” Annesi, Elif’in bu isteğine çok sevinmiş. “Tabii ki, Elif. Sana uygun bir voleybol kursu bulalım,” demiş.
Elif, heyecanla ilk antrenmanına gitmiş. Salon, kocaman bir yer ve her şey çok farklıymış. Kocaman bir file, büyük bir top ve etrafında onun gibi bir sürü çocuk… Elif, ilk başta biraz çekinmiş. Topa vurmak, filenin üstünden göndermek ona zor gelmiş. Ancak Elif kararlıymış; o, televizyonda izlediği oyuncular gibi olmayı çok istiyormuş.
İlk birkaç antrenman zor geçmiş. Elif topa vurduğunda istediği gibi gitmiyor, bazen top filede takılıyormuş. Ama Elif pes etmemiş. Her gün biraz daha fazla çalışmış, antrenmanlardan sonra da evde kendi kendine alıştırmalar yapmış. Topu duvara atıp geri sekmesini izlemiş, zıplayıp daha yükseğe sıçramayı denemiş. Günler geçtikçe Elif, topa daha iyi vurmayı ve daha yükseğe sıçramayı başarmış.
Bir gün, antrenör Elif’i yanına çağırmış. “Elif,” demiş, “Sen çok çalışkan ve azimlisin. Seni hafta sonu yapacağımız maçta oynatmak istiyorum.” Elif’in kalbi sevinçle çarpmış. Hem çok mutlu hem de biraz heyecanlıymış.
Maç günü geldiğinde, Elif sahaya çıkarken içinde kelebekler uçuşuyormuş. Ancak top eline geldiğinde, heyecanını unutmuş ve bütün gücüyle topa vurmuş. O gün Elif, takımını galibiyete taşıyan en önemli oyunculardan biri olmuş. Bu, onun için büyük bir adım olmuş.
Zamanla Elif, hem kasaba takımında hem de okulun takımında oynamaya başlamış. Her maçta biraz daha gelişmiş, her antrenmanda yeni bir şeyler öğrenmiş. Bir gün, okulda büyük bir turnuva yapılacağını ve bu turnuvayı milli takım antrenörlerinin de izleyeceğini duymuş. Elif, kendini göstermek için çok çalışmış.
O gün geldiğinde, Elif sahaya çıktığında içinde yine bir heyecan dalgası hissetmiş, ama bu kez daha kendinden eminmiş. Maç boyunca harika oynamış ve turnuvanın en dikkat çekici oyuncularından biri olmuş. Milli takım antrenörleri, Elif’in bu performansını görüp onu milli takıma davet etmişler.
Elif için bu, hayallerinin gerçekleşmeye başladığı anmış. Milli takıma katılmak, onun en büyük hayaliymiş. İlk antrenmana gittiğinde, bir zamanlar hayranlıkla izlediği o büyük oyuncularla aynı sahada çalışmanın heyecanını yaşamış. Ama aynı zamanda, bu oyuncularla birlikte oynayacak kadar iyi olabilmek için daha çok çalışması gerektiğini de anlamış.
Yıllar geçmiş, Elif her geçen gün daha da gelişmiş, milli takımda önemli bir yer edinmiş. Her maçta daha fazla sorumluluk almış, her zaferde takım arkadaşlarıyla birlikte sevinç gözyaşları dökmüş. Ama en büyük sınavı, Dünya Şampiyonası’nda gelmiş. Elif, takımının lider oyuncularından biri olmuş ve bu büyük turnuvada Türkiye’yi temsil etmek onun için bir onurmuş.
Final maçı yaklaştıkça, Elif’in heyecanı artmış. Ancak takım arkadaşlarıyla birlikte çok iyi hazırlanmışlar. O gün sahaya çıktığında, Elif kendini hiç olmadığı kadar güçlü hissetmiş. Maç boyunca, tüm gücüyle oynamış ve takımıyla birlikte harika bir performans sergilemiş. Maçın sonlarına doğru, herkesin gözü Elif’teymiş. Son top onun elindeymiş ve Elif, bütün gücüyle topa vurmuş. Top hızla rakip sahaya düşmüş ve o an Türkiye, dünya şampiyonu olmuş!
Elif ve takım arkadaşları sahada birbirlerine sarılmışlar, zaferin tadını çıkarmışlar. Elif, o an hayatında yaptığı bütün çalışmaların, döktüğü terlerin ne kadar değerli olduğunu anlamış. Bu zafer sadece onun değil, tüm Türkiye’nin zaferiymiş.
Elif’in Voleybol Serüveni Masalı, kasabada ve okulunda pek çok çocuğa ilham vermiş. Onlar da tıpkı Elif gibi büyük hayaller kurmuş ve bu hayallerin peşinden koşmaya başlamışlar. Elif, azmi ve kararlılığıyla onların yolunu aydınlatmış, onlara da asla pes etmemeleri gerektiğini göstermiş.
Ve böylece, Elif’in Voleybol Serüveni Masalı sadece onun değil, birçok çocuğun hayatını değiştirmiş.
Elif’in Voleybol Serüveni Masalına benzeyen “Çocuk masalları” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.