Esra Kızına Sevilmeyi Öğretiyor Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar, pırıl pırıl bir gölün kenarındaki küçük bir köyde, Esra adında nazik ve sevgi dolu bir kadın yaşarmış. Esra’nın yaz güneşi kadar sıcak bir kalbi vardı ve hayattaki en büyük zevki etrafındakilere sevgi ve mutluluk yaymaktı. Çocukların her şeyden önce ailelerinden sevmeyi ve sevilmeyi öğrenmeleri gerektiğine inanırdı.
Esra’nın Ayşe adında, bir kedi kadar meraklı, yavru bir kedi kadar oyuncu küçük bir kızı vardı. Ayşe annesiyle vakit geçirmeyi, köyü keşfetmeyi ve doğanın güzelliklerini öğrenmeyi çok seviyordu.
Güneşli bir sabah, Esra bereketli bahçesini sulamayı bitirdikten sonra Ayşe’yi yanına çağırdı. Ayşe gözleri heyecanla parlayarak annesine doğru koştu.
-Esra sıcacık gülümseyerek, -Ayşe’ciğim, dedi, sana dünyadaki en önemli şeyi, sevginin ve ilginin gücünü öğretmek istiyorum. Görüyorsun ya, çocuklar sevgiyi önce ailelerinden öğrenmeli, işte bu yüzden onun büyüsünü anlamana yardımcı olmak istiyorum.
Ayşe’nin meraklı gözleri büyüdü ve annesinin sözlerini hevesle dinledi.
-“Sevgi küçük iyiliklerde bulunabilir,” diye açıkladı Esra. -Üzüldüğünde birinin sırtını hafifçe sıvazlamak ya da bir arkadaşıyla oyuncağını paylaşmaktır. Sevgi başkalarını önemsemek ve onlara kendilerini özel hissettirmektir.-
Ayşe annesinin sözlerini anlamaya çalışarak bir an düşündü. Sonra gözlerinde muzip bir parıltıyla sordu: -Anne, başkalarına sevgimizi nasıl gösterebiliriz?
Esra usulca gülerek cevap verdi: -O kadar çok yolu var ki canım. Arkadaşlarımıza veya komşularımıza yardım ettiğimizde olduğu gibi yardım eli uzatabiliriz. Rahatlamaya ihtiyacı olan insanlara sımsıcak sarılabilir ya da birini gülümsetmek için güzel sözler söyleyebiliriz. Ve en önemlisi, başkalarını dikkatle dinleyebilir ve onlara saygı gösterebiliriz.-
Yeni sevgi anlayışıyla heyecanlanan Ayşe ayağa fırladı ve -Anne, ben herkese sevgi göstermek istiyorum, dedi.
Esra’nın kalbi sevinçle doldu ve kızına sıkıca sarıldı. -İşte benim kızım! Unutma, sevgi sınır tanımaz. Gittiğin her yere onu yay, dünya senin sayende daha güzel bir yer olacak.-
O günden sonra Ayşe ve Esra birlikte bir sevgi serüvenine çıktılar. Köydeki yaşlıları ziyaret ettiler, zamanlarını, hikâyelerini ve sıcak yemeklerini paylaştılar. Hastaların bahçelerine çiçek ekmelerine yardım ederek hayatlarına renk ve neşe getirdiler. Ayşe arkadaşlarıyla küçük bir kulüp bile kurdu; burada birbirlerine sevgi ve takdirlerini göstermek için resimler çiziyor ve mektuplar yazıyorlardı.
Ayşe ve Esra’nın yaydığı sevgiyle köy ışıl ışıl parlamaya başladı. Aileler yakınlaştı, komşular arkadaş oldu ve çocuklar onların muhteşem örneklerinden sevgi ve ilginin değerini öğrenmeye başladı.
Esra’nın çocukların sevmeyi ve sevilmeyi ailelerinden öğrenmeleri gerektiğine dair inancı gerçek olmuştu. Ayşe sadece sevginin nasıl gösterileceğini öğrenmekle kalmamış, aynı zamanda dokunduğu herkesin hayatını aydınlatan bir sevgi feneri haline gelmişti.
Bir gün, köyün etrafını saran ormanın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıktılar. Ayşe’nin gözleri büyülenmişti; ağaçların yaprakları hafifçe rüzgarla sallanıyor, kuşlar melodik şarkılar söylüyor ve güneş ışığı yaprakların arasından süzülüyordu.
Esra, Ayşe’ye ormanda yaşayan hayvanların da sevgiye ihtiyacı olduğunu anlattı. “Bak Ayşe,” dedi, “bu kuşlar, sincaplar ve tavşanlar da birbirlerine sevgi gösterir. Onlar da aileleriyle bir arada yaşarlar ve birbirlerine destek olurlar.”
Ayşe, gözlerini kocaman açarak etrafına bakındı. “Anne,” diye sordu, “onlara nasıl sevgi gösterebilirim?”
Esra, Ayşe’nin elini sıktı ve gülümsedi. “Kuşlara yem atabiliriz,” dedi. “Ağaçlara sevgi dolu sözler söyleyebiliriz. Ve belki de bir tavşanın yanına gidip ona sevgiyle dokunabiliriz.”
Ayşe, annesinin önerilerini dikkatle dinledi ve hemen işe koyuldu. Kuşlara kırıntılar bıraktı, ağaçlara teşekkür etti ve tavşanlara sevgiyle yaklaştı. Her adımında kalbi daha da genişledi ve ormanın büyülü dünyasında sevgiyi yaydı.
Esra ve Ayşe’nin orman macerası, köydeki herkesi etkiledi. Komşular, onların örnek alarak doğaya daha da saygılı ve sevgi dolu davranmaya başladılar. Esra, Ayşe’ye sevginin sadece insanlar arasında değil, tüm canlılar arasında paylaşılması gerektiğini öğretti.
Ve böylece, Esra ve Ayşe, sevgi dolu kalpleriyle hem köylerini hem de ormanı aydınlattılar. Onların masalı, sevginin gücünü anlatan bir efsane haline geldi ve herkesin yüreğinde bir umut ışığı yaktı.
Ve bu masalın sonu değil, yeni bir başlangıcıydı. Esra ve Ayşe, her gün yeni maceralara yelken açtılar ve sevgiyle dolu bir hayat sürdüler. Çünkü sevgi sınır tanımazdı ve her an yeni bir mucizeye gebe olabilirdi.
Ve böylece, Esra Kızına Sevilmeyi Öğretiyor Masalı masalı sonsuza dek devam etti…
Esra kızına sevilmeyi öğretiyor masalı gibi en güzel masallar okumak için masallar bağlantısına tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.