Fare ve Kuş’un Macerası Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde yaşayan küçük bir fare varmış. Bu farenin adı Can’mış. Can, minik bedeni ve parlak gözleriyle oldukça sevimli bir fareymiş.
Ormanın diğer hayvanlarıyla iyi geçinirmiş ve herkese yardım etmeyi çok severmiş. Her sabah erkenden uyanır, küçük yuvasından çıkıp ormanın çeşitli köşelerini keşfe çıkarmış.
Bir gün, Can ormanın en yüksek ağacının tepesinde güzel bir kuşla tanışmış. Bu kuşun adı Mavi’ymiş. Mavi, parlak mavi tüyleri ve neşeli şarkılarıyla ormanın en sevilen kuşlarından biriymiş. Can, Mavi’yi gördüğünde hemen yanına gidip selam vermiş.
“Merhaba Mavi! Ben Can. Seninle tanıştığıma çok sevindim,” demiş Can.
Mavi, Can’ın sevimli ve samimi tavrından çok hoşlanmış. “Merhaba Can! Ben de seninle tanıştığıma memnun oldum. Bugün ne yapmayı planlıyorsun?” diye sormuş.
Can, “Ormanı keşfetmek ve yeni arkadaşlar edinmek istiyorum. Sen de bana katılmak ister misin?” diye cevap vermiş.
Mavi, “Tabii ki! Birlikte çok eğleneceğimizden eminim,” demiş ve ikisi birlikte ormanın derinliklerine doğru yola çıkmışlar.
İlk durakları, büyük meşe ağacının altında yaşayan yaşlı kaplumbağa Tolga’nın yuvasıymış. Tolga, sakin ve bilge bir kaplumbağaymış. Can ve Mavi, Tolga’nın yuvasına vardıklarında onu güneşlenirken bulmuşlar.
“Merhaba Tolga Amca! Ben Can, bu da arkadaşım Mavi. Seninle tanışmak istiyoruz,” demiş Can.
Tolga, yavaşça başını kaldırıp gülümsemiş. “Merhaba genç dostlarım! Tanıştığımıza memnun oldum. Bugün nasılsınız?”
Can ve Mavi, Tolga’ya ormanı keşfetmek istediklerini ve onunla sohbet etmekten mutlu olacaklarını söylemişler. Tolga da onlara ormanın en güzel ve gizemli yerlerini anlatmaya başlamış.
“Biliyor musunuz, ormanın derinliklerinde bir Gümüş Şelale var. O şelalenin suları çok berrak ve her zaman serin olur. Oraya giderseniz harika bir manzarayla karşılaşırsınız,” demiş Tolga.
Can ve Mavi, Tolga’nın anlattıklarından çok etkilenmişler ve Gümüş Şelale’yi görmek için sabırsızlanmışlar. Tolga’ya teşekkür edip yola koyulmuşlar. Yolda, Can’ın keskin gözleri ve Mavi’nin uçuş yeteneği sayesinde birçok ilginç yer keşfetmişler. Renkli çiçek tarlaları, gizli mağaralar ve şırıl şırıl akan dereler görmüşler.
Yolculuk sırasında, Can ve Mavi yeni arkadaşlar da edinmişler. Küçük bir sincap olan Cemile, ağaçtan ağaca atlayarak onlara katılmış. “Merhaba! Ben Cemile. Nereye gidiyorsunuz?” diye sormuş.
Can, “Gümüş Şelale’yi arıyoruz. Bizimle gelmek ister misin?” diye sormuş.
Cemile, “Tabii ki! Orası çok güzeldir. Size yol göstermeye çalışırım,” demiş ve üçü birlikte yolculuklarına devam etmişler.
Yol boyunca Can, Mavi ve Cemile birbirlerine hikayeler anlatmış ve şarkılar söylemişler. Her biri kendi yetenekleriyle gruba katkıda bulunmuş. Can, keskin gözleriyle en iyi yolları bulmuş, Mavi yüksekten uçup çevreyi gözetlemiş ve Cemile de ormanın sırlarını paylaşmış.
Sonunda Gümüş Şelale’ye ulaşmışlar. Şelalenin suları gerçekten de gümüş gibi parlamış ve etrafı rengarenk çiçeklerle doluymuş. Can, Mavi ve Cemile, şelalenin serin sularında oynayıp eğlenmişler. Şelalenin yanında güzel bir piknik yapmışlar ve birbirlerine hayallerini anlatmışlar.
Gün batarken, Can ve Mavi eve dönmek için yola çıkmışlar. Yolculuk boyunca yaşadıkları maceraları ve edindikleri yeni arkadaşları düşünmüşler. Mavi, Can’a dönüp, “Bugün gerçekten harika bir gündü, değil mi Can?” demiş.
Can, gülümseyerek, “Evet Mavi, bugün çok güzel anılar biriktirdik. Seninle tanıştığıma çok memnunum,” demiş.
Mavi, “Ben de Can. Her zaman birlikte olalım ve yeni maceralara atılalım,” demiş.
Can ve Mavi, eve döndüklerinde ormanın tüm sakinleri onları karşılamış. Herkes, Can ve Mavi’nin anlattığı hikayeleri dinlemek için toplanmış. Can ve Mavi, ormanın diğer hayvanlarına Gümüş Şelale’yi ve orada yaşadıkları maceraları anlatmışlar.
O günden sonra, Can ve Mavi her zaman birlikte olmuşlar ve ormanın dört bir yanını keşfetmeye devam etmişler. Yeni arkadaşlar edinmişler ve her günlerini neşe ve macera dolu geçirmişler.
Fare ve Kuş’un Macerası Masalımız burada sona ermiş. Can ve Mavi, her zaman sevdikleriyle birlikte mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmüşler. Onların hikayesi, tüm çocuklara arkadaşlığın ve birlikte olmanın değerini öğretmiş.
Ve böylece, fare Can ve kuş Mavi’nin dostluğu, tüm ormanda nesiller boyu anlatılan bir masal olmuş.
Fare ve Kuş’un Macerası Masalımıza benzeyen “Rüya Adasında Dostluk Macerası Masalımızı” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.