Gümüş Göl’ün Sihirli Uykusu Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Çok uzaklarda, yemyeşil ormanların ortasında, güneşin ışıklarının suda dans ettiği Gümüş Göl adında büyülü bir göl varmış. Bu gölde, iki sevimli arkadaş yaşarmış: bir ördek yavrusu olan Dudu ve zarif bir kuğu olan Bibi.
Dudu, sabahları gölde yüzmeyi ve baloncuklar çıkararak oyunlar oynamayı çok severmiş. Bibi ise suyun üstünde zarifçe süzülüp şarkılar söylemekten hoşlanırmış. İkisi de birbirlerine çok düşkünmüş ve her gün gölün etrafında birlikte maceralara atılırmış.
Bir gün, Gümüş Göl’ün etrafında dolanırken Dudu, “Bibi, sence neden bazı çocuklar gece uyumakta zorlanıyor?” diye sormuş. Bibi, uzun beyaz tüylerini düzelterek, “Sanırım uykuya dalmak için doğru hikayeyi duymaları gerekiyor,” demiş.
Dudu ve Bibi, çocukların rahatça uyuyabilmeleri için bir masal yazmaya karar vermişler. Bunun için gölün çevresinde dolaşıp ilham aramaya başlamışlar. Yolculukları sırasında ormanın derinliklerinde, yaşlı bilge kaplumbağa Tortu’yla karşılaşmışlar. Tortu, “Size en güzel uyku masalını anlatabilirim, ama önce bazı büyülü malzemeleri bulmanız gerekiyor,” demiş.
Bibi merakla sormuş, “Ne tür malzemeler, Tortu?” Tortu, “Sihirli yıldız tozu, ay ışığı damlası ve huzur şarkısı. Bu üçü masalınızı özel kılacak,” diye yanıtlamış.
İlk olarak, sihirli yıldız tozunu bulmaları gerekiyormuş. Dudu, gökyüzüne bakarak, “Gece olunca yıldızlar çıkar, belki bir yolunu buluruz,” demiş. Böylece, gece olmasını beklemişler. Gökyüzü yıldızlarla dolduğunda, Dudu ve Bibi gölün ortasına doğru yüzmüşler. Gölün suyu öyle berrakmış ki, yıldızlar sanki suyun içinde parlıyormuş. Bibi, uzun boynunu suya doğru uzatmış ve suyun yüzeyinden yıldız tozlarını toplamış.
Sonra, ay ışığı damlasını bulmaları gerekiyormuş. Tortu, “Ay ışığı damlası, sadece en sakin gecelerde bulunur,” demiş. Bu yüzden, rüzgarın bile esmediği bir geceyi beklemişler. O gece geldiğinde, Dudu ve Bibi yine gölün ortasına doğru yüzmüşler. Ay, tam tepede parlıyormuş. Bibi, “Bu gece tam zamanı,” demiş ve gökyüzüne doğru uzanmış. Ay ışığı damlası, kuğunun beyaz tüylerine nazikçe dokunmuş ve Bibi bu damlayı dikkatle almış.
Son olarak, huzur şarkısını bulmaları gerekiyormuş. Tortu, “Huzur şarkısı, sadece içten gelen bir melodiyle yaratılır,” demiş. Dudu ve Bibi, gölün kıyısına dönmüşler ve birlikte şarkı söylemeye başlamışlar. Bibi’nin zarif sesi ve Dudu’nun neşeli cıvıltıları gölün çevresinde yankılanmış. Şarkıları, göldeki her hayvanı sakinleştirmiş ve huzurla doldurmuş. Bu şarkı, huzur şarkısı olmuş.
Bütün bu büyülü malzemeleri topladıktan sonra, Tortu’nun yanına dönmüşler. Tortu, “Şimdi gözlerinizi kapatın ve bu malzemeleri kullanarak bir masal oluşturun,” demiş. Dudu ve Bibi, gözlerini kapatmış ve içlerinden gelen masalı anlatmaya başlamışlar.
Bir zamanlar, yıldızların parladığı bir gecede, minik bir kuzu ve tatlı bir tavşan varmış. Bu iki arkadaş, en güzel rüyaları görmek için bir araya gelmişler. Kuzu, gökyüzündeki yıldızların nasıl parladığını merak ederken, tavşan ona, “Yıldızlar bize huzur ve umut getirir,” demiş. Kuzu, “Peki ya en güzel rüyalar nasıl görülür?” diye sormuş. Tavşan, “Bu gece ay ışığı damlasıyla birlikte, içimizden gelen şarkıyı söyleyeceğiz ve en güzel rüyalara dalacağız,” demiş.
Tavşan ve kuzu, gökyüzüne bakarak huzur şarkılarını söylemişler. Ay ışığı damlası, kuzunun yumuşacık tüylerine düşmüş ve yıldız tozları tavşanın kulaklarında parlamış. Birlikte, en tatlı rüyalara dalmışlar.
Dudu ve Bibi, gözlerini açtıklarında, Tortu’nun gülümsediğini görmüşler. “İşte, bu masal her çocuğun rahatça uyumasını sağlar,” demiş. Dudu ve Bibi, bu özel masalı çocuklara anlatmak için sabırsızlanmışlar.
Böylece, Gümüş Göl’ün çevresinde dolaşıp her gece Gümüş Göl’ün Sihirli Uykusu Masalını anlatmışlar. Çocuklar, Dudu ve Bibi’nin masalını dinlerken gözlerini kapatıp huzur içinde uykuya dalmışlar. Dudu ve Bibi, her gece masallarını anlatarak çocukların hayal gücünü ve huzurunu beslemişler.
Ve Gümüş Göl’ün Sihirli Uykusu Masalı burada bitmiş, ama Dudu ve Bibi’nin masalları anlatmaya devam ettiği o güzel gölde, her gece yeni bir macera başlamış. Her masal, çocukların rüyalarını süsleyen yeni bir sihirli dünya yaratmış. Çünkü Dudu ve Bibi biliyormuş ki, hayal gücü ve huzur, en tatlı rüyaların anahtarıymış.
Ve böylece Dudu ve Bibi’nin masalı, her gece çocukların kulaklarında yankılanmış, onları huzurlu ve mutlu rüyalara göndermiş. Bu masal, kızına da en güzel rüyaları getirecek, ona sevgi ve huzur dolu geceler hediye edecek.
Gümüş Göl’ün Sihirli Uykusu Masalına benzeyen “Uykucu Ormanın Gizemi Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.