Güneşte Çilleri Çıkan Kız Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, büyük bir şehirde küçük bir kız yaşarmış. Bu kızın adı Hale’ymiş. Hale, parlak gözleri ve tatlı gülüşüyle çok tatlı bir kızmış. Yüzü pürüzsüz, teni bembeyazmış. Hale, okuluna, arkadaşlarına ve ailesine karşı çok sevgi doluymuş.
Hale, yaz tatilinde güneşli bir havada ailesiyle birlikte parka gitmiş. Güneş o kadar parlakmış ki, Hale parkta koşturup oynarken güneşin sıcaklığını teninde hissediyormuş. Hale, arkadaşlarıyla birlikte oyunlar oynarken çok eğleniyormuş. Saatlerce güneşin altında koşmuş, zıplamış ve kahkahalar atmış.
Eve döndüklerinde, Hale aynada yüzüne bakarken bir şey farketmiş. Yüzünde küçük, kahverengi noktacıklar belirmiş. Hale önce ne olduğunu anlayamamış, biraz korkmuş. “Anne, babam! Yüzümde bir şeyler var!” diye seslenmiş. Annesi ve babası hemen yanına gelip yüzüne bakmışlar. Annesi gülümseyerek, “Ah Hale’ciğim, bunlar çiller. Güneşte uzun süre kaldığın için yüzünde çıkmışlar,” demiş.
Hale, çillerini sevememiş. “Ama ben yüzümün pürüzsüz olmasını istiyorum. Çiller neden çıktı ki?” diye üzülmüş. Annesi ve babası onu sakinleştirmeye çalışmış, “Hale, çiller seni özel yapar. Herkesin yüzünde çil çıkmaz. Hem çillerin seninle güneş arasında bir oyun,” demiş babası. “Bence çillerini sevmeye çalış, belki zamanla alışır ve onları seversin,” diye eklemiş annesi.
Hale, annesi ve babasının sözlerini dinleyip çillerini sevmeye çalışmış. Günler geçtikçe, aynada kendine bakarken çillerine alışmaya başlamış. Ama yine de, aklının bir köşesinde çillerini sevmemek varmış. Arkadaşlarının ne düşüneceğini merak ediyormuş.
Bir gün, okula gittiğinde arkadaşları Hale’nin yüzündeki çilleri fark etmiş. “Hale, yüzünde çiller çıkmış! Ne kadar tatlı görünüyorlar!” demiş arkadaşları. Hale şaşırmış, çünkü kimse çillerine kötü bir şey söylememiş. Aksine, herkes çillerini çok beğenmiş. Bu, Hale’nin kendine olan güvenini biraz artırmış.
Ancak, aradan birkaç hafta geçtikten sonra Hale, hala çillerine tam olarak alışamamış. Annesine ve babasına, “Ben çillerimle barışamıyorum. Doktora gitmek istiyorum,” demiş. Annesi ve babası Hale’yi kırmamışlar ve onu doktora götürmeye karar vermişler.
Doktorun kapısını çaldıklarında, doktor güler yüzle onları karşılamış. Hale’nin çillerini dikkatle incelemiş ve gülümsemiş. “Merhaba Hale, bu çiller sana çok yakışmış,” demiş doktor. Ama Hale üzgün bir yüzle, “Ben çillerimi sevmiyorum. Onlar olmadan daha güzelim,” demiş.
Doktor, Hale’yi sakinleştirmek için hikayeler anlatmaya başlamış. “Biliyor musun Hale, çiller seni özel yapar. Herkesin yüzünde çil çıkmaz. Çiller, güneşin seninle oynadığı bir oyundur aslında. Ayrıca, çilleri olan birçok ünlü insan var. Onlar da çillerini çok sever ve onlarla gurur duyar.”
Hale doktorun anlattıklarını dikkatle dinlemiş. Doktor, “Çillerden kurtulmak için bazı yöntemler var, ama ben sana bir sır vereyim mi? Çillerle barışmak, onları sevmek en güzel çözümdür,” demiş. Hale, doktorun sözlerini düşünmüş. Eve dönerken hala çilleri hakkında kararsızmış, ama doktorun anlattıkları aklından çıkmamış.
Eve döndüklerinde annesi, “Hale’ciğim, teyzende de çiller var. Belki o sana yardımcı olabilir,” demiş. Hale, annesiyle birlikte teyzesinin evine gitmiş. Teyzesi, Hale’nin yüzündeki çilleri görünce gülümsemiş ve onu kucaklamış. “Ah Hale, çillerin çok güzel görünüyor!” demiş.
Teyzesi Hale’yi yanına oturtup anlatmaya başlamış. “Ben de senin yaşlarındayken çillerimi sevmezdim,” demiş teyzesi. “Ama sonra fark ettim ki çillerim beni özel kılıyor. Herkesin yüzünde çil yoktur. Çiller, güneşin bize bıraktığı küçük öpücükler gibidir.”
Hale, teyzesinin anlattıklarını dikkatle dinlemiş. Teyzesi devam etmiş: “Zamanla çillerimi sevmeyi öğrendim ve şimdi onlarla gurur duyuyorum. Sen de çillerini seversen, kendine olan güvenin artar ve daha mutlu olursun.”
Eve döndükten sonra Hale, aynanın karşısına geçmiş ve doktorun ve teyzesinin sözlerini düşünmüş. Çillerini daha yakından incelemiş ve her birinin aslında onun bir parçası olduğunu anlamaya başlamış. Güneşle oynadığı oyunların, arkadaşlarıyla geçirdiği güzel günlerin hatırası gibiymiş çiller.
Ertesi gün, okula gittiğinde Hale kendini daha rahat hissetmiş. Arkadaşları yine Hale’nin çillerine iltifatlar etmişler. “Hale, çillerin seni daha da özel yapıyor,” demişler. Hale artık çillerini sevmiş ve onlarla barışmış. Çillerinin onu farklı ve özel kıldığını anlamış.
Hale’nin çilleri, onun hikayesini anlatan küçük yıldızlar gibiymiş. Her biri, güneşle oynadığı bir günün hatırasıymış. Hale, çillerini sevdikçe, kendine olan güveni artmış ve daha mutlu bir kız olmuş.
Böylece Hale, çilleriyle barışmış ve onlarla mutlu bir şekilde yaşamış. Ve Güneşte Çilleri Çıkan Kız Masalı burada sona ermiş, ama Hale’nin çilleriyle olan hikayesi hep devam etmiş.
Güneşte Çilleri Çıkan Kız Masalına benzeyen “Masallar” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
En güzel masalları dinlemek için ise Youtube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.