İki Arkadaşın Lunapark Macerası Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Güzel bir gölün kenarında Laklak adında sevimli bir ördek ve Pamuk adında tatlı bir tavşan yaşarmış. Bu iki arkadaş, her zaman birlikte oynar, birlikte gezer ve birbirlerine en güzel hikayeleri anlatırlarmış. Bir gün, gökyüzünde parlayan güneşin altında, Laklak ve Pamuk lunaparka gitmeye karar vermişler.
Sabah erkenden buluşmuşlar ve birlikte yola koyulmuşlar. Lunaparkın kapısına geldiklerinde, renkli ışıklar ve neşeli seslerle dolu bu büyülü yer onları çok heyecanlandırmış. Lunaparkın girişi, rengarenk balonlar ve bayraklarla süslenmiş. İçeriden gelen kahkahalar ve müzik sesleri, onların kalplerini hızlı hızlı attırmış.
İlk olarak, büyük dönme dolaba binmek istemişler. Laklak, “Bu dönme dolap ne kadar da yüksekmiş!” demiş. Pamuk ise, “Evet, buradan göl manzarasını izlemek harika olacak!” diye cevap vermiş. Dönme dolaba bindiklerinde, yavaş yavaş yükselmeye başlamışlar. Yukarı çıktıkça, gölün ve etrafındaki ormanın manzarası daha da güzelleşmiş. Laklak, “Bu kadar yüksekten her şey ne kadar da küçük görünüyor,” demiş. Pamuk ise, “Evet, ama çok güzel bir manzara var,” diye eklemiş.
Dönme dolaptan indikten sonra, hız treni dikkatlerini çekmiş. Pamuk, “Bu tren çok hızlı gidiyormuş, binelim mi?” diye sormuş. Laklak biraz çekinmiş ama maceracı ruhuyla, “Hadi, cesur olalım ve binelim!” demiş. Hız treni öyle hızlıymış ki rüzgar yüzlerine çarpmış ve kahkahalarla dolu bir yolculuk yapmışlar. Trenden indiklerinde, mideleri biraz bulanmış ama yine de çok eğlenmişler.
Sonraki durakları çarpışan arabalar olmuş. Laklak ve Pamuk küçük arabalarına binip birbirlerini çarpmaya çalışırken, gülmekten karnı ağrıyanlar bile olmuş. Pamuk, “Seni yakalayacağım, Laklak!” diye bağırmış. Laklak ise, “Hayır, ben daha hızlıyım!” demiş ve arabasını hızla sürmüş. İkisi de çarpışan arabalarda büyük bir coşkuyla yarışmışlar.

Çarpışan arabalardan sonra, lunaparktaki diğer oyuncakları keşfetmeye karar vermişler. Bir pamuk şeker standı görmüşler ve durup kendilerine birer pamuk şeker almışlar. Pamuk, “Bu pamuk şeker çok lezzetliymiş, neredeyse benim adım gibi!” demiş. Laklak da gülerek, “Evet, gerçekten de öyle!” demiş.
Lunaparkın içinde ilerlerken, bir sihirbazın gösterisine rastlamışlar. Sihirbaz, şapkasından tavşanlar çıkarıyor, kart numaraları yapıyor ve izleyicileri şaşkına çeviriyormuş. Laklak ve Pamuk, sihirbazın numaralarını hayranlıkla izlemişler. Laklak, “Bu sihirbaz gerçekten çok yetenekliymiş,” demiş. Pamuk ise, “Keşke biz de sihir yapabilsek,” diye iç geçirmiş.
Gösteriden sonra, atlı karıncaya binmeye karar vermişler. Atlı karıncanın renkli atları ve neşeli müziği onları çok mutlu etmiş. Pamuk, beyaz bir ata binmiş ve “Bak Laklak, bu at tıpkı bana benziyor!” demiş. Laklak ise, sarı bir ata binerek, “Ben de bu ata bineyim, tüylerim gibi sarı!” demiş. Atlı karıncada dönerken, etraftaki çocukların neşeli sesleri onları daha da keyiflendirmiş.
Atlı karıncadan indikten sonra, oyun alanına gitmişler. Oyun alanında büyük bir tırmanma duvarı, kaydıraklar ve salıncaklar varmış. Laklak, tırmanma duvarına tırmanmak istemiş. Pamuk da onu cesaretlendirerek, “Hadi Laklak, yapabilirsin!” demiş. Laklak, küçük kanatlarını kullanarak duvara tırmanmış ve zirveye ulaşmış. Aşağıda bekleyen Pamuk, “Aferin sana Laklak!” diye bağırmış.
Tüm bu eğlencelerden sonra biraz yorulmuşlar ve dinlenmek için bir bankta oturmuşlar. Laklak, “Bu lunaparkta gerçekten çok eğlendik. Şimdi biraz dinlenelim ve evimize dönelim,” demiş. Pamuk da başını sallayarak, “Evet, günümüzü ailemize anlatmak için sabırsızlanıyorum,” demiş.
Eve döndüklerinde, ailelerine günlerini anlatmışlar. Anlatırken, gözleri parlamış ve her detayda yeniden heyecanlanmışlar. Laklak, “Dönme dolaptan gölü görmek harikaydı,” demiş. Pamuk ise, “Hız treni inanılmazdı, rüzgarın yüzümüze çarpması çok eğlenceliydi,” diye eklemiş. Pamuk’un annesi, “Ne güzel bir gün geçirmişsiniz! Yeni maceralarınızı dört gözle bekliyorum,” demiş. Laklak’ın babası da, “Arkadaşlığınızın bu kadar güçlü olması bizi çok mutlu ediyor,” demiş.
Pamuk ve Laklak, ailelerinin sözlerini duyunca çok mutlu olmuşlar. Bu güzel günü birlikte geçirmenin ve birbirlerine destek olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamışlar. O gece, yataklarına yatarken, birbirlerine “İyi geceler” demişler ve yeni maceralar için heyecanla uykuya dalmışlar.
Ve böylece, Laklak ve Pamuk’un lunapark macerası masalı sona ermiş. Hem eğlenmişler hem de birbirlerinin dostluğunu pekiştirmişler. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.
İki Arkadaşın Lunapark Macerası Masalına benzeyen “masallar” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
En güzel çocuk masallarını dinlemek için Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz.