İlk Kez Kar Gören Tavşan Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar masal diyarlarının en güzeli olan Perili Orman’ın derinliklerinde, sevimli bir tavşan yaşarmış. Bu sevimli tavşanın adı Pamukçukmuş, çünkü tüyleri o kadar yumuşak ve beyazmış ki, dokununca pamuksu bir his verirmiş. Pamukçuk’un yuvası, yumuşacık bir çimenlikmiş ve etrafı rengarenk çiçeklerle doluymuş. Her sabah, Pamukçuk uykusundan uyanırmış, çiçeklerin arasında oynamaya ve lezzetli havuçlarını yerden toplamaya başlarmış.
Ancak bir kış günü, Perili Orman’a hiç olmadığı kadar büyük, beyaz bir sürpriz yağmış. Pamukçuk uykusundan uyandığında, dışarıya baktığında her yeri karla kaplanmış görmüş. Pamukçuk, bir peri masalında gördüğü kadar bembeyaz bir manzarayla karşılaşmış. Ama en önemlisi, ilk kez kar görmüş. Gözleri genişleyerek heyecanla dışarı fırlamış.
Kar taneleri etrafta dans ederken, Pamukçuk ne yapacağını bilememiş. Merakla etrafına bakınmış ve birkaç adım atmış. Karın üzerinde zıplayarak, küçük patileriyle yolu belirlemeye çalışmış. İlk adımında bile, karın ne kadar yumuşak olduğunu hissetmiş. O kadar eğlenceliymiş ki, Pamukçuk gülümsemekten kendini alamamış.
Yavaş yavaş, Pamukçuk karın üzerinde ilerledikçe, karşılaştığı yeni şeylerle büyülenmiş. Gördüğü her şey o kadar güzelmiş ki, nereye gideceğini ve ne yapacağını bilememiş. Karın üstünde ilerlerken, bir ağacın altında saklanan bir grup tavşan görmüş. Onlar da ilk kez kar görmüşlermiş ve Pamukçuk’u görünce sevinçle yanına koşmuşlar.
“Pamukçuk, bu ne güzel bir gün!” demiş arkadaşlarından biri. “Kar her yerde, sanki bir peri masalındaymışız!”
Pamukçuk, arkadaşlarının yanına katılmış ve birlikte oynamaya başlamışlar. Kar topu savaşları yapmışlar, karların üzerinde kaymışlar ve en önemlisi, birlikte eğlenmişler. Pamukçuk, bu yeni deneyimin ne kadar harika olduğunu düşünmüş. Karşılaştığı her şeyi keşfetmek, ona büyük bir heyecan vermiş.
Ancak gün batarken, Perili Ormanın soğuk havası daha da artmış. Pamukçuk ve arkadaşları, üşümemek için yuvalarına geri dönmüşler. Eve dönerken, Pamukçuk geriye dönüp karın üzerine bir kez daha bakmış. İlk kez kar görmüş olmanın mutluluğuyla dolmuş.
Ertesi sabah, Perili Orman’ın güneşli ve berrak bir sabahla uyanmasıyla birlikte Pamukçuk ve arkadaşları yine birlikte dolaşmışlarmış. Ancak bu kez, hava bir önceki günkü kadar soğuk değilmiş. Güneşin sıcak ışıkları karın üstündeki ince tabakayı eritmiş ve ormanda bir çamur cümbüşü başlamışmış.
Pamukçuk, arkadaşlarına dönüp, “Hey, belki de kar erirken buz pateni yapabilirmişiz!” demiş. Bu fikir herkesi heyecanlandırmış. Birlikte gölün yanına gitmişler ve birlikte buz pateni yapmışlarmış. Pamukçuk, ilk kez kar gördüğü günkü kadar mutlu olmuş.
Bir süre sonra, Perili Ormanın derinliklerinde gizemli bir ses duymuşlar. Pamukçuk ve arkadaşları merakla sesin geldiği yöne doğru yola koyulmuşlar. Yürüdükçe sesin daha da belirginleştiğini fark etmişler. Nihayetinde, devasa bir ağacın altında, çiçeklerle dolu bir çayırlıkta durmuşlar. Orada, rengarenk kanatlarıyla uçan ve muhteşem bir şarkı söyleyen bir grup kuş varmış.
Pamukçuk ve arkadaşları, büyülenmiş bir şekilde bu güzel şarkıyı dinlemişler. Kuşların melodisi, Perili Ormanın tüm güzelliklerini anlatıyormuş. Pamukçuk, kuşların dansını izlerken kendi içinde bir huzur bulmuş.
Ancak birdenbire, gökyüzünde koyu bir bulut belirmiş ve yağmur damlaları başlamış. Pamukçuk ve arkadaşları, yağmurdan korunmak için ağacın altına sığınmışlar. Ancak yağmur, onların keyfini kaçırmamış. Yağmurla birlikte gelen bu yeni macera, onların dostluğunu daha da pekiştirmiş.
Yağmur durduğunda, Pamukçuk ve arkadaşları yavaşça gölün yanına geri dönmüşler. Bu kez göldeki yansımalar, gökyüzünün rengarenk tonlarıyla birlikte muhteşem bir manzara oluşturuyormuş. Pamukçuk ve arkadaşları, birlikte su kenarında oturup bu doğal güzelliğin tadını çıkarmışlar.
Gün batarken, Pamukçuk ve arkadaşları yavaşça yuvalarına geri dönmüşler. Birlikte yaşadıkları bu unutulmaz günü hatırlayarak, içlerindeki sevgi ve dostluk duyguları daha da güçlenmiş.
Pamukçuk ve arkadaşları bir sabah yine macera aramaya çıkmışlar. O gün, hava serin ama güneşliymiş. Pamukçuk, “Bugün yeni bir şeyler keşfedebiliriz!” diye heyecanla arkadaşlarına seslenmiş.
Hep birlikte ormanın derinliklerine doğru yürümeye başlamışlar. Yolda giderken, ağaçların yapraklarının rengarenk olduğunu fark etmişler. İlkbaharın taze yeşil yaprakları yerini sarı, turuncu ve kırmızı yapraklara bırakmışmış. Pamukçuk, “Bu yapraklar harika görünüyor! Acaba bu renkli yapraklarla ne yapabiliriz?” demiş.
Arkadaşlarından biri, “Neden yapraklarla bir sanat eseri yapmıyoruz?” diye önermiş. Bu fikir herkesin çok hoşuna gitmiş. Yere dökülmüş yaprakları toplamaya başlamışlar. Büyük bir ağacın altında, toprak üzerinde yaprakları dikkatlice yerleştirmişler. Kısa sürede, rengarenk bir yaprak resmi oluşturmuşlar. Ortaya çıkan sanat eseri, gerçekten de büyüleyiciymiş.
Pamukçuk, “Bu yapraklarla dans edebiliriz!” demiş. Yaprakları havaya atıp dönerek dans etmeye başlamışlar. Yapraklar havada süzülürken, arkadaşları da Pamukçuk’a katılmış. Hep birlikte yapraklarla dans ederek, ormanın neşeli havasını daha da güzelleştirmişler.
Bir süre sonra, gökyüzünde parlak bir gökkuşağı belirmiş. Pamukçuk ve arkadaşları, gökkuşağının altında durup, bu muhteşem manzarayı izlemeye başlamışlar. Pamukçuk, “Perili Orman’ın güzellikleri hiç bitmiyor!” demiş.
Gün ilerlerken, Pamukçuk ve arkadaşları biraz dinlenmek için büyük bir meşe ağacının altına oturmuşlar. O sırada, ağacın dallarından bir sincap inmiş. Sincap, Pamukçuk ve arkadaşlarına gülümseyerek, “Siz de mi yapraklarla oynuyorsunuz? Ben de yaprakları toplamak için aşağıya indim,” demiş.
Pamukçuk, “Evet, biz de yapraklarla oynuyoruz ve çok eğleniyoruz. Sen de bize katılmak ister misin?” diye sormuş. Sincap, “Elbette!” demiş ve birlikte oynamaya başlamışlar.
Gün batarken, Pamukçuk ve arkadaşları ormandaki yuvalarına geri dönmüşler. Renkli yapraklarla geçirdikleri bu keyifli gün, hafızalarına kazınmış. Pamukçuk, “Her mevsim, ormanda yeni maceralar demek. Hep birlikte daha birçok güzel gün geçireceğiz,” demiş.
Ve böylece, Pamukçuk ve arkadaşları, Perili Orman’ın büyülü dünyasında her yeni günün getirdiği maceraları keşfetmeye devam etmişler. Masal burada sona ermiş, ama onların maceraları hiç bitmemiş.
İlk Kez Kar Gören Tavşan Masalı gibi çocuk masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.