Işıl ve Güneş Kalkanı Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok uzak diyarlarda, Yıldızlar Ülkesi adında bir krallık varmış. Bu krallıkta, geceleri gökyüzündeki yıldızları parlatan ve onları gökyüzüne yerleştiren Işıl adında küçük bir yıldız çocuğu yaşarmış.
Işıl, her gece büyük bir çanta dolusu yıldız toplar, onları parlatmak için özel bir merhem kullanırmış. Bu merhem, Güneş Çiçeği’nin özünden yapılırmış.
Işıl, her bir yıldızı tek tek ovuşturur, onları parlak ve ışıl ışıl hale getirirmiş. Yıldızların parlaklığı, krallığın her yerini aydınlatırmış. Bu ışık, krallığın tüm sakinlerine mutluluk ve huzur getirirmiş.
Işıl, yıldızları parlatırken çok dikkatli ve özenli çalışırmış. Her bir yıldızın özel olduğunu bilir, onların en parlak şekilde ışıldaması için elinden geleni yaparmış. Geceleri yıldızları yerine yerleştirirken gökyüzü, adeta bir mücevher kutusu gibi parıldarmış.
Bir gün, kötü kalpli Karartı Lordu, Yıldızlar Ülkesi’ni karanlığa boğmak istemiş. Çünkü karanlıktan beslenirmiş ve karanlık arttıkça gücü de artarmış. Yıldızlar Ülkesi aydınlık olduğunda güçsüzleşir ve zayıflarmış. Bu yüzden, krallığın en parlak yıldızı olan “Altın Yıldız”ı çalmayı planlamış. Altın Yıldız, tüm yıldızların en parlağıymış ve onun ışığı, Yıldızlar Ülkesi’ni tamamen aydınlatırmış.
Karartı Lordu, Altın Yıldız’ı çalarak Yıldızlar Ülkesi’ni sonsuz karanlığa boğmayı hedeflemiş. Böylece, karanlık büyüleri daha güçlü olacak ve tüm krallığı ele geçirebilecekmiş. Işıl, Karartı Lordu’nun planını öğrenince çok korkmuş. Ama Altın Yıldız’ı korumaya karar vermiş.
Altın Yıldız, krallığın en yüksek kulesinde, yıldız muhafızları tarafından korunuyormuş. Işıl, muhafızlarla konuşmuş ve onlardan yardım istemiş. Muhafızlar, Işıl’a yardım etmeye karar vermişler. Ancak Karartı Lordu çok güçlüymüş ve onu durdurmak için özel bir plana ihtiyaç varmış.
Işıl ve muhafızlar, Karartı Lordu’nu durdurmak için Güneş Dağı’ndaki Bilge Güneş’e danışmaya karar vermişler. Bilge Güneş, krallığın en bilge ve güçlü varlığıymış. Onun bilgeliği, tüm krallığın umuduymuş.
Işıl, cesur muhafızlarla birlikte uzun bir yolculuğa çıkmış. Yolculuk zorlu ve tehlikeliymiş. Yol boyunca, ormanlarda gizlenen karanlık yaratıklarla savaşmışlar. Bu yaratıklar, karanlığın içinden çıkıp gelen gölgeler ve kara kurtlarmış. Işıl ve muhafızlar, cesaretleri ve birbirlerine olan güvenleri sayesinde bu yaratıkları yenmişler.
Dev buz mağaralarından geçmişler. Bu mağaralar, karanlığın ve soğuğun hüküm sürdüğü yerlerdi. Ancak Işıl ve muhafızlar, cesaretleri ve kararlılıkları sayesinde bu zorlukların üstesinden gelmişler.
Bir gün, Işıl ve muhafızlar, derin bir vadiden geçerken büyük bir karanlık ejderhayla karşılaşmışlar.
Ejderha, Karartı Lordu’nun hizmetkarıymış ve Işıl’ı durdurmak için oradaymış. Ejderha, ağzından karanlık alevler püskürterek saldırmış. Ancak Işıl, Güneş Kalkanı’nı kullanarak ejderhanın saldırılarını geri püskürtmüş. Ejderha, Güneş Kalkanı’nın ışığı karşısında daha fazla dayanamayarak kaçmış.
Nihayet Güneş Dağı’na ulaşmışlar. Güneş Dağı’nda, onları Bilge Güneş karşılamış. Bilge Güneş, Karartı Lordu’nu yenmenin tek yolunun, “Güneş Kalkanı” adı verilen büyülü bir kalkan olduğunu söylemiş. Ancak bu kalkan, sadece saf kalpli biri tarafından kullanılabilirmiş. Işıl, bu kalkanı kullanabilecek tek kişiymiş. Çünkü kalbi saf ve cesurmuş.
Bilge Güneş, Işıl’a Güneş Kalkanı’nı vermiş ve ona, Karartı Lordu’nu durdurmanın yolunu anlatmış. Işıl ve muhafızlar, Güneş Kalkanı ile Yıldızlar Ülkesi’ne dönmüşler. Karartı Lordu, Altın Yıldız’ı ele geçirmek için krallığın kapılarına dayanmış. Büyük bir ordu ile saldırıya geçmiş. Ancak Işıl, Güneş Kalkanı ile Karartı Lordu’nun karşısına çıkmış.
Kalkanın parlak ışığı, Karartı Lordu’nun karanlık gücünü zayıflatmış. Çünkü Güneş Kalkanı, karanlığı yok eden saf ışıkla doluymuş. Karartı Lordu, ışık karşısında daha fazla dayanamayarak yenilmiş ve güçsüz hale gelmiş. Onun karanlık ordusu da ışığın etkisiyle dağılmış.
Yıldızlar Ülkesi, yeniden aydınlığa kavuşmuş. Işıl ve muhafızlar, kahraman ilan edilmişler. Krallık, Işıl ve muhafızlarına minnettarmış. Işıl, gece gökyüzünde parlayan yıldızları parlatmaya devam etmiş ve herkes mutlu bir şekilde yaşamış.
Bir daha hiç kimse, Yıldızlar Ülkesi’ni karanlığa boğmaya cesaret edememiş. Ve Işıl ve Güneş Kalkanı Masalı burada bitmiş ancak hiç kimse, Işıl’ın cesaretini ve Güneş Kalkanı’nın gücünü sonsuza dek unutmamış.
Işıl ve Güneş Kalkanı Masalına benzeyen “Uyku Masalları” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.