Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan sevimli bir aile varmış. Bu ailenin adı Kaya ailesiymiş. Kaya ailesi, anne Asuman, baba Metin, küçük kızları Zeynep ve sevimli köpekleri Köpük’ten oluşuyormuş.
Kaya ailesi her zaman birbirine çok bağlı, neşeli ve uyumlu bir aileymiş. Fakat bir gün, Metin Bey’in işi nedeniyle başka bir şehre taşınmaları gerekmiş.
Zeynep bu haberi duyunca önce biraz üzülmüş, çünkü arkadaşlarını ve okulunu çok seviyormuş. Ancak yeni bir macera onu bekliyormuş ve bu maceraya ailesiyle birlikte çıkacakmış. Annesi Asuman Hanım ise yeni bir ev bulma işine çoktan başlamış bile. Metin Bey, taşınacakları evin işlerine bakarken Zeynep de heyecanla yeni odasının hayalini kurmaya başlamış.
Bir gün, aile hep birlikte oturmuş, taşınma planlarını konuşmuşlar. Herkesin taşınma sırasında bir görevi olacakmış. Böylece işler düzenli ve kolay ilerleyecekmiş. Zeynep, kendi odasındaki eşyaları toplamak ve onları güzelce kolilere yerleştirmekle görevlendirilmiş. Asuman Hanım mutfak eşyalarını, Metin Bey ise bahçe ve garajdaki ağır eşyaları düzenleyecekmiş. Aile, her bir görevini yerine getirirken birbirlerine yardımcı olacaklarına söz vermiş.
Taşınma günü gelip çatmış. Sabah erkenden kalkmışlar ve herkes görevlerini eksiksiz yapmaya başlamış. Zeynep, oyuncaklarını büyük bir özenle kolilere yerleştirirken heyecanlıymış. Eski odasındaki her bir oyuncak ona güzel anıları hatırlatmış.
Her bir oyuncakla vedalaşıp, onları yeni odasında en güzel şekilde yerleştireceğine söz vermiş. “Burada ne kadar eğlenceli vakit geçirdim,” demiş kendi kendine, “ama yeni odamda da aynı şekilde oyunlar oynayacağım!”
Asuman Hanım ise mutfaktaki tabakları ve bardakları dikkatle sarmış, her bir eşyayı özenle kolilere yerleştirmiş. “Bu tabaklar,” demiş, “yeni evimizde de güzel sofralar kuracak. Ne güzel yemekler yapacağız orada da!”
Metin Bey ise büyük ve ağır eşyalarla uğraşıyormuş. Bahçedeki bisikletleri, garajdaki eski aletleri taşırken bir an durup düşünmüş. “Her şey değişse de ailemle birlikte olmak, her zaman huzur verir,” diye geçirmiş içinden. O da işini büyük bir ciddiyetle yapmış, çünkü yeni evlerinde bahçede çocuklarla oynayacağı oyunları hayal ediyormuş.
Bu sırada küçük Zeynep, görevinin bir kısmını tamamlamış ve Köpük’le dışarı çıkmış. Köpük ne kadar neşeliyse, Zeynep de o kadar heyecanlıymış. Köpük’ün kuyruğu sevinçle sallanıyormuş. Zeynep, Köpük’e bakıp “Sen de yeni evimizi seveceksin, değil mi?” demiş. Köpük, sanki ne dediğini anlıyormuş gibi havlamış.
Gün boyunca herkes büyük bir uyum içinde çalışmış. Zeynep, kutuları taşımaya yardım ederken annesiyle şakalaşmış, babasıyla bahçede mola vermiş. Herkes, taşınma sürecini keyifli hale getirmek için elinden geleni yapıyormuş. Arada küçük molalar verip hep birlikte limonata içip sohbet ediyorlarmış.
Sonunda tüm eşyalar kamyona yüklenmiş ve yeni evlerine doğru yola çıkmışlar. Yeni evleri şehir merkezine biraz uzak, daha sakin ve doğayla iç içe bir yermiş. Zeynep bu duruma çok sevinmiş, çünkü geniş bir bahçeleri olacakmış ve Köpük orada rahatça koşup oynayabilecekmiş.
Yeni eve vardıklarında herkesin gözleri parlamış. Ev gerçekten çok güzelmiş. Bahçesinde büyük bir ağacın altında oturacak bir yer varmış ve Zeynep o ağacın altına salıncak kurmayı hayal etmiş. “Bu evde harika günler bizi bekliyor!” diye sevinçle bağırmış.
Ama taşınma henüz bitmemiş. Kamyondan eşyaları indirip yerleştirme zamanı gelmiş. Herkes yeni evdeki odalarını keşfetmeye başlamış. Zeynep, kendi odasına girdiğinde çok mutlu olmuş. Oda, hayal ettiği kadar güzelmiş ve ışık doluymuş. Kutularını açmaya başlamış ve oyuncaklarını yeni yerlerine yerleştirirken mutlulukla içini çekmiş. “Bu ev benim için yeni bir dünya olacak,” diye düşünmüş.
Asuman Hanım da mutfağı yerleştirirken aynı mutluluğu hissediyormuş. “Yeni tarifler deneyeceğim bu mutfakta,” diye heyecanla mutfak raflarına tabakları yerleştirmiş. Metin Bey ise bahçeye bakmış ve “Bu bahçede güzel günler geçireceğiz, ailece piknik yapacağız,” demiş.
Ev yerleştirme işlerini bitirdiklerinde hep birlikte bahçeye çıkıp büyük ağacın altına oturmuşlar. Zeynep, “Bu taşınma işi ilk başta gözümde büyümüştü, ama ailemle birlikte olmak her şeyi kolaylaştırıyor,” demiş. Asuman Hanım ve Metin Bey, kızlarına gülümsemiş. Köpük ise ağacın gölgesinde keyifle uyuyormuş.
Zamanla Kaya ailesi yeni evlerine tamamen yerleşmiş ve orayı sıcak, samimi bir yuva haline getirmiş. Herkes yeni evde kendine ait bir köşe bulmuş, ama her zaman bir araya gelip birlikte vakit geçirmeyi ihmal etmemişler. Zeynep, her gün odasında hayal kurarak oyunlar oynar, anne ve babasıyla keyifli zamanlar geçirirmiş. Yeni ev, onlara sadece bir barınak değil, aynı zamanda yepyeni bir başlangıç olmuş.
Kaya Ailesinin Taşınma Heyecanı Masalı burada biterken yeni bir ev, yeni maceralar getirmiş. Kaya ailesi, birlikte olmanın verdiği güçle her zorluğu aşmış ve neşeyle dolu günler geçirmiş.
Kaya Ailesinin Taşınma Heyecanı Masalına benzeyen çocuk masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.