Kırmızı Biberon Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar Mutlu Çiçek Köyü’nde yaşayan küçük bir kız varmış. Adı Ela imiş. Ela, köyünde annesi ve babasıyla mutlu bir hayat sürerken, geceleri hep kırmızı biberon masalını duyarmış. Masal, köylerindeki büyülü mağaradan gelirmiş.
Bir gece, Ela dayanamamış ve kırmızı biberon masalının peşine düşmüş. Ay ışığının altında, sessizce köyden çıkmış ve büyülü mağaranın yolunu tutmuş. Yolda çiçeklerin, hayvanların ve peri ışıklarının yardımıyla ilerlemiş. En sonunda mağaranın önüne varmış. Büyük bir kapıdan girmiş. Üzerinde “Kırmızı Biberon Mağarası” yazıyormuş.
Kapının ardında, büyülü içeceklerle dolu biberonlar görmüş Ela. Çok şaşırmış, etrafı dikkatle incelemiş. Tam o sırada bir ses duymuş: “Hoş geldin, Ela!”
Ela şaşkınlıkla dönüp bakmış, karşısında eski bir peri görmüş.
“Senin merakını duyduk ve seni buraya bekledik,” demiş peri nazikçe.
Ela, periye merakla bakıp sormuş: “Peki bu kırmızı biberonlar ne işe yarıyor?”
Peri gülümsemiş ve anlatmış: “Bu biberonlar, içindeki içeceklerle insanların hayatlarını değiştirebilir. Mesela, bu biberonun içindeki içecek, hayallerini gerçeğe dönüştürebilir. Bu ise, içindeki içecek ile cesaret kazanabilirsin. Ama unutma, bu büyülü güçleri kullanmak büyük bir sorumluluktur.”
Ela, periyi dikkatle dinledikten sonra bir biberon seçmiş. İçindeki sıvıyı dikkatlice içmiş ve birdenbire kalbinde bir ışık hissetmiş. Bu ışık, ona cesaret ve sevgi vermiş. Artık Ela, içindeki gücü keşfetmişti.
Peri gülümsemiş ve Ela’ya seçiminin doğru olduğunu söylemiş. Ela, Mutlu Çiçek Köyü’ne geri dönmüş ve içindeki cesaret ve sevgiyle, köyde ki herkese yardım etmeye başlamış. Onun iyiliği ve cesareti, köy halkının kalplerinde sonsuza kadar yaşamış.
Ve o günden sonra, Mutlu Çiçek Köyü’nde herkes Ela’yı bir kahraman olarak görmüş. Ela ise, her gece kırmızı biberon masalını düşünürken, içindeki gücü hatırlamış ve mutlu olmuş. Çünkü artık, içindeki bütün güzellikleri keşfetmiş ve hayatı her zaman cesurca yaşamaya devam edecekmiş. Ve Kırmızı Biberon Masalı bizlere veda etmiş.
Bir gün, Ela yine sabah erkenden uyanmış ve yeni bir macera yaşamak istemiş. Güneş doğarken, Ela penceresinden dışarı bakmış ve gökyüzünde parlak bir yıldızın hala parladığını görmüş. Bu yıldız, Ela’ya göz kırpıyor gibiymiş. Ela, bu yıldızın bir işaret olduğuna inanmış ve annesi ile babasına haber vermeden köyün dışına çıkmaya karar vermiş.
Ela, köyün dışındaki ormanda yürürken, küçük bir serçe ona yol göstermiş. Serçe, Ela’nın omzuna konmuş ve onunla konuşmuş. “Merhaba Ela, ben Sarıkanat. Senin gibi cesur birini görmek ne güzel! Bugün, Altın Elma Ağacı’nı bulmana yardım edeceğim,” demiş.
Ela, serçenin peşine düşmüş ve derin ormanın içinde ilerlemiş. Yolda çeşitli hayvanlarla karşılaşmış. Tilkiler, tavşanlar ve sincaplar, Ela’ya gülümseyerek selam vermişler. Hepsi, Ela’nın Altın Elma Ağacı’nı bulmasını dileyerek ona destek olmuşlar.
Uzun bir yürüyüşten sonra, Ela ve Sarıkanat büyük ve parlak bir ağacın önüne gelmişler. Bu ağaç, diğer ağaçlardan çok farklıymış. Yaprakları altından parlıyormuş ve dallarında altın elmalar asılıymış. Ela, gözlerine inanamamış.
Sarıkanat, Ela’ya dönerek, “Bu Altın Elma Ağacı, köyüne bereket ve mutluluk getirebilir. Ama elmalarını toplarken dikkatli olmalısın. Çünkü bu ağaç, sadece saf kalpli ve iyi niyetli olanlara elmalarını verir,” demiş.
Ela, dikkatlice bir elma seçmiş ve elmayı dalından koparmış. Elmayı elinde tutarken, bir anda ağaç konuşmuş: “Ela, senin cesaretin ve iyiliğin sayesinde, bu elmayı köyüne götürebilirsin. Bu elma, köyünüzdeki herkese mutluluk ve sağlık getirecek.”
Ela, elmayı dikkatlice sararak çantasına koymuş ve köyüne geri dönmüş. Köy halkı, Ela’nın geri dönüşünü sevinçle karşılamış. Ela, elmayı köy meydanında paylaşmış ve herkes bir parça almış. Herkes, elmanın büyülü gücü sayesinde mutlu ve sağlıklı olmuş.
O günden sonra, Mutlu Çiçek Köyü’nde herkes, Ela’nın yeni maceralarını merakla beklemiş. Ela ise, her yeni güne yeni bir macera umuduyla başlamış ve köyüne mutluluk getirmeye devam etmiş.
Ve işte böyle, Ela’nın cesareti ve iyiliği sayesinde, köy halkı her zaman mutlu ve huzurlu yaşamış. Ve Kırmızı Biberon masalı da burada sona ermiş. Mutlu son!
Kırmızı Biberon Masalı gibi 1 yaş masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.