Kırmızı Sincap Masalı

Kırmızı Sincap Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar Kırmızı Sincap adında sevimli bir sincap yaşarmış. Kırmızı Sincap, ormanın derinliklerinde, yemyeşil ağaçların arasında musmutlu bir hayat sürermiş. Kırmızı Sincap’ın en sevdiği şey, güneşli günlerde ağaç dallarında zıplamak ve lezzetli fındıkları toplamakmış.

Bir gün, Kırmızı Sincap ormanda dolaşırken, bir gizemli ışık huzmesi görmüş. Ve ışığın peşinden gitmeye karar vermiş. Uzun bir yolculuktan sonra, ışığın kaynağına ulaşmış. Orada, büyülü bir çiçek varmış. Büyülü çiçek Kırmızı Sincap’ı gördüğü anda yapraklarını açmış. Kırmızı Sincap, şaşkınlıkla çiçeğin etrafında dönerken, bir peri belirmiş.

Peri, “Merhaba, sevgili Kırmızı Sincap!” demiş. “Ben Çiçek Perisiyim. Bu büyülü çiçek sadece saf kalpli hayvanlara görünür. Senin gibi bir sincap için açtı.”

Kırmızı Sincap şaşkın bir şekilde periye bakmış. “Neden benim için açtı?” diye sormuş.

Çiçek Perisi gülümsemiş ve “Çünkü sen iyimser ve sevgi dolusun. İnsanların kalplerini ısıtırsın. Şimdi sana bir dilek hakkı veriyorum. Ne istersin?” demiş.

Kırmızı Sincap düşünmüş. “Benim için en değerli şey, ormanın huzuru ve dostlarımın mutluluğudur. Lütfen ormanı korumamı sağla ve dostlarıma hep iyi dileklerde bulunayım.” demiş.

Çiçek Perisi başıyla onaylamış. “İstediğin gibi olsun, Kırmızı Sincap. Artık seninle bir anlaşmamız var. Her gün bir iyilik yaparsan, bu çiçek her sabah açacak ve seninle konuşacağım.” demiş.

Kırmızı Sincap çok mutlu olmuş. O günden sonra, her gün bir iyilik yapmış. Diğer hayvanlara yardım etmiş, fındıklarını paylaşmış ve ormanı temiz tutmuş. Büyülü çiçek de her sabah açmış ve Kırmızı Sincap’a güzel sözler fısıldamış.

Günlerden bir gün, Kırmızı Sincap yeni bir maceraya atılmak istemiş. Güneş parlak bir şekilde parlıyormuş ve orman kuş cıvıltılarıyla doluymuş. Kırmızı Sincap, o gün ormanın başka bir köşesine gitmeye karar vermiş.

Yola çıkmış ve hoplaya zıplaya ilerlerken, birden ormanın derinliklerinden gelen tatlı bir müzik duymuş. Merakla müziğin geldiği yöne doğru gitmiş. Biraz yürüdükten sonra, büyük ve eski bir ağacın altında toplanmış bir grup hayvan görmüş. Hepsi neşeyle dans ediyormuş ve ortada duran bir tavşan flüt çalıyormuş.

Kırmızı Sincap, “Merhaba arkadaşlar! Ne yapıyorsunuz burada?” diye sormuş.

Tavşan, flütünü indirip Kırmızı Sincap’a gülümsemiş. “Merhaba Kırmızı Sincap! Her yıl bu zamanlarda, ormanın en yaşlı ağacının altında toplanır ve doğanın müziğini kutlarız. Sen de bize katılmak ister misin?” demiş.

Kırmızı Sincap, bu daveti sevinçle kabul etmiş ve arkadaşlarıyla birlikte dans etmeye başlamış. Dans edip eğlenirken, birden uzaklardan gelen bir yardım sesi duymuşlar. Hepsi hemen sessizleşmiş ve sesin geldiği yöne doğru kulak kabartmışlar.

Kırmızı Sincap, “Bu bir yardım çağrısı! Hemen gidip yardım etmeliyiz!” demiş. Diğer hayvanlar da başlarını sallayarak onaylamışlar ve sesin geldiği yöne doğru koşmaya başlamışlar.

Biraz ilerledikten sonra, bir su birikintisinin yanında sıkışıp kalmış küçük bir kirpi görmüşler. Kirpi, çaresizce yardım istiyormuş. Kırmızı Sincap ve arkadaşları, hiç vakit kaybetmeden kirpinin yanına gitmişler.

Kırmızı Sincap, “Merak etme küçük kirpi, seni buradan kurtaracağız!” demiş ve arkadaşlarıyla birlikte çalışmaya başlamış. Birlikte dallar ve yapraklar kullanarak küçük bir köprü yapmışlar ve kirpinin güvenli bir şekilde geçmesini sağlamışlar.

Küçük kirpi, “Çok teşekkür ederim Kırmızı Sincap ve arkadaşları! Beni kurtardınız. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.” demiş.

Kırmızı Sincap, gülümseyerek, “Biz ormanın dostlarıyız ve birbirimize yardım etmek en büyük mutluluğumuz.” demiş.

O günden sonra, Kırmızı Sincap ve arkadaşları, her yıl doğanın müziğini kutladıkları bu günde, bir iyilik yapma geleneği başlatmışlar. Her yıl, ormanın bir köşesinde yardıma muhtaç birine yardım etmişler ve bu iyilikler, ormanın sevgi ve mutluluk dolu olmasını sağlamış.

Ve işte, Kırmızı Sincap ve arkadaşlarının bu güzel geleneği, ormanda nesilden nesile aktarılmış. Çocuklar her gece yataklarına uzandıklarında, Kırmızı Sincap’ın maceralarını dinleyip tatlı rüyalara dalmışlar.

Gökten üç elma düşmüş; biri Kırmızı Sincap’ın başına, biri onun yardımsever arkadaşlarının başına, biri de bu masalı dinleyen çocukların başına. Kırmızı Sincap Masalı da burada bitmiş.

Kırmızı Sincap’ın en yakın arkadaşı olan Uykucu Panda masalını okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.