Kış Fırtınasında Bir Dostluk Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, kışın en soğuk ve fırtınalı günlerinden birinde, Mete adında bir çocuk yaşarmış. Mete, eğlenceyi çok severmiş ama sorumlulukları konusunda pek de dikkatli değilmiş.
Eşyalarını ortalığa bırakır, ödevlerini unutur ve odasını toplamak ona göre değilmiş. Annesi ve babası ne kadar uyarırlarsa uyarsınlar, Mete’nin bu huyları değişmezmiş.
Mete’nin annesi ve babası, onun sorumsuzluklarından oldukça rahatsızmış. Her sabah okul eşyalarını bulmak için evde koşturmaca yaşanır, ödevlerini yapmayı unuttuğu için öğretmenlerinden sürekli uyarı alırmış.
Mete, oyun oynamak ve televizyon izlemek konusunda çok hevesliymiş ama sıra sorumluluklarına gelince hep bir bahanesi olurmuş. Annesi, Mete’nin dağınık odasını toplamak zorunda kalır, babası ise onun unutkanlıklarıyla başa çıkmak için çabalarmış.
Bir gün, dışarıda kar fırtınası varken, Mete pencerenin önünde oturmuş, kar tanelerinin dans edişini izliyormuş. O sırada gözüne, karların arasında kaybolmuş küçük bir kedi yavrusu çarpmış. Zavallı kedi, çaresizce miyavlıyormuş ve soğuktan titriyormuş. Mete, bu manzarayı görünce dayanamayarak hemen montunu giyip dışarı fırlamış.
Yavru kediyi kucaklayıp eve getirmiş. Küçücük bedeni karlar içinde bembeyaz olmuş kediyi sıcak bir battaniyeye sarmış ve ona biraz süt vermiş. Kedi, Mete’nin elindeki sütü içtikçe sakinleşmiş ve gözleriyle Mete’ye minnettarca bakmış. Mete, kediye “Mışıl” adını vermiş.
İlk gün, Mete’nin ilgisi sadece yeni bir oyun arkadaşı bulmuş gibiymiş. Mışıl’ı besleyip, biraz oyun oynayıp kenara koyacağını sanmış. Ama Mışıl, Mete’nin tahmin ettiğinden daha fazla ilgiye ve bakıma ihtiyaç duyuyormuş.
Mete, ertesi sabah uyandığında Mışıl’ı beslemesi gerektiğini hatırlamış ve ona süt vermiş. Mışıl, maması bitince yeniden miyavlamaya başlamış. Mete, “Bu küçük yaratık neden bu kadar çok ilgi istiyor?” diye düşünmüş.
Bir gün okuldan eve döndüğünde, Mışıl’ın mama kabının boş olduğunu görmüş. Zavallı kedi acıkmış ve üzgün bir şekilde miyavlıyormuş. Mete, Mışıl’ın aç olduğunu ve ona zamanında mama vermediği için üzgün olduğunu fark etmiş.
Bu durum, Mete’ye bir canlıya bakmanın sorumluluğunu öğretmeye başlamış. O andan itibaren Mete, Mışıl’ı düzenli olarak beslemesi gerektiğini anlamış. Her sabah ve akşam, Mışıl’ın karnını doyurmak Mete’nin ilk işi olmuş.
Günler geçtikçe, Mete Mışıl’ın sadece yemekle yetinmediğini, aynı zamanda sevgi ve ilgiye de ihtiyaç duyduğunu fark etmiş. Bir gün, okuldan geldiğinde Mışıl’ın mutsuz olduğunu görmüş. Mete, onunla biraz oyun oynayınca Mışıl’ın keyfinin yerine geldiğini anlamış.
O andan itibaren, Mete sadece beslemekle kalmayıp, Mışıl ile düzenli olarak oyun oynamaya ve onunla vakit geçirmeye başlamış. Bu, Mete’nin sabırlı ve dikkatli olmasını sağlamış.
Mete, Mışıl’ı her gün tarayarak ve ona bakarak, onun temiz ve sağlıklı kalmasını sağlamış. Bir gün, Mışıl’ın tüylerinin karıştığını ve kirli olduğunu fark edince, onu yıkamaya karar vermiş. Mışıl’ı yıkamak, Mete için büyük bir deneyim olmuş. Mışıl ilk başta yıkanmaktan hoşlanmamış ama Mete’nin nazik ve sabırlı yaklaşımı sayesinde, yıkama işlemi sonunda başarıyla tamamlanmış.
Bu süreçte Mete, Mışıl’ın ihtiyaçlarını karşılayarak, onunla ilgilenerek ve ona sevgi göstererek, sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu ve bir canlının yaşamını ne kadar etkilediğini anlamış. Mete’nin bu çabaları, onu daha dikkatli, düzenli ve sorumlu bir çocuk haline getirmiş.
Günler geçtikçe Mete, Mışıl ile daha da yakınlaşmış. Artık okuldan gelir gelmez ödevlerini yapıyor, eşyalarını yerine koyuyor ve odasını topluyormuş. Mışıl, Mete’nin en iyi arkadaşı olmuş ve ona sorumluluğun ne kadar değerli olduğunu öğretiyormuş.
Karın yine çok yağdığı bir gün Mete’nin okulu tatil olmuş ve tüm çocuklar dışarıda kar topu oynuyormuş. Mete, Mışıl’ı da dışarı çıkarmış. Mışıl, karların üzerinde zıplayarak oyunlar oynuyormuş. Mete’nin arkadaşları, onun bu değişimini fark etmişler ve ondan ilham almışlar. Artık Mete, sadece sorumlu bir çocuk değil, aynı zamanda diğer çocuklara da örnek oluyormuş.
Fırtınalı günlerde sokakta bulduğu o minik kedi, Mete’nin hayatını tamamen değiştirmiş. Masal bu ya, Mete’nin sorumsuz bir çocuktan sorumluluk sahibi bir bireye dönüşmesi, her çocuğun içinde bir yerlerde gizli olan iyiliği ve sevgiyi ortaya çıkarırmış. Mete, artık sadece kendisi için değil, Mışıl için de yaşar olmuş.
Her kış, fırtına başladığında Mete ve Mışıl, pencerenin önüne oturup dışarıdaki kar tanelerini izlerlermiş. Mete, o günü hiç unutmamış ve her seferinde Mışıl’a sarılarak, “İyi ki seni bulmuşum,” dermiş. Kış Fırtınasında Bir Dostluk Masalımızda burada sona ermiş.
Kış Fırtınasında Bir Dostluk Masalına benzeyen “Masallar” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Her gün yeni bir masal dinlemek için ise Youtube hesaplarımızı takip edebilirsiniz.