Bir varmış, bir yokmuş… Yeşil ağaçların gölgesinde, rengârenk çiçeklerin arasında, şirin bir köy varmış. Bu köyde, toprağı seven, hayvanlarına gözü gibi bakan bir çiftçi yaşarmış. Çiftçi, günlerce tarlasında çalışır, her kazandığı kuruşu biriktirirmiş. Neden mi? Çünkü onun en büyük hayali, tarlasını ve hayvanlarını susuz bırakmayacak bir kuyusu olmasıymış.
Bir gün nihayet biriktirdiği tüm parasıyla köydeki komşusundan bir kuyu satın almış. O kadar sevinmiş ki, o gece gökyüzündeki yıldızlara bakıp, “Artık her şey daha güzel olacak! Hayvanlarım suya doyacak, tarlam yemyeşil olacak!” diye mırıldanmış.
‘Kurbağa ve Çiftçinin Kuyusu: Masal Oku’
Ertesi sabah, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte kovasını alıp kuyunun başına gitmiş. Kovayı heyecanla kuyuya indirmiş, “Şıp şıp” seslerini dinleyerek yukarı çekmiş. Ama kovayı açıp bakınca… bomboş! İkinci kez denemiş, yine boş! Üçüncü denemesinde ise kuyudan bir kurbağa çıkmış!
Kurbağa, koca gözlerini açıp şaşkınlıkla, “Ne oldu? Ne bu ah vah? Neden dövünüyorsun böyle?” diye sormuş.
Çiftçi, gözlerine inanamamış. “Sen… Sen konuşuyorsun!” diye kekelemiş.
Kurbağa gülmüş: “Tabii ki konuşuyorum. Hadi bakalım, anlat derdini!”
Çiftçi, üzgün bir sesle, “Ben bütün paramı bu kuyuya verdim. Artık hayvanlarım susuz kalmayacak diye ne kadar sevinmiştim. Ama bak, kuyuda su yok! Şimdi ne yapacağım?” diye dert yanmış.
Kurbağa bir süre düşünmüş, sonra kuyunun kenarına sıçrayıp, “Üzülme çiftçi dostum! Belki kuyuda su yok, ama ben buradayım. Senin dürüstlüğün ve emeğin için bir ödülüm var,” demiş.
Sonra derin bir nefes almış ve kuyunun içine dalmış. Birdenbire kuyudan büyük bir su dalgası yükselmiş, tarlalara, bahçelere yayılmış. Tüm toprak suya doymuş, hayvanlar neşeyle zıplamış, tarladaki çiçekler bile gülümsemiş.
Ama bu sırada kurbağa bir şey daha yapmış. Sular dalga dalga dolandırıcı komşunun bahçesine gitmiş ve orada bir bataklık oluşturmuş. Komşu, bataklıkta sıkışıp kalmış ve dolandırıcılığının sonucuyla yüzleşmek zorunda kalmış.
Kurbağa kuyunun kenarına geri çıkmış ve gülerek, “Bak dostum, suyu paylaşan bereket bulur, açgözlü ise bataklıkta kaybolur. Artık suyun ve huzurun tadını çıkar!” demiş.
O günden sonra çiftçi, hayvanlarını ve tarlasını sevgiyle beslemiş. Kuyu, köyde paylaşmanın ve dürüstlüğün simgesi olmuş. Ve kurbağa? O, kuyunun derinliklerinde mutlu mesut yaşamaya devam etmiş, belki başka dürüst insanlara yardım etmek için bir gün yeniden ortaya çıkmak üzere.
Eğer ‘Kurbağa ve Çiftçinin Kuyusu: Masal Oku’ sevdiyseniz, diğer masallarımıza da göz atmayı unutmayın! Yeni maceralar ve eğlenceli hikâyeler sizi bekliyor. Hayal gücünüz hep canlı kalsın! 🌟
1 Yorum
Pingback: Yalnız Uyumaktan Korkan Lilo'nun Masalı: Masal Oku