Mars’a Taşınan İlk Aile Masalı: Masal Oku
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, dünya üzerinde Pelin adında meraklı bir kız yaşamış. Pelin, gökyüzünü izlemeyi ve yıldızların parlaklığında hayaller kurmayı çok severmiş. Babası ona bir teleskop almış ve her gece teleskobuyla uzak gezegenlere bakarmış.
En çok ilgisini çeken gezegen ise Mars’mış. “Mars neden kırmızı?” diye annesine sorup durmuş. Annesi de ona, “Belki bir gün gidip kendin öğrenirsin,” demiş gülümseyerek.
Bir gün Pelin, çok heyecanlı bir haber almış. Mars’a taşınmak isteyen çocuklar için bir yarışma düzenleniyormuş. Yarışmayı kazanan, ailesiyle birlikte Mars’a taşınıp orada yeni bir hayat kurma şansı elde edecekmiş.
Pelin hemen başvuru yapmaya karar vermiş. Yarışma için bir resim yapması ve Mars’ta nasıl bir ev hayal ettiğini anlatan bir yazı yazması gerekiyormuş.
Pelin, renkli kalemlerini alıp büyük bir Mars evi çizmiş. Çizdiği evin geniş bir cam kubbesi varmış ve bu kubbenin içinde rengârenk çiçekler, meyve ağaçları ve bir salıncak yer alıyormuş. Yazısında da Mars’ta çocukların oyun oynayabileceği bir park yapmayı ve Mars toprağında çilek yetiştirmeyi hayal ettiğinden bahsetmiş. Çizimini ve yazısını göndermiş ve sabırsızlıkla sonucu beklemeye başlamış.
Günler geçmiş, sonunda beklenen haber gelmiş. Pelin’in yarışmayı kazandığına dair bir mektup evlerine ulaşmış! Ailesi hem şaşkın hem de çok mutluymuş. Babası, “Hazırlıklara başlamamız gerekiyor,” demiş. Anne ise, “Pelin, bak bakalım çantanı nelerle dolduracaksın?” diye şakacı bir sesle sormuş.
Pelin, en sevdiği kitaplarını, teleskobunu ve kırmızı peluş ayısını çantasına koymuş. Mars’a giderken çok şey götüremeyeceklerini biliyormuş, bu yüzden en değerli eşyalarını seçmeye çalışmış. Ailesi de yanlarına tohumlar, özel giysiler ve gerekli araç gereçleri almış. Her şey hazır olunca uzay gemisine binmek için yola çıkmışlar.
Uzay gemisi çok büyükmüş ve içerisi adeta bir bilim kurgu filminden fırlamış gibiymiş. Pelin, pencereden dışarıya bakarken Dünya’nın küçüldüğünü ve mavi bir boncuk gibi uzakta kaldığını görmüş. “Hoşça kal Dünya, merhaba Mars!” demiş içinden. Yolculuk uzun sürmüş, ama Pelin hiç sıkılmamış çünkü astronotlar ona Mars hakkında ilginç bilgiler anlatmış.
Mars’a indiklerinde her yer kırmızımsı kahverengi bir renkteymiş. Hava çok soğukmuş, bu yüzden özel kıyafetler giymek zorundalarmış. Pelin ve ailesi, daha önceden hazırlanmış bir kubbe evine yerleşmiş.
Bu ev, Pelin’in hayalindeki eve benziyormuş, ama dışarıda ne bir ağaç ne de çiçek varmış. Bu yüzden Pelin biraz hayal kırıklığına uğramış, ama babası ona, “Sabırlı ol Pelin, burayı birlikte güzelleştireceğiz,” demiş.
Pelin, Mars’ta geçirdiği ilk günlerinde çok şey öğrenmiş. Mars toprağına tohum ekmek için özel bir makine kullanmaları gerekiyormuş. Ayrıca su bulmak için toprağın altına sondaj yapıyorlarmış.
Pelin, annesiyle birlikte bu işlere yardım etmeye başlamış. Çilek tohumlarını ekerken, “Bunlar büyüdüğünde Mars’ın ilk bahçesini kurmuş olacağız!” demiş gururla.
Pelin, her gece teleskobuyla gökyüzünü incelemiş ve yeni takımyıldızlar keşfetmiş.
Bir gün, evlerinin yakınında minik bir taş yığını bulmuş. Taşların arasında parlak bir taş dikkatini çekmiş. Taşı eline alıp babasına göstermiş. Babası taşı incelemiş ve taşın nadir bulunan bir Mars kristali olduğunu söylemiş. “Belki de bu kristallerle burayı daha yaşanabilir bir yer haline getirebiliriz,” demiş.
Zaman geçtikçe Pelin’in ektiği çilekler büyümüş ve ilk meyvelerini vermeye başlamış. Mars’ın artık daha yaşanabilir bir hal aldığını gören bilim adamları, Dünya’dan başka aileler de getirmeye karar vermiş.
Aylar geçtikçe ay artık daha kalabalık ve güzel bir yer olmaya başlamış. Pelin, yeni arkadaşlar edinmiş ve onlara bahçesini gururla göstermiş. “Bunlar Mars’ta yetişen ilk çilekler,” demiş heyecanla.
Yeni arkadaşları da onunla birlikte bahçede çalışmış ve çileklerin tadına bakmış. Mars, Pelin için sadece bir yaşam alanı değil, yeni dostluklar kurduğu bir yuva haline gelmiş.
O günden sonra Pelin, Mars’ın kırmızı toprakları üzerinde koşup oynarken hep bir şey düşünmüş: “Hayallerine inanırsan, onları gerçekleştirmek için cesur olursan, her yer senin yuvan olabilir.” Ve işte böylece, Pelin’in Mars’a taşınma macerası hem kendisi hem de ailesi için yepyeni bir başlangıç olmuş. Mars’a Taşınan İlk Aile Masalıda burada bizlere veda etmiş.
Mars’a Taşınan İlk Aile Masalına benzeyen çocuk masalları dinlemek için instagram sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
1 Yorum
Pingback: Tilki ile Üzümler - Masal Oku