Melek ve Kitapların Sihirli Dünyası Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ormanların arasında küçük bir kasaba varmış. Bu kasabada Melek adında sevimli bir kız çocuğu yaşarmış. Melek, meraklı ve öğrenmeye aç bir çocukmuş. Babasıyla birlikte küçük, sevimli bir evde yaşarlarmış. Babası Ahmet Bey, kitapları çok seven bir adammış ve her akşam Melek’e masallar okurmuş.
Bir gün Melek, babası Ahmet Bey’e sormuş, “Baba, kitap okumak neden bu kadar önemli?” Ahmet Bey gülümsemiş ve kızını kucağına alarak anlatmaya başlamış: “Kitaplar, bize bilmediğimiz dünyaları, insanları ve hayvanları tanıtır. Hayal gücümüzü geliştirir ve bize yeni şeyler öğretir. Kitaplar sayesinde, hiç gitmediğimiz yerlere gidebilir, hiç tanımadığımız insanlarla tanışabiliriz.”
Bu sözler Melek’in çok hoşuna gitmiş. O günden sonra her akşam yatmadan önce bir kitap okumaya karar vermiş. Babasıyla birlikte kitaplar dünyasında maceradan maceraya atılmak, onun en sevdiği şey olmuş. Bir akşam, Ahmet Bey Melek’e çok özel bir kitap hediye etmiş. Bu kitap, annesinden ona kalan eski bir masal kitabıymış. Kitabın sayfaları sararmış ama içindeki hikayeler hala capcanlıymış.
Melek, kitabın kapağını açtığında, ilk hikaye “Sihirli Kitapların Ormanı” adını taşıyormuş. Heyecanla babasının kucağına oturmuş ve birlikte okumaya başlamışlar:
“Bir varmış, bir yokmuş, sihirli kitapların olduğu bir orman varmış. Bu ormanda yaşayan kitap perileri, her gece çocuklara masallar fısıldarmış. Bu perilerin en sevdiği şey, çocukların hayal gücünü kullanarak yeni hikayeler yazmasıymış.”
Melek ve babası hikayeyi okurken, kendilerini birden ormanın içinde bulmuşlar. Orman, devasa ağaçlarla doluymuş ve her ağacın dallarında rengarenk kitaplar asılıymış. Kitap perileri, bu ağaçların arasında uçuşuyor ve etrafa masallar saçıyormuş. Melek, bu büyülü dünyada kendini kaybetmiş gibi hissediyormuş.
Bir süre sonra, karşılarına perilerden biri çıkmış. Peri, parıl parıl parlayan kanatlarıyla onlara doğru uçmuş ve gülümseyerek demiş ki, “Hoş geldiniz, Melek ve Ahmet Bey! Sihirli kitapların dünyasına adım attınız. Burada her kitap, bir kapı gibidir. Açtığınız her sayfa, sizi yeni bir maceraya götürecek.”
Melek heyecanla periye sormuş, “Peki, buradaki kitaplar ne tür maceralar anlatır?” Peri gülerek cevap vermiş, “Bu kitaplar, hayal gücünüzün sınırlarını zorlayan hikayeler anlatır. Burada her şey mümkün. İsterseniz uçan balinalarla denizlerin derinliklerine inebilir, isterseniz konuşan ağaçlarla sohbet edebilirsiniz.”
Ahmet Bey, Melek’e dönerek, “Bu orman, kitapların gücünü ve önemini anlamamız için mükemmel bir yer,” demiş. “Kitaplar bize bilmediğimiz dünyaları tanıtır ve hayal gücümüzü geliştirir.”
Melek, perinin gösterdiği bir kitabı seçmiş ve sayfalarını çevirmeye başlamış. Kitap, cesur bir kızın ejderhalarla dolu bir dünyada maceralarını anlatıyormuş. Her sayfada yeni bir macera, yeni bir arkadaş ve yeni bir öğreti varmış. Melek, kitabı okudukça hayal gücüyle dolup taşmış ve kendini hikayenin içinde hissetmiş.
Gece ilerledikçe, Melek ve Ahmet Bey, ormandaki diğer kitapları da keşfetmeye devam etmişler. Bir kitap, gökkuşağının diğer ucunda yaşayan sevimli bir cücenin hikayesini anlatıyormuş. Bir diğeri ise, yıldızlara yolculuk eden bir astronotun maceralarını…
Sonunda, perilerden biri Melek’e dönerek, “Melek, kitapların dünyasında geçirdiğin bu zamanı asla unutma. Kitaplar, sana her zaman yeni şeyler öğretecek ve hayal gücünü zenginleştirecek. Kitap okumak, seni bilmediğin yerlere götürecek ve sana bilmediğin şeyleri gösterecek,” demiş.
Melek ve Ahmet Bey, sihirli ormanda geçirdikleri bu unutulmaz gecenin ardından evlerine dönmüşler. Melek, yatağına uzanırken babasına dönüp, “Baba, kitaplar gerçekten sihirliymiş. Onları okumak bana çok şey katıyor,” demiş. Ahmet Bey de gülümseyerek, “Evet, Melek. Kitaplar, bizi hep daha iyi ve bilgili biri yapar,” diye cevap vermiş.
O günden sonra Melek, her akşam bir kitap okuyarak uyumuş. Kitapların büyülü dünyasında dolaşırken hayal gücünü geliştirmiş ve yeni şeyler öğrenmiş. Babasıyla birlikte geçirdiği bu özel anlar, onun hayatının en değerli anıları olmuş.
Ve böylece Melek, kitapların sihirli dünyasında her zaman yeni maceralara atılmaya devam etmiş. Kitaplar sayesinde, hiç gitmediği yerlere gitmiş, hiç tanımadığı insanlarla tanışmış ve hayal gücünü kullanarak kendine yepyeni dünyalar yaratmış.
Melek ve Kitapların Sihirli Dünyası Masalımızın sonunda, Melek’in kitaplara olan sevgisi ve ilgisi sayesinde, o da bir gün kendi hikayelerini yazmaya başlamış. Bu hikayeler, okuyan herkesi hayal gücünün büyülü dünyasına götürmüş ve Melek’in adını duyurmuş. Ve böylece, Melek’in kitap sevgisi nesilden nesile aktarılmış.
Melek ve Kitapların Sihirli Dünyası masalına benzeyen “Hale ve Dostlarının Gizemli Sırrı Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.