Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yeşil tepelerle çevrili büyük bir çiftlikte Merve adında tatlı mı tatlı bir kız yaşarmış. Merve’nin en büyük sevgisi, çiftlikteki koyunlarıymış.
Her sabah erkenden uyanır, koyunlarını otlatmaya götürür ve onlarla konuşup oyunlar oynarmış. Merve’nin en sevdiği koyunun adı Pamuş’muş. Pamuş’un tüyleri bembeyaz ve yumuşacıkmış. Merve nereye gitse, Pamuş onu takip edermiş.
Bir gün, güneş doğarken Merve, koyunlarını otlatmak için yemyeşil tepelere doğru yola çıkmış. Yanında küçük sırt çantası, çantasında da ders kitapları varmış. Çünkü Merve, koyunlarını otlatırken bir yandan da ders çalışmayı çok severmiş. “Hem ders çalışırım hem de koyunlarım otlar,” diye düşünürmüş. Bu sabah da çimenlerin üzerinde oturmuş, kitabını açmış ve ders çalışmaya başlamış. Koyunlar da usulca otluyormuş.
Bir süre sonra Merve, kitabından başını kaldırmış ve koyunlara bakmış. “Acaba Pamuş ne yapıyor?” diye merak etmiş. Pamuş, biraz ileride arkadaşlarıyla oynuyormuş. Merve gülümsemiş, “Sen de ders çalışsaydın, Pamuş,” demiş içinden. Sonra tekrar kitabına dönüp çalışmaya devam etmiş.
Birden, Merve’nin kulağına garip bir ses gelmiş. Çalıların arasında bir hışırtı duymuş. “Bu da ne olabilir?” diye düşünmüş. Merakla sesin geldiği yöne doğru bakmış. O da ne? Küçük bir tavşan, çalıların arasından çıkıp Merve’nin yanına gelmiş. Merve, tavşanı görünce çok sevinmiş. “Merhaba küçük tavşan! Sen de mi bizimle olmak istiyorsun?” diye sormuş neşeyle.
Tavşan, Merve’nin yanına oturmuş. Merve, onunla konuşmaya başlamış. “Biliyor musun tavşancık, ben koyunlarımı çok seviyorum. Onlarla konuşmak ve oyun oynamak çok eğlenceli.” Tavşan da sanki onu anlıyormuş gibi kulaklarını dikmiş, Merve’yi dinlemiş.
O sırada koyunlar da tavşanı fark etmiş ve onun yanına doğru gelmiş. Merve, koyunlarına seslenmiş, “Sakin olun arkadaşlar, bu tavşan da bizimle oynamak istiyor.” Koyunlar melemeye başlamış, sanki Merve’ye cevap veriyorlarmış. Merve, bu duruma çok gülmüş. “Siz de her şeyi anlıyorsunuz değil mi?” demiş gülerek.
Gün boyu koyunları otlamış, Merve de hem ders çalışmış hem de hayvanlarla vakit geçirmiş. Ama içinden hep bir macera yaşamak geliyormuş. “Acaba bir gün çok heyecanlı bir şey yaşar mıyım?” diye düşünmüş. O sırada Pamuş birden hızlıca koşmaya başlamış. Merve, onun peşinden seslenmiş, “Pamuş! Nereye gidiyorsun? Bekle beni!”
Pamuş, uzaklarda bir tepeye doğru koşuyormuş. Merve, onu yakalamak için elinden geleni yapmış ama Pamuş çok hızlıymış. Sonunda tepeye ulaştığında nefes nefese kalmış. O sırada gözleri büyük bir göl parlamış. “Vay canına!” demiş Merve, “Burası ne kadar da güzel!”
Gölün kenarında parlayan taşlar varmış. Merve, en parlak olanını seçip eline almış. “Bu bir hazine gibi,” demiş heyecanla. “Acaba bu taş bana şans getirir mi?” diye düşünmüş. O anda Pamuş melemeye başlamış. Merve, taşla oynamayı bırakıp koyunlarına dönmüş, “Tamam Pamuş, artık eve dönme vakti.”
Eve dönerken Merve cebindeki parlak taşı sıkıca tutmuş. “Bu taş bana gerçekten şans getirecek!” diye içinden geçirmiş. Eve varınca annesine taşı göstermiş. “Anne bak, göl kenarında ne buldum!” Annesi taşı incelemiş ve gülümsemiş. “Ne güzel bir taş. Belki de gerçekten sana şans getirir,” demiş.
Merve, o günden sonra cebinde hep o taşı taşımış. Taşın ona şans getirdiğine inanırmış. Her sabah koyunlarını otlatırken, ders çalışırken ya da hayvanlarla oynarken hep mutluymuş. Çünkü o, hayvanlarını, doğayı ve çiftlikteki hayatını çok seviyormuş.
Merve büyüdükçe çiftlikte daha çok şey öğrenmiş. Artık sadece koyunlarla oynamıyor, onlara nasıl daha iyi bakacağını da öğreniyormuş. Günler geçtikçe, Merve’nin hayvan sevgisi artmış, hatta veteriner olmayı hayal etmeye başlamış. “Bir gün bütün hayvanlara yardım edebilirim,” dermiş.
Merve’nin çiftlikte geçirdiği o huzurlu ve neşeli günler, ona hayatta en değerli şeyi öğretmiş: Doğayı ve hayvanları sevmek, onları korumak. Ve her zaman, her yerde yanında olan Pamuş’u da hiç unutmamış. Çünkü o, Merve’nin en iyi dostuymuş.
Ve Merve, o küçücük şans taşıyla her zaman mutlu bir hayat sürmüş. Onun hayatındaki en büyük şans ise Merve ve Koyun Maceraları Masalındaki gibi, hayvanlarla dolu o güzel çiftlikte yaşamakmış.
Merve ve Koyun Maceraları Masalına benzeyen uyku masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.