Meyve Canavarı Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanın kıyısında minik bir köy varmış. Bu köyde, meyve ve sebzelerin bolca yetiştiği kocaman bahçeler bulunurmuş.
Köy halkı, taptaze ürünleriyle ünlüymüş. Her sabah, köylüler bahçelerine gider, taze meyve ve sebzelerini toplar, sonra da köy meydanındaki pazarda satışa sunarmış.
Bir gün, köyde tuhaf bir şey olmuş. Bahçelerden toplanan meyveler, sabah uyandıklarında ortadan kaybolmuş! Köylüler şaşkınlık içinde kalmışlar. Herkes, meyve ve sebzelerinin nereye gittiğini merak ediyormuş. Köyün en yaşlısı olan dede, “Bu bir meyve canavarının işi olmalı!” demiş.
Köylüler, meyve canavarını bulmak için bir plan yapmışlar. Her gece sırayla nöbet tutacaklarmış. Ancak geceler boyu nöbet tutmalarına rağmen, kimse canavarı görememiş. Meyveler ve sebzeler her gece kaybolmaya devam ediyormuş.
Bir gece, köyün en cesur çocuğu olan Ali, “Bu işi ben halledeceğim!” demiş. Ali, eline bir sepet almış ve bahçede gizlenmiş. Gece yarısı olmuş, hava kararmış, ve her yer sessizliğe bürünmüş. Ali, gözlerini dört açarak beklemiş.
Tam o sırada, bahçeden hışırtı sesleri gelmiş. Ali, dikkatlice bakınca, bir gölge görmüş. Gölge, meyvelerin bulunduğu yere doğru ilerliyormuş. Ali, yavaşça gölgeye doğru yürümüş ve onun peşine düşmüş. Bir süre sonra, gölgenin aslında bir tilki olduğunu fark etmiş!
Tilki, aç kalmış ve yiyecek bulmakta zorlanıyormuş. Bu yüzden köyün bahçelerine gelerek meyve ve sebzeleri alıyormuş. Ali, tilkinin aç olduğunu anlayınca ona yardım etmeye karar vermiş. Tilkiye yaklaşmış ve “Merhaba, ben Ali. Neden bizim meyvelerimizi alıyorsun?” diye sormuş.
Tilki utanarak, “Merhaba Ali. Ben ormanda yaşıyorum ve bu yıl yiyecek bulmakta çok zorlandım. Bu yüzden bahçenizden meyve alıyorum. Amacım kimseyi üzmek değildi,” demiş.
Ali, tilkinin dürüstlüğüne inanmış ve ona yardım etmeye karar vermiş. Tilkiye, “Sana her gün biraz meyve ve sebze getirebilirim, böylece bahçelerimizi artık ziyaret etmek zorunda kalmazsın,” demiş.
Tilki, bu teklifi kabul etmiş ve Ali ile birlikte köye dönmüşler. Köylüler, tilkinin hikayesini duyunca ona yardım etmeye karar vermişler. Her gün tilkiye yiyecek sağlamışlar ve tilki de köyün dostu olmuş.
Her sabah Ali, tilkiye yiyecek götürmek için yola çıkarmış. Bahçeden topladığı en taze meyve ve sebzeleri sepetine yerleştirir, sonra ormanın derinliklerindeki tilkinin yuvasına götürürmüş.
Tilki, Ali’nin getirdiği yiyecekleri görünce çok mutlu olurmuş. Her seferinde, tilkiye yeni bir meyve veya sebze tattırırmış. Bir gün kırmızı elma, bir gün taze havuç, bazen de sulu armutlar götürürmüş.
Günler geçtikçe, Ali ve tilki arasında güzel bir dostluk oluşmuş. Ali, tilkiye sadece yiyecek götürmekle kalmamış, aynı zamanda onunla vakit geçirmeye de başlamış. Birlikte ormanda oyunlar oynar, ağaçların altında dinlenir, tilki Ali’ye ormanın sırlarını anlatırmış. Ali, tilkinin ormanda ne kadar bilgili olduğunu fark edince çok şaşırmış.
Bir gün tilki, Ali’ye ormanın en güzel çiçeklerinin bulunduğu gizli bir yeri göstermek istemiş. Ali çok heyecanlanmış ve tilkinin peşinden ormanın derinliklerine doğru yürümüşler. Tilki, Ali’yi yemyeşil ağaçların arasından geçirerek, gizli bir açıklığa getirmiş. Orada, Ali’nin daha önce hiç görmediği kadar renkli ve güzel çiçekler açıyormuş.
Çiçekler, güneşin ışıklarıyla parlıyor ve mis gibi kokuyormuş. Ali, bu güzelliği görünce büyülenmiş ve hemen köydeki arkadaşlarına anlatmak istemiş. Tilkiye dönüp, “Bu güzelliği arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum. Onları buraya getirebilir miyim?” diye sormuş.
Tilki gülümsemiş ve “Elbette, Ali. Herkes bu güzellikleri görmeli ve doğanın ne kadar harika olduğunu anlamalı,” demiş.
Ali, hemen köye dönüp arkadaşlarına bu harika yeri anlatmış. Ertesi gün, tüm köy çocukları Ali’nin peşine takılarak ormanın derinliklerindeki bu gizli yere gitmişler. Çocuklar, çiçeklerin güzelliğine hayran kalmış ve tilkinin onlara gösterdiği bu özel yer için minnettar olmuşlar.
Köylüler, tilkinin bu cömertliğini ve dostluğunu takdir ederek ona daha da yakın olmuşlar. Tilkiye daha fazla yiyecek getirmişler, onunla sohbet etmişler ve ona teşekkür etmişler. Tilki de köylülerle vakit geçirmekten çok mutlu olmuş.
O günden sonra, köydeki herkes mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmiş. Tilki, artık köylülerin güvenini kazanmış ve onların sadık bir dostu olmuş. Ali ve tilkinin dostluğu, köydeki herkes için güzel bir örnek olmuş. Ve böylece, Meyve Canavarı Masalı burada bitmiş ancak köydeki insanlar ve hayvanlar birlikte mutlu bir hayat sürmüşler.
Meyve Canavarı Masalına benzeyen “Çocuk Masalları” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Her gün yeni bir masal dinlemek için ise Youtube ve İnstagram hesaplarımızı takip edebilirsiniz.