Neşeli Orman’ın Sakinleri Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, çok uzaklarda, yeşillikler içinde büyülü bir orman varmış. Bu ormanda Tavşan, Ayı ve Kuş adında üç yakın arkadaş yaşarmış. Tavşan, neşesiyle herkesin yüzünü güldürürmüş. Ayı, cesaretiyle ormanın koruyucusuymuş. Kuş ise özgür ruhuyla gökyüzünde süzülür ve arkadaşlarına yukarıdan rehberlik edermiş. Bu üç arkadaş, birlikte vakit geçirmekten büyük keyif alır, ormanda oyunlar oynar, şarkılar söylerlermiş.
Bir gün, ormana beklenmedik bir misafir gelmiş. Bu misafir, Kirpi adında utangaç ama çok akıllı bir hayvanmış. Kirpi, ormana alışmaya çalışırken biraz çekingenmiş. Tavşan, “Merhaba! Ben Tavşan, bunlar da arkadaşlarım Ayı ve Kuş,” demiş. Ayı, “Ormanımıza hoş geldin Kirpi! Burası çok güzel bir yerdir,” diye eklemiş. Kuş ise, “Gökyüzünden baktığımda, senin gibi yeni bir arkadaşımızın olduğunu görmek beni çok mutlu etti,” demiş. Kirpi, bu sıcak karşılama karşısında çok mutlu olmuş ve yeni arkadaşlarına hemen ısınmış.
Bir süre sonra, Tavşan, Ayı ve Kuş, Kirpi’nin ormana alışması için yardım etmeye karar vermişler. Kirpi’nin mutlu olması için ellerinden geleni yapmışlar. Birlikte çalışarak ve dostluklarını güçlendirerek Kirpi’ye yardımcı olmuşlar. Tavşan, “Birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz,” demiş. Ayı, “Dostluk her şeyin anahtarıdır,” diye eklemiş. Kuş ise, “Birbirimize destek olursak, her şey daha kolay olur,” demiş. Kirpi, bu dostluğun ve işbirliğinin ne kadar güçlü olduğunu görmüş ve kendini çok şanslı hissetmiş.
Bir gün, dostlarımız ormanda büyük bir maceraya atılmaya karar vermişler. Ormanın derinliklerine doğru yola çıkmışlar, çiçeklerle kaplı çayırlardan geçmişler, büyük ve güçlü ağaçların gölgesinde dinlenmişler. Bu macera sırasında doğanın güzelliklerini keşfetmişler ve çevreye duyarlılık konularında önemli dersler öğrenmişler. Tavşan, “Doğa ne kadar güzel ve değerli,” demiş. Ayı, “Onu korumak bizim görevimiz,” diye eklemiş. Kuş, “Gökyüzünden bakınca, ormanın her köşesi ayrı bir güzellikte,” demiş. Kirpi ise, “Doğaya saygı göstermeliyiz,” demiş.
Ancak bir gün, ormanda bir tehlike belirmiş. Ağaçların yaprakları sararmış, çiçekler solmuş ve hayvanlar endişelenmiş. Cesur Ayı, hemen arkadaşlarını toplamış. “Ormanımız tehlike altında. Bir şeyler yapmamız gerekiyor,” demiş. Tavşan, “Ne yapabiliriz Ayı? Ormanımızı nasıl kurtarabiliriz?” diye sormuş. Kuş, “Gökyüzünden baktığımda, ağaçların bazıları hastalanmış gibi görünüyor,” demiş. Kirpi ise, “Bir plan yapmalıyız. Birlikte çalışarak bu tehlikeyi ortadan kaldırabiliriz,” demiş.
Ayı’nın liderliğinde, dostlarımız bir araya gelip plan yapmışlar. Tavşan, hızlıca ormanın etrafında koşarak su taşımak için küçük kaplar toplamış. Kuş, gökyüzünden bakarak en kısa yolu göstermiş. Kirpi, açtığı kanallarla suyun toprağa ulaşmasını sağlamış. Ayı ise güçlü kollarıyla suyu taşımış ve arkadaşlarına destek olmuş. Günlerce süren bu çaba sonucunda, nihayet nehre yeterli su taşımışlar. Nehir yeniden akmaya başlamış ve ağaçlar suyu emmiş. Çiçekler yeniden açmış, hayvanlar mutlu olmuş. Ormanın güzelliği ve sağlığı geri gelmiş.
Tehlikeyi ortadan kaldırdıktan sonra, hayvanlar büyük bir kutlama yapmaya karar vermişler. Ormanın tüm sakinleri bu kutlama için davet edilmiş. Çiçeklerle süslenmiş, renkli ışıklarla aydınlatılmış çayırda bir araya gelmişler. Tavşan, “Bugün hep birlikte başardığımızı kutlayacağız,” demiş. Ayı, “Ormanımızı kurtardık ve şimdi bu başarıyı birlikte kutlayacağız,” diye eklemiş. Kuş, “Gökyüzünden baktığımda, bu kutlamanın ne kadar güzel olduğunu görüyorum,” demiş. Kirpi, “Bu geceyi unutulmaz kılmak için buradayız,” demiş.
Kutlamanın ortasında, ormanın en yaşlı ağacı olan Bilge Çınar konuşmaya başlamış. “Sevgili dostlar, bu gece sadece kutlama yapmak için değil, aynı zamanda bir sürprizi paylaşmak için buradayız,” demiş. Aniden, çayırın ortasında büyük bir çiçek açılmış. Bu çiçek, ormanın en nadir ve en güzel çiçeği olan Işık Çiçeği’ymiş. Işık Çiçeği, geceyi aydınlatan parlak bir ışık yaymış. Herkes bu güzellik karşısında hayran kalmış. Tavşan, “Bu çiçek ne kadar muhteşem!” demiş. Ayı, “Bu, dostluğumuzun ve işbirliğimizin sembolü olsun,” diye eklemiş. Kuş, “Gökyüzünden baktığımda, bu ışık çiçeği ormanın kalbinde parlıyor,” demiş. Kirpi ise, “Bu çiçek, ormanımızın yeniden canlandığının bir işareti,” demiş.
O gece, tüm hayvanlar Işık Çiçeği’nin etrafında dans etmiş ve şarkılar söylemiş. Bu sürpriz, hepsini çok mutlu etmiş ve ormanın ne kadar özel bir yer olduğunu bir kez daha hatırlatmış. Masal bu ya, ormanın her köşesinde bu hikaye dilden dile anlatılır olmuş.
Güneş batarken, hayvanlar ormanın en yüksek tepesine tırmanmışlar. Buradan ormanın her köşesini görebiliyorlarmış. Ayı, “Bu manzara bize dostluğun ve işbirliğinin gücünü hatırlatıyor,” demiş. Tavşan, “Birlikte çalışarak her zorluğun üstesinden gelebiliriz,” diye eklemiş. Kuş, “Doğa bize kucak açtıkça, biz de ona saygı göstermeliyiz,” demiş. Kirpi ise, “Doğanın bize sunduğu güzellikleri korumak en büyük sorumluluğumuz,” demiş.
O gece, hayvanlar ormanın derinliklerinde kamp kurmuşlar. Yıldızlar gökyüzünde parıldarken, Tavşan, Ayı, Kuş ve Kirpi birbirlerine sarılıp uyumuşlar. Ormanın huzur dolu sessizliğinde, dostluğun ve doğanın güzelliklerini kucaklamışlar.
Ve böylece, Neşeli Orman’ın sakinleri, doğaya ve birbirlerine duydukları sevgi ve saygı ile mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamaya devam etmişler. Orman, onların dostluğuyla daha da güzelleşmiş ve bu hikaye, ormanın her köşesinde dilden dile anlatılır olmuş.
Ve Neşeli Orman’ın Sakinleri masalı da burada bitmiş. Neşeli Orman’da her zaman mutluluk ve huzur hüküm sürmüş. Hayvanlar, doğanın kucaklayışında dostluk ve işbirliğiyle birlikte yaşamışlar. İşte, ormanın güzellikleri ve hayvanların birbirine olan sevgisi, her gün yeniden yaşanmış.
Neşeli Orman’ın Sakinleri masalımıza benzeyen “Kelebek ile Tırtıl Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.