Oyun Oynamayı Seven Ceylan Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar, uzak bir ormanda sevimli bir ceylan yaşarmış. Adı Ceyda olan bu küçük ceylan, oyun oynamayı çok severmiş. Her sabah güneş doğar doğmaz uyanır, ormanda gezintiye çıkar ve birbirinden eğlenceli oyunlar oynarmış.
Ceyda’nın en yakın dostları da diğer orman hayvanlarıymış. Ceyda onlarla birlikte oyun oynamaktan büyük keyif alırmış. Bazı günler tilki Tobi ile saklambaç oynarlarken, bazı günler tavşan Tomi ile yarışa tutuşurlarmış. Her biri kendi özel yetenekleriyle oyunlara renk katarmış.
Ancak bir gün, ormanda hüzün dolu bir atmosfer hakim olmuş. Ceyda, arkadaşlarının birer birer kaybolduğunu fark etmiş. Hemen merak içinde diğer hayvanlara sormuş, ancak kimse neler olduğunu bilmiyormuş. Derin bir endişe içinde, Ceyda ormanda dolaşıp arkadaşlarını bulmaya karar vermiş.
Her yerde arkadaşlarını arayan Ceyda, minik ipuçlarını takip etmeye başlamış. İlk iz, akıllı baykuş Oliver’in terk edilmiş kulübesinden gelmiş. Ardından, yaramaz sincap Simi’nin lezzetli ceviz ağacında bıraktığı izleri takip etmiş. Bu ipuçları ona, arkadaşlarının ormanda kaybolmadıklarını, başka bir yere götürüldüklerini düşündürmüş.
Ceyda cesaretini toplamış ve izleri takip ederek uzak bir ormana ulaşmış. Ancak o zaman anlamış ki burası çocuklar tarafından kurulmuş bir oyun alanındaymış. Rengarenk oyuncaklarla dolu bu yerde, Ceyda’nın arkadaşları hüzün içinde bekliyormuş. Buraya birileri tarafından kaçırılmışlar.
Ceyda, kahramanca arkadaşlarını kurtarmak için harekete geçmiş. İlk olarak tilki Tobi’yi sersemletmek için bir plan yapmış. Sessizce yaklaşmış ve Tobi’ye ufak bir dokunuş yaparak onun dikkatini dağıtmış. Arkasından, Tobi ile birlikte diğer arkadaşlarını serbest bırakacakları anahtarı aramışlar. Zorlu bir yolculuğun ardından anahtarları bulmuşlar ve herkesi özgürlüğe kavuşturmuşlar.
Kutlama ve sevinç içinde olan Ceyda ve arkadaşları, ormanda oyun oynamaya devam etmişler. Ancak artık daha dikkatli olacaklarmış, çünkü ormanda her an tehlike olabileceğini öğrenmişler.
Bu olaylardan sonra Ceyda’nın aklına bir fikir gelmiş. Arkadaşlarına, her gün güvenli bir alanda oyunlar oynamak için yeni bir yer keşfetmek istediğini söylemiş. Hep birlikte ormanda güvenli bir bölge bulmuşlar ve buraya “Oyunseverler Vadisi” adını koymuşlar.
Ceyda ve arkadaşları, Oyunseverler Vadisi’nde güvenle oyun oynayarak büyümüşler. Ormanda yaşayan diğer hayvanlar da bu güvenli bölgeye katılmış ve hep birlikte eğlenceli etkinlikler düzenlemişler. Böylece ormanın dört bir yanında sevinç ve neşe hakim olmuş.
Bir gün, Oyunseverler Vadisi’ne kötü niyetli bir kurt gelmiş. Kurt, ormanın huzurunu bozmak ve ceylanların oyun alanını ele geçirmek istemiş. Ancak Ceyda ve arkadaşları hemen harekete geçmişler. Planlarını yapmışlar ve birlikte hareket etmenin gücünü göstermişler.
Kurt, oyun alanına saldırdığında, Ceyda ve diğer hayvanlar hızla harekete geçip kurtu durdurmuşlar. Tobi, hızlı aklıyla kurnaz bir tuzak kurmuş, Simi hızıyla kurtu engellemiş ve Oliver bilgeliğiyle herkesi yönlendirmiş. Birlikte çalışarak kurtu alt etmişler ve Oyunseverler Vadisi’ni korumuşlar.
Bu olaydan sonra, ormanın diğer hayvanları da Ceyda ve arkadaşlarının cesaretini örnek almışlar. Her biri, kendi yeteneklerini kullanarak ormanı korumaya karar vermişler. Artık ormanda dayanışma ve birlik hakim olmuş, herkes birbirine destek olmuş.
Bir gün, güneş doğar doğmaz Ceyda uyanmış ve arkadaşlarıyla buluşmak için vadinin ortasına gitmiş. O gün, Tobi, Tomi, Simi ve Oliver hep birlikte ormanın derinliklerinde keşif yapmaya karar vermişler. Ceyda, “Bugün farklı bir macera yaşayalım, hiç gitmediğimiz yerlere gidelim,” demiş. Arkadaşları bu fikri çok beğenmiş ve hemen yola koyulmuşlar.
Ormanın içlerine doğru ilerlerken, yollarını büyük ve eski bir ağaç kesmiş. Bu ağacın kocaman dalları ve yaprakları varmış. Oliver, “Bu ağaç çok eski görünüyor, belki içinde bir sır saklıyordur,” demiş. Tobi merakla ağaca yaklaşmış ve büyük bir kapı bulmuş. Kapıyı araladıklarında, içeride gizemli bir geçit keşfetmişler.
Geçitten geçtiklerinde, karşılarında rengarenk çiçeklerle dolu, hiç bilmedikleri bir bölge bulmuşlar. Burada devasa kelebekler, parlak ışıklar saçan böcekler ve melodik sesler çıkaran kuşlar yaşıyormuş. Ceyda ve arkadaşları bu muhteşem yerde dolaşmaya başlamışlar.
Ceyda, “Burası harika! Burada daha önce hiç bulunmamıştık,” demiş. Tomi ise “Evet, burası oyunlar için mükemmel bir yer!” diye eklemiş. Her biri kendi oyunlarını oynarken, devasa bir kelebek yanlarına yaklaşmış ve onlara gülümseyerek selam vermiş.
Kelebek, “Merhaba, ben Luna. Buraya hoş geldiniz. Burası Rüya Bahçesi. Burada her şey barış ve mutluluk içinde yaşar,” demiş. Ceyda ve arkadaşları Luna’nın rehberliğinde bahçeyi keşfetmeye başlamışlar. Luna, “Burada herkesin bir görevi var. Siz de bizimle kalmak isterseniz, bahçemize katkıda bulunabilirsiniz,” demiş.
Ceyda, “Tabii ki! Biz de yardımcı olabiliriz,” demiş. Her biri Luna’nın gösterdiği işleri yaparak, Rüya Bahçesi’nde keyifle vakit geçirmişler. Simi, çiçeklerin tozlaşmasına yardımcı olmuş, Tobi, zararlı böcekleri kovmuş, Oliver ise bahçenin düzenini sağlamış.
Gün sonunda, Luna, “Sizler harikasınız. Rüya Bahçesi’ni güzelleştirdiniz. Ancak artık evinize dönme zamanı geldi,” demiş. Ceyda ve arkadaşları biraz üzülseler de, vadilerine dönmeleri gerektiğini biliyorlarmış. Luna’ya teşekkür edip veda etmişler.
Ormanın derinliklerinden geçip vadilerine döndüklerinde, yaşadıkları macerayı diğer hayvanlara anlatmışlar. Herkes Rüya Bahçesi’ni çok merak etmiş ve bir gün oraya gitmek istemiş. Ceyda, “Gelecek maceramızda sizleri de götüreceğiz,” diyerek herkesi neşelendirmiş.
Ve böylece, Ceyda ve arkadaşları her gün yeni maceralar keşfetmeye devam etmişler. Oyunseverler Vadisi’nde mutluluk ve dostluk hiç eksik olmamış. Onlar her zaman yeni yerler keşfetmiş ve birbirlerine destek olmuşlar. Oyun Oynamayı Seven Ceylan masalı da böylece devam etmiş.
Gökten üç elma düşmüş; biri bu masalı yazana, biri bu masalı okuyana, diğeri de tüm çocuklara.
Oyun Oynamayı Seven Ceylan masalı gibi çocuk masalları okumak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.