Peri Krallığına Yolculuk Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda, bulutların üstünde gizlenmiş, büyülü bir peri krallığı varmış.
Bu krallıkta, sevimli ve rengârenk kanatlı periler yaşarmış. Krallığın her köşesi, çiçek bahçeleri, şelaleler ve uçsuz bucaksız yeşil ormanlarla doluymuş.
Bir gün, küçük kızımız bu büyülü krallığa yolculuk yapmış. Onu ilk karşılayan, parlak kanatlarıyla uçuşan Mavi Peri olmuş. Mavi Peri, çok neşeli ve arkadaş canlısıymış. Kızımıza gülümseyerek yaklaşmış ve “Hoş geldin, sevgili misafirimiz! Seni görmek ne güzel!” demiş.
Kızımız, Mavi Peri’nin elini tutarak peri krallığında dolaşmaya başlamış. Yol boyunca, rengârenk çiçeklerle kaplı tarlalardan geçmişler. Bu çiçekler, sadece güzel kokmakla kalmıyor, aynı zamanda güzel melodiler de çalıyorlarmış. Her çiçekten çıkan müzik, kızımızın kalbini neşeyle doldurmuş.
Biraz ileride, şırıl şırıl akan bir nehrin yanında durmuşlar. Nehrin kenarında, minik peri Lila suyun içinde dans ediyormuş. Lila, suyun içinde parıldayan gümüş kanatlarıyla dönerken, “Merhaba! Yeni arkadaşımıza hoş geldin demek için sabırsızlanıyorum!” diye seslenmiş.
Periler, kızımıza kendi dünyalarını anlatmışlar. Her sabah erkenden kalkar, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte çiçeklerin bakımını yaparlarmış. Sonra, ormandaki hayvanlarla ilgilenir, onlara yiyecek ve su taşırlarmış. Her akşamüstü ise, büyük çınar ağacının altında toplanır, birlikte şarkılar söyleyip dans ederlermiş.
Kızımız, perilerin ne kadar çalışkan ve yardımlaşmayı seven varlıklar olduğunu görmüş. Mavi Peri, “Biz burada hep birlikte yaşarız ve birbirimize her zaman yardım ederiz. Dostluk ve sevgi, krallığımızın en önemli kurallarıdır,” demiş.
Gün boyunca kızımız, peri arkadaşlarıyla beraber oyunlar oynamış, nehirde serinlemiş ve çiçeklerin melodilerine eşlik etmiş. Peri krallığında geçirdiği her an, ona büyük bir mutluluk ve huzur vermiş.
Akşam olduğunda, periler büyük bir ağacın altında toplanmışlar. Kızımız da onlara katılmış. Hep birlikte ateş böceklerinin ışığında şarkılar söylemişler, masallar anlatmışlar. Kızımız, bu büyülü dünyanın bir parçası olmanın sevincini yaşamış ve yeni arkadaşlarıyla geçirdiği bu güzel günü hiç unutmayacakmış.
Perilerin Büyük Macerası
Bir sabah, güneş yeni doğarken, peri krallığının derinliklerinde bir telaş başlamış. Mavi Peri, arkadaşlarıyla birlikte çiçek bahçelerinde çalışırken, ormandan gelen hafif bir hıçkırık sesi duymuş. “Bu ses de neyin nesi?” diye merak etmiş ve hemen sesin geldiği yöne doğru uçmuş.
Ormanın içinde biraz ilerledikten sonra, küçük bir yavru tavşan ağacın altında ağlarken bulmuş. “Ne oldu sana, minik tavşan?” diye sormuş Mavi Peri, nazikçe. Yavru tavşan, gözyaşlarını silerek, “Annemi kaybettim. Ormanda oyun oynarken yolumu şaşırmışım,” demiş.
Mavi Peri hemen arkadaşlarına haber vermek için geri dönmüş. Krallığın her yanına haber uçurmuş ve bütün periler bir araya gelmiş. “Yavru tavşanı bulmalıyız ve annesine kavuşturmalıyız,” demiş. Bütün periler, yavru tavşana yardım etmeye karar vermişler.
Önce, periler gruplara ayrılmışlar. Kimisi ormanın derinliklerinde tavşanın annesini aramaya başlamış, kimisi ise yavru tavşanın yanında kalarak onu teselli etmiş. Mavi Peri, “Birlikte çalışarak bu sorunu çözebiliriz. Hepimiz elimizden geleni yapmalıyız,” demiş.
Periler, ormanın her köşesini aramışlar. Ağaçların tepelerine çıkmışlar, çalıların altını kontrol etmişler. Bir süre sonra, Lila Peri, büyük bir ağacın dibinde üzgün bir şekilde bekleyen bir anne tavşan bulmuş. “Merhaba, tatlı tavşan. Yavrunu arıyorsun değil mi?” diye sormuş Lila Peri. Anne tavşan, “Evet, yavrumu kaybettim ve onu bulamıyorum,” demiş hüzünle.
Lila Peri, hemen anne tavşanı alarak yavrusunun yanına götürmüş. Ormanın diğer ucunda, diğer periler yavru tavşanı koruyup kolluyorlarmış. Anne tavşan, yavrusunu görünce gözyaşları içinde ona koşmuş ve onu kucaklamış. Yavru tavşan da annesini görünce büyük bir sevinçle ona sarılmış.
Bütün periler, bu mutlu buluşmayı kutlamışlar. Mavi Peri, “Birlikte çalışarak ve birbirimize yardım ederek zorlukların üstesinden gelebiliriz. Bu, dostluğun ve yardımlaşmanın gücüdür,” demiş. Periler, birbirlerine sarılmışlar ve hep birlikte şarkılar söyleyerek krallığa geri dönmüşler.
O gece, büyük çınar ağacının altında toplanmışlar ve bu büyük macerayı kutlamışlar. Kızımız da onların yanında, mutlu ve huzurlu bir şekilde bu güzel anları yaşamış. Peri krallığında yardımlaşmanın ve dostluğun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş ve bu değerleri asla unutmamış.
Büyülü Sürpriz
Periler, yavru tavşanı ve annesini kurtardıktan sonra, krallığa geri dönmüşler. Hepsi çok mutluymuş, çünkü yavru tavşanı tekrar ailesine kavuşturmuşlarmış. Krallığın merkezine geldiklerinde, büyük bir sürpriz onları bekliyormuş.
Bütün peri krallığı, yavru tavşanın dönüşünü kutlamak için bir araya gelmiş. Büyük çınar ağacının etrafında renkli fenerler asılmış, her yerde çiçeklerden yapılmış süslemeler varmış. Krallığın her köşesinden peri dostları, bu özel günü kutlamak için toplanmışlar.
Mavi Peri, Lila Peri ve diğer peri arkadaşları, yavru tavşanı ve annesini sahnenin ortasına getirmişler. “Herkes buraya gelsin!” diye seslenmiş Mavi Peri. “Bugün çok özel bir günü kutluyoruz. Yavru tavşanımızı kurtardık ve onu annesiyle tekrar bir araya getirdik!”
Kızımız da bu büyülü etkinliğin bir parçasıymış. O da diğer perilerle birlikte yavru tavşanın ve annesinin mutluluğunu paylaşmış. Periler, birlikte şarkılar söyleyip dans etmişler, herkes birbirine sevgi ve dostluk mesajları vermiş.
Bir anda, büyük çınar ağacının dallarından bir ışık süzülmeye başlamış. Bu ışık, krallığın en bilge perisi olan Altın Peri’yi işaret ediyormuş. Altın Peri, yavaşça aşağıya inmiş ve tüm perilerin ortasına gelmiş. “Bu özel gün için hepimize bir sürprizim var,” demiş gülümseyerek.
Altın Peri, sihirli değneğiyle yere dokunmuş ve bir anda etrafta büyülü bir ışık patlamış. Bu ışığın içinde, herkesin kalbini neşeyle dolduracak bir manzara belirmiş. Herkesin en sevdiği çiçekler, en lezzetli yiyecekler ve en güzel müzikler ortaya çıkmış. Periler ve diğer krallık sakinleri, bu büyülü sürpriz karşısında hayranlıkla bakakalmışlar.
Kızımız, bu büyülü anın tadını çıkarmış ve bu özel günü hiç unutmayacakmış. Altın Peri, “Bu sürpriz, hepimizin birlikte çalışarak neler başarabileceğimizi gösteriyor. Yardımlaşma ve dostluk, krallığımızın en önemli değerleridir,” demiş.
Kutlamalar devam etmiş, herkes mutlu ve huzurlu bir şekilde bu özel günü kutlamış. Kızımız, peri dostlarıyla geçirdiği bu harika zamanın tadını çıkarırken, perilerin birlikte çalışmanın ve dostluğun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamış.
Mutlu Son
Kutlamalar tüm hızıyla devam ederken, Mavi Peri ve arkadaşları kızımıza özel bir sürpriz hazırlamışlar. Büyük çınar ağacının altında toplanmışlar ve kızımızı da yanlarına çağırmışlar. “Sevgili misafirimiz,” demiş Mavi Peri, “Sana özel bir hediyemiz var.”
Kızımız, merakla perilerin ne getirdiğini beklemiş. Altın Peri, elindeki sihirli değnekle yere dokunmuş ve bir anda ışıklar içinde parlayan, minik bir kutu belirmiş. Bu kutu, renkli taşlarla süslenmiş ve büyülü bir şekilde parlıyormuş.
Mavi Peri, kutuyu kızımıza uzatarak, “Bu kutu senin için. İçinde, senin hayal gücünü geliştirecek ve her zaman moral bulmanı sağlayacak bir sihirli eşya var,” demiş. Kızımız, kutuyu heyecanla açmış ve içinden parıldayan bir kalp şekilli kolye çıkmış.
Altın Peri, “Bu kolye, sana her zaman sevgi ve umut verecek. Ne zaman kendini üzgün veya yalnız hissetsen, bu kolyeyi tut ve hayallerini düşün. Hayal gücün seni her zaman mutlu edecektir,” demiş.
Kızımız, kolyeyi boynuna takmış ve hemen bir sıcaklık hissetmiş. Bu sıcaklık, onun kalbine umut ve neşe vermiş. Periler, “Bu kolye, sana her zaman cesaret ve mutluluk getirecek,” demişler.
Kızımız, perilerin bu özel hediyesinden çok mutlu olmuş ve onlara teşekkür etmiş. “Bu hediye, benim için çok değerli. Hayal gücümü hep canlı tutacak ve bana güç verecek,” demiş.
Kutlamalar sona erdiğinde, kızımız peri arkadaşlarıyla vedalaşmış. “Sizlerle tanışmak ve bu büyülü dünyada olmak benim için büyük bir şans,” demiş. Periler de ona sarılmış ve “Her zaman seni burada bekliyor olacağız. Unutma, hayal gücün seni nereye götürürse orada olacağız,” demişler.
Kızımız, peri krallığından ayrılırken, kalbindeki mutlulukla uykuya dalmış. O gece, rüyasında perilerle yeniden buluşmuş ve birlikte daha nice maceralara atılmışlar. Her sabah uyandığında, boynundaki kolyeye dokunmuş ve hayal gücünün onu ne kadar güçlü kıldığını hatırlamış.
Böylece, peri krallığında geçen bu büyülü macera, kızımızın kalbinde sonsuza kadar yaşamış. Her zaman dostluğun, yardımlaşmanın ve hayal gücünün ne kadar güçlü olduğunu bilmiş ve bu değerleri hayatında hep taşımış. Peri Krallığına Yolculuk Masalı burada bitmiş, ama hayaller her zaman devam etmiş.
Peri Krallığına Yolculuk Masalına benzeyen “Peri Diyarı Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.