Sihirbaz Tilki ve Arkadaşları Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Ormanın derinliklerinde yaşayan çok akıllı bir tilki varmış. Bu tilkinin adı Zeki’ymiş. Zeki, sadece zeki değilmiş, aynı zamanda sihir yapmayı da çok severmiş. Onun sihirli güçleri varmış ve bu güçlerle ormandaki tüm hayvanlara yardım edermiş.
Bir gün, ormanda büyük bir problem çıkmış. Ormanın içindeki göl kuruyormuş ve su ihtiyacı olan hayvanlar çok zor duruma düşmüş. Zeki, hemen arkadaşları Tavşan Pamuk, Kirpi Pufi ve Kuş Cikcik’i toplamış ve durumu anlatmış.
Pamuk, “Bu sorunu nasıl çözeceğiz, Zeki?” diye sormuş.
Zeki, “Endişelenmeyin arkadaşlar, sihirli güçlerimle bu sorunu çözeceğiz,” demiş ve sihirli asasını çıkarmış.
Zeki’nin sihirli asası, eski bir ağaç dalıymış. Bu dal, ona büyük dedesinden kalmış ve çok güçlü bir sihirli eşyaymış. Zeki, asayı üç kere sallamış ve sihirli sözler söylemiş:
“Su gibi ak, nehir gibi dol, gölümüzü yeniden yarat, suyu bul!”
Asayı salladıktan sonra, gölün kurumuş olan yatağında bir hareketlenme başlamış. Toprak, sihirli bir şekilde titremiş ve birden su fışkırmaya başlamış. Kısa süre içinde göl, eski haline dönmüş ve suyla dolmuş.
Ormandaki tüm hayvanlar sevinçle gölün etrafında toplanmış. Herkes Zeki’ye teşekkür etmiş ve onun sihirli yeteneklerine hayran kalmış.
Kuş Cikcik, “Zeki, sen gerçek bir kahramansın!” demiş.
Zeki, “Ben sadece arkadaşlarıma yardım etmek istedim,” diye cevap vermiş mütevazı bir şekilde.
Ancak bu olaydan sonra, Zeki’nin sihirli yetenekleri tüm ormanda yayılmış. Herkes onunla tanışmak ve yardım almak istemiş. Zeki, hiçbir zaman kibirli olmamış ve her zaman yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmiş.
Bir gün, ormanın derinliklerinden gelen bir haber almış. Uzak bir köşede, büyük bir devin yaşadığı söyleniyormuş. Bu dev, her gece ormana inip yiyecek çalıyormuş. Hayvanlar, devden çok korkuyorlarmış ve ne yapacaklarını bilemiyorlarmış.
Zeki, devin olduğu yere gitmeye karar vermiş. Pamuk, Pufi ve Cikcik de onunla gitmek istemişler. Hep birlikte devin yaşadığı mağaraya doğru yola çıkmışlar.
Yolda, ilk olarak büyük bir nehirle karşılaşmışlar. Nehrin üzerindeki köprü yıkılmış ve karşıya geçmeleri gerekiyormuş. Zeki, sihirli asasını çıkarıp nehrin üzerinde büyük bir ağaç dalı yaratmış. Arkadaşlarıyla birlikte dalın üzerinden geçip yollarına devam etmişler.
Bir süre sonra, ormanın derinliklerinde kaybolmuşlar. Pamuk, “Şimdi ne yapacağız, Zeki?” diye sormuş. Zeki, sihirli asasını kullanarak gökyüzünde parlayan bir yıldız yaratmış. Bu yıldız, onlara doğru yolu göstermiş ve ormandan çıkmalarına yardım etmiş.
Daha sonra, büyük bir çalılıkla karşılaşmışlar. Çalılık, geçit vermeyecek kadar sıkmış. Pufi, “Buradan nasıl geçeceğiz?” diye endişelenmiş. Zeki, sihirli asasını sallayıp çalılıkları yol açacak şekilde geri çekmiş. Böylece yollarına devam edebilmişler.
Sonunda, devin yaşadığı mağaraya varmışlar. Devin kocaman adımları ve devasa gövdesi, onları biraz ürkütmüş ama Zeki cesurca devin karşısına çıkmış.
Devin yanına vardıklarında, dev onları görmüş ve kocaman bir gülümsemeyle karşılamış. “Hoş geldiniz, küçük dostlar. Neden geldiniz?” diye sormuş.
Zeki, “Seninle konuşmak istiyoruz, büyük dev. Ormandaki hayvanlar senden korkuyor ve yardımına ihtiyaçları var,” demiş.
Dev, derin bir iç çekmiş. “Ben kötü bir dev değilim, sadece çok açım. Ormanda yiyecek bulmak zor olduğu için yiyecek çalmak zorunda kalıyorum,” demiş üzgün bir şekilde.
Zeki, devin aslında kötü olmadığını anlamış ve ona yardım etmeye karar vermiş. “Sana yardım edebiliriz, büyük dev. Ormanda herkesle dost olabilirsin ve yiyecek bulmak için sana yardım edebiliriz,” demiş.
Böylece, Zeki ve arkadaşları devle birlikte ormana dönmüşler. Ormandaki tüm hayvanlar, devin aslında kötü olmadığını öğrenmişler ve ona yardım etmeye başlamışlar. Dev de onlara yardım ederek ormanın korunmasına katkıda bulunmuş.
Zeki, devin karnını doyurmak için sihirli asasını kullanarak büyük bir meyve bahçesi yaratmış. Bahçede her türlü meyve yetişiyormuş ve dev de buradan istediği zaman meyve alabiliyormuş. Dev, Zeki ve arkadaşlarına teşekkür etmiş ve onlara minnettar kalmış.
Zeki’nin liderliğinde, ormandaki hayvanlar birlikte çalışarak her sorunun üstesinden gelmişler ve orman, eskisinden daha mutlu ve huzurlu bir yer olmuş. Herkes, Zeki’nin sadece sihirli güçleriyle değil, aynı zamanda büyük kalbi ve yardımseverliğiyle de ormanın gerçek kahramanı olduğunu anlamış.
Böylece Sihirbaz Tilki ve Arkadaşları Masalı burada bitmiş ancak Zeki ve arkadaşları, sihirli güçlerini ve iyi kalplerini kullanarak ormanın kahramanları olmuşlar. Ormanda huzur içinde yaşamaya devam etmişler.
Sihirbaz Tilki ve Arkadaşları Masalına benzeyen “Çocuk Masalları” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Masal dinlemek için ise Youtube ve İnstagram hesaplarımızı ziyaret edebilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.