Sincap ile Kunduz Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar, derin ve yeşil bir ormanda, Sincap ile Kunduz adında iki iyi arkadaş yaşarmış. Sincap, kuyruğu pofuduk ve gözleri parlak, oldukça hareketli bir hayvanmış. Kunduz ise, güçlü dişleri ve mükemmel yüzme becerisiyle tanınan, çalışkan bir hayvanmış.
Her gün, bu iki arkadaş ormanın farklı yerlerinde bir araya gelir, birlikte oyunlar oynar ve maceralar yaşarmış. Sincap, ağaçlara tırmanmayı çok severmiş ve Kunduz’a da tırmanmayı öğretmeye çalışırmış. Kunduz ise, suyun altında uzun süre kalabilirmiş ve Sincap’a yüzme dersleri verirmiş.
Bir gün, ormanın diğer tarafında büyük bir fırtına kopmuş. Fırtına öyle şiddetliymiş ki, ağaçlar köklerinden sökülüp uçmuş, nehirler taşmış ve hayvanlar evlerini kaybetmiş. Sincap ile Kunduz, ormanın bu zor zamanında birbirlerine destek olmaya karar vermişler.
Sincap, ağaçların tepesindeki yuvalara ulaşmak için hızlıca tırmanırken, Kunduz da suyun altında kalmış hayvanları kurtarıyormuş. Birlikte çalışarak, birçok hayvanı güvenli yerlere taşımışlar ve onlara yeni yuvalar yapmışlar.
Günler geçtikçe, orman yavaş yavaş eski haline dönmeye başlamış. Hayvanlar, Sincap ile Kunduz’un gösterdiği cesaret ve dostluğa hayran kalmışlar. Onlar, ormanın en iyi arkadaşları olarak anılmaya başlanmışlar.
Bir gün, ormanın derinliklerinde, Sincap ile Kunduz yine birlikte dolaşıyorlardı. Bu sefer, eski bir ağacın altında durdular. Ağacın dibinde, toprakla kaplı bir taş vardı. Taşın üzerinde eski bir harita çizimi vardı.
Sincap, heyecanla haritayı inceledi. “Bak Kunduz, bu bir hazine haritası gibi duruyor!” dedi. Kunduz da merakla haritaya baktı. Harita, büyük bir ağacın altında, kayalıkların arasında gizli bir hazineyi işaret ediyordu.
Sincap ve Kunduz, hemen maceraya atıldılar. Haritadaki işaretleri takip ederek, ormanın içinde yürüdüler. Yolda, birçok engelle karşılaştılar. Derin vadiler, sık ormanlar ve kayalıklar onları bekliyordu. Ama Sincap ile Kunduz, birlikte çalışarak tüm zorlukların üstesinden geldiler.
Nihayet haritanın gösterdiği yere vardılar. Büyük ağacın altında, kayalıkların arasında bir delik buldular. Deliğin içine baktıklarında, gözlerine inanamadılar. Orada, altın paralar, mücevherler ve değerli taşlarla dolu bir hazine sandığı duruyordu!
Sincap ve Kunduz, hazineyi dikkatlice çıkardılar ve birlikte açtılar. Işıltılı taşlar ve parlak altın paralar gözlerini kamaştırdı. Kunduz, “Bu hazineyi paylaşalım mı?” diye sordu. Sincap gülümsedi ve “Elbette! Biz en iyi arkadaşız, değil mi?” dedi. Ve böylece, Sincap ile Kunduz, ormanda ki en büyük hazineyi bulmuş ve onu birlikte paylaşmışlar.
Günlerden bir gün Sincap ile Kunduz ormanda gezerken, ormanın en kuytu köşesinde, gizemli bir ışık görmüşler. Bu ışık, her gece aynı saatte, ormanın derinliklerinden parıldarmış. Meraklarına yenik düşen iki arkadaş, bu ışığın sırrını çözmeye karar vermişler.
Gece olunca, Sincap’ın kuyruğu fener gibi parlayarak, Kunduz’un önünü aydınlatmış. İkili, ormanın içindeki patikalardan geçerek, ışığın kaynağına doğru ilerlemişler. Yol boyunca, ormanın diğer sakinleri de onlara katılmış. Baykuş, yüksekten uçarak yol göstermiş, Tavşan ise hızıyla onlara eşlik etmiş.
Uzun bir yolculuktan sonra, ışığın kaynağına ulaşmışlar. Bir peri, ormanın en yaşlı ağacının dibinde, bir kristal küreyle oynamaktaymış. Peri, onları gördüğünde gülümsemiş ve “Merhaba, cesur arkadaşlar. Ben Orman Perisiyim ve bu ışık, ormanın kalbidir,” demiş.
Peri, onlara kristal kürenin ormanın sağlığını koruduğunu anlatmış. Ancak küre, yalnızca gerçek dostluk ve birlikte çalışmanın gücüyle parlayabilirmiş. Sincap ile Kunduz, periye yardım etmeye karar vermişler ve tüm orman sakinleriyle birlikte, ormanın kalbini daha da güçlendirmek için çalışmışlar.
Birlikte, ormanın her köşesini dolaşmışlar, bitkileri sulamışlar ve hayvanlara yardım etmişler. Onların çabalarıyla, kristal küre daha da parlak bir ışık saçmaya başlamış. Orman, daha önce hiç olmadığı kadar canlı ve mutlu olmuş.
Sincap ile Kunduz, ormanın kalbinin parlamasına yardım ettikleri için çok mutlu olmuşlar. Peri, onlara teşekkür etmiş ve “Sizin gibi dostlar sayesinde, orman her zaman yaşayacak,” demiş.
Ve böylece, Sincap ile Kunduz’un dostluğu, ormanın her yerine ışık saçmış ve onların maceraları, ormanın efsaneleri arasına katılmış. Ve Sincap ile Kunduz masalımız burada bitmiş ancak onların dostluğu hiçbir zaman bitmemiş.
Sincap ile Kunduz masalımıza benzeyen “Minik Tavşan ile Tatlı Civciv Masalımızı” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.