Şövalye Masalı: Bir varmış bir yokmuş çok uzaklardaki bir krallıkta Roger adında cesur bir şövalye varmış. Roger cesareti ve kocaman yüreğiyle tanınırmış, ihtiyacı olanlara yardım etmeye her zaman hazırmış. Bir gün, kötü Kont Hugo Roger’ın köyünü işgal etmiş ve halkına baskı yapmaya başlamış.
Roger, Kont Hugo’nun halkına zarar vermesine izin veremeyeceğini biliyormuş, bu yüzden onunla yüzleşmeye karar vermiş. Şövalye ve kont, Roger’ın cesaretini ve kılıç ustalığını sergilediği şiddetli bir savaşa girmişler. Ancak Kont Hugo kaçmayı başardı ve intikam yemini etmiş.
Halkının içinde bulunduğu kötü durum karşısında çaresiz kalan Roger, bilgeliği ve sihirli güçleriyle tanınan bir periden yardım istemeye karar vermiş. Mavi peri karşısına çıkmış ve Kont Hugo’ya karşı mücadelesinde ona yardım sözü vermiş. Roger mavi perinin güzelliğinden ve nezaketinden etkilenmiş ve yavaş yavaş ona aşık olmuş.
Şövalye ve mavi peri birlikte halkı Kont Hugo’nun zulmünden kurtarmak için omuz omuza savaştılar. Roger, perinin sihirli güçlerinin yardımıyla kontu yenmeyi ve krallığa barışı geri getirmeyi başardı. Ancak kont bir kez daha kaçmayı başardı.
Zaferine rağmen Roger, mavi periyi bir daha asla göremeyeceğini fark edince üzülmüş. Aynı dünyaya ait olmadıkları için ona olan aşkının imkânsız olduğunu biliyordu. Yine de şövalye, halkını kurtardığı ve mavi peri kadar özel biriyle tanıştığı için mutluydu.
Roger cesur bir şövalye olarak halkını korumaya devam ediyormuş. Günlerden bir gün, Roger, ormanın derinliklerinde yaşayan bir ejderha hakkında duyduğu söylentileri araştırmaya karar vermiş. Bu ejderha köylerde korku salıyormuş ve insanlar ondan çok korkuyormuş.
Roger, cesur kalbiyle ejderhayı bulmaya karar vermiş. Yolculuğu sırasında yanına biraz yiyecek ve su almış, çünkü ormanın derinliklerinde ne kadar kalacağını bilmiyormuş. Güneş doğarken yola koyulmuş, sık ağaçların arasında ilerlemeye başlamış.
Yolda giderken, küçük bir kuş ona eşlik etmeye başlamış. Bu kuş, ormanın her köşesini biliyormuş ve Roger’a yolu gösterebileceğini söylemiş. Roger, kuşun yardımıyla daha hızlı ilerlemeye başlamış.
Bir süre sonra, ormanın ortasında büyük bir mağaraya ulaşmışlar. Bu mağara, ejderhanın yuvasıymış. Roger, kuşa teşekkür etmiş ve cesaretle mağaraya girmiş. İçerisi karanlık ve soğukmuş, ancak Roger yılmamış. Derinlere ilerledikçe ejderhanın kükremelerini duymaya başlamış.
Nihayet, mağaranın en derin noktasında ejderha ile karşılaşmış. Ejderha büyük ve korkutucu görünüyormuş, ancak Roger’ın kalbi korkuyla dolmamış. Roger, ejderhaya zarar vermek istemediğini, sadece köylülere zarar vermemesini istediğini söylemiş.
Ejderha, Roger’ın cesaretinden ve nazik yaklaşımından etkilenmiş. Aslında, ejderha köylülere zarar vermek istemiyormuş, sadece ormandaki yerini korumak istiyormuş. Roger, ejderhaya köylülerle barış içinde yaşayabileceklerini ve onun için ormanda bir yer ayarlayabileceklerini söylemiş.
Ejderha bu teklifi kabul etmiş ve Roger ile birlikte köye gitmişler. Köylüler ilk başta korkmuşlar, ama Roger’ın ejderha ile barış yaptığını görünce rahatlamışlar. Ejderha, köylülere yardım etmeye başlamış, onların tarlalarını korumuş ve ormanın dengesini sağlamış.
Roger, köylüleri ejderhadan koruyabildiği için mutluymuş. Ejderha ile arkadaş olmuş ve birlikte daha güçlü olduklarını fark etmişler. Bu yeni dostluk, krallıkta barışı ve huzuru sağlamış.
Ve böylece, Roger ve ejderha köyü koruyarak birçok macera yaşamışlar. Roger, her zaman cesur ve iyi kalpli biri olarak anılmaya devam etmiş. Masal bu ya, belki bir gün mavi peri de geri gelir ve Roger ile yeniden karşılaşır. Kim bilir?
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine. Gökten üç elma düşmüş, biri anlatanın, biri dinleyenin, biri de masaldaki tüm iyi kalpli dostların başına.
Şövalye masalı burada bitivermiş. Şövalye masalı hakkındaki fikirlerinizi, yorumlar kısmında bize belirtmeyi unutmayın 🙂
Şövalye masalı gibi en güzel uyku masalları kategorimizi okumak için uyku masalları kategorimize üstüne tıklayarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz. tıklayabilirsiniz.