Bir varmış, bir yokmuş… Küçük bir kasabada, mavi çatılı, çiçeklerle çevrili ve cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle dolu bir okul varmış. Bu okulun en büyük heyecanlarından biri her yıl düzenlenen futbol takımı seçmeleriymiş. Kasabanın çocukları, futbol takımına girebilmek için günler öncesinden hayaller kurmaya başlar, hatta kimi geceler, top sektirdiklerini hayal ederek uykuya dalarlarmış.
Bu yılki seçmeler de yaklaşıyormuş. Okulun futbol sahası, çimenleri yemyeşil ve çizgileri özenle çizilmiş bir alana dönüştürülmüş. Öğrenciler, büyük gün için formalarını hazırlamış ve heyecanla antrenman yapmaya başlamışlar. Seçmelere katılmak isteyen çocuklar arasında, kısa boylu ama çok hızlı koşan Ali, topa sihirli bir dokunuş yaparmış gibi pas veren Can, ve her vuruşunda topu tam istediği yere gönderen Ayşe de varmış.
Ali, futbolu çok sevse de, arkadaşlarının yanında yeterince iyi olmadığını düşünüyormuş. “Topu ne kadar uzağa atabilirim ki?” diye içinden geçiriyormuş. Bazen, yavaşladığında ya da topa vuramadığında utancından yanakları kızarıyormuş. Ama Ali’nin en iyi arkadaşı Can ona her zaman cesaret verirmiş. “Ali, sen o kadar hızlı koşuyorsun ki savunmayı hep şaşırtıyorsun. Unutma, her futbol takımının hızlı oyunculara ihtiyacı vardır!” demiş Can bir gün.
Ayşe ise başta biraz tedirginmiş ama futbol oynarken içinde bir cesaret belirmiş. Babası ona her zaman, “Kızlar da harika futbol oynayabilir,” dermiş. Ayşe de bu sözleri hatırlayarak antrenmanlarına daha sıkı sarılmış. Onun en büyük hayali, bir gün kalabalığın alkışları eşliğinde gol atmakmış.
Büyük gün geldiğinde, seçmelere katılacak öğrenciler sahaya toplanmışlar. Herkes, sahaya adım atarken heyecanla kalbinin hızlıca attığını hissediyormuş. Okulun beden eğitimi öğretmeni, güler yüzlü ama disiplinli bir kadın olan Zeynep Öğretmen, öğrencileri selamlamış. “Çocuklar, bugün burada eğlenmek ve yeteneklerinizi göstermek için bulunuyorsunuz. En iyi oyuncularımızı seçeceğiz, ama her şeyden önce birlikte oynamanın keyfini çıkaralım, tamam mı?” demiş.
Ali, Can ve Ayşe’nin kalpleri heyecandan küt küt atıyormuş. İlk deneme, top sürme yarışıymış.
Ali’nin sırası geldiğinde, ayaklarının altında topu hissetmiş ve aniden koşturmaya başlamış. Hızlı adımlarıyla topu sahada sürerken, arkadaşlarının ona hayranlıkla baktığını fark etmiş. Can, “İşte bu Ali! Sen harikasın!” diye bağırmış. Ali, içindeki korkuları yavaşça geride bırakmış ve sonunda topu bitiş çizgisine götürmüş.
Can’ın görevi ise en iyi pası vermekmiş. Topu sanki sihirli bir değnekle yönlendirirmiş gibi, arkadaşlarına mükemmel paslar atmış. Zeynep Öğretmen, Can’ın top kontrolüne hayran kalmış. “Çok güzel bir iş çıkardın, Can! Takım çalışmasına uygun bir yetenek,” demiş.
Ayşe’nin denemesi ise kaleye şut çekmekmiş. Topun başına geçmiş, derin bir nefes almış ve içinden, “Ben yapabilirim,” diye fısıldamış. Ayağını geri çekmiş ve topa vurmuş. Top, adeta bir yıldız gibi havada süzülüp kalenin tam köşesine gitmiş. Arkadaşları sevinçle bağırmış. Ayşe, bu sefer kendine daha çok güveniyormuş.
Seçmelerin sonunda Zeynep Öğretmen, öğrencileri bir araya toplamış. “Bugün herkes harika performans gösterdi,” demiş. “Takımımız için çalışkan, azimli ve arkadaşlarıyla uyumlu oyuncular arıyorduk. Ve hepiniz, birbirinize destek olmanın önemini gösterdiniz.”
Takım kadrosu açıklanırken, Ali, Can ve Ayşe’nin isimleri okunduğunda gözlerine inanamamışlar. Ali, “Ben gerçekten takımdayım!” diye sevinçle bağırmış. Can ve Ayşe de arkadaşlarını tebrik etmiş. Ayşe, “Hep birlikte takım olacağız, bu harika!” demiş.
Böylece, seçmeler sona ermiş ve futbol takımı antrenmanlara başlamış. Ali artık kendine daha çok güveniyor, Can arkadaşlarına daha güzel paslar atıyor, Ayşe ise kalenin önünde kendinden emin duruyormuş. Hepsi bir takım olarak, birlikte çalışmanın ve birbirlerine inanmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş.
Ve böylece, bu küçük kasabada, futbol takımı hayalleri olan çocuklar, birlikte başarmanın sevincini yaşamışlar. Takım Ruhu Masalı burada bitmiş ancak okul futbol takımının, onları bekleyen yeni maçlar ve maceralar için sabırsızlıkla hazırlanmaya devam ediyormuş. Ve bu maceralar, asla bitmeyecekmiş.
Takım Ruhu Masalına benzeyen masallar okumak için instagram sayfamızı takip edebilir veyahut buraya tıklayarak masallar kategorimize ulaşabilirsiniz.