Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Defne adında meraklı ve zeki bir kız çocuğu yaşarmış. Defne, doğayı ve hayvanları çok severmiş. Bir gün, okul arkadaşlarıyla birlikte şehirlerindeki hayvanat bahçesine gitmeye karar vermişler.
Güneşli bir sabah, Defne ve arkadaşları neşe içinde hayvanat bahçesine varmışlar. Rengârenk kuşlar, uzun boyunlu zürafalar, hantal filler… Her hayvan onları ayrı bir heyecana sürüklermiş. Lakin Defne’nin aklında en çok görmek istediği hayvan timsahlarmış.
Timsahların bulunduğu bölüme geldiklerinde, büyük bir gölet ve içinde hareketsiz yatan devasa timsahlar görmüşler. Defne, hayranlıkla timsahları izlerken bir şey fark etmiş. “Arkadaşlar,” demiş, “dikkat ettiniz mi? Timsahlar hiç dillerini dışarı çıkarmıyorlar!”
Arkadaşları önce şaşırmışlar, sonra biri, “Belki de aç değillerdir,” demiş. Defne ise bu cevaptan tatmin olmamış. “Hayır,” demiş, “diğer hayvanlar bile arada dillerini çıkarıyor. Ama timsahlar hiç çıkarmıyor.”
Bu merak onu içten içe kemirmiş. Eve döndüğünde annesine sormuş, “Anne, timsahlar neden dillerini dışarı çıkarmazlar?” Annesi gülümseyerek, “Bunu en iyi kitaplar ve araştırmalar cevaplar, Defneciğim,” demiş.
Defne, hemen odasına koşmuş ve hayvanlar hakkında kitaplar karıştırmaya başlamış. Ancak aradığı cevabı bulamamış. Ertesi gün, okulda öğretmenine sormuş. Öğretmeni, “İyi bir soru, Defne,” demiş, “Haydi, birlikte araştıralım.”
Öğretmeniyle birlikte kütüphaneye gitmişler. Eski bir ansiklopediye bakarken, sonunda aradığı bilgiye ulaşmışlar. Meğer timsahların dilleri ağız tabanına yapışık haldeymiş! Bu yüzden dillerini dışarı çıkaramazlarmış. Ayrıca, timsahlar su altında avlarını yakalarken dilin hareket etmemesi onlara avantaj sağlarmış.
Defne bu bilgiyi öğrenince çok sevinmiş. “Demek ki timsahların dili var ama dışarı çıkaramıyorlar!” demiş heyecanla. Öğretmeni de, “Evet,” demiş, “Doğa ne kadar ilginç ve farklı özelliklerle dolu, değil mi?”
Defne, öğrendiği bu ilginç bilgiyi arkadaşlarıyla paylaşmak için sabırsızlanmış. Okulun bahçesinde toplanmışlar ve Defne onlara, “Arkadaşlar, timsahların dilleri ağızlarına yapışıkmış, bu yüzden dillerini dışarı çıkaramıyorlarmış!” demiş. Herkes şaşkınlıkla dinlemiş.
Bir arkadaşı, “Peki neden böyle?” diye sormuş. Defne, “Çünkü su altında avlanırken dilin hareket etmemesi onlara yardımcı oluyormuş. Hem böylece su yutmadan nefes alabiliyorlarmış,” diye açıklamış.
Arkadaşları bu bilgiden çok etkilenmişler. Bir diğeri, “Doğa gerçekten mucizelerle dolu,” demiş. Defne ise, “Evet, ve ne kadar çok öğrenirsek o kadar çok hayran kalıyoruz,” diye eklemiş.
O günden sonra Defne ve arkadaşları, doğayı daha yakından tanımak için birlikte araştırmalar yapmaya başlamışlar. Her yeni bilgi onları daha da meraklandırmış, daha da öğrenmeye teşvik etmiş.
Defne, merakı sayesinde hem kendisi öğrenmiş hem de arkadaşlarına yeni ufuklar açmış. Timsahlar Neden Dilini Dışarı Çıkartamaz Masalı da bizlere burada veda etmiş. Gökten üç elma düşmüş; biri anlatanın, biri dinleyenin, biri de merak edip öğrenenin başına.
Timsahlar Neden Dilini Dışarı Çıkartamaz Masalına benzeyen çocuk masallar okumak için instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.