Uçmak İsteyen Minik Civciv Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar, yeşil çimenlerin üzerinde, güzel bir köyde Minik Civciv adında sevimli bir kuş yaşarmış. Minik Civciv, diğer kuşların uçtuğunu görünce içi kıpır kıpır olurmuş. Her sabah, gökyüzüne doğru bakarak “Ah, keşke ben de uçabilseydim” diye hayal edermiş.
Minik Civciv’in en yakın arkadaşı Küçük Salyangoz bile ona yardım etmek istemiş. Bir gün, Küçük Salyangoz Minik Civciv’e “Arkadaşım, sen uçmak istiyorsun değil mi? Belki sihirli bir yol bulabiliriz!” demiş. İkisi de maceracı ruhlu olduğu için hemen yola koyulmuşlar.
Bir süre sonra, ormanda gizemli bir ağacın yanına gelmişler. Bu ağacın meyvelerini yemek, söylentiye göre uçmaya yardımcı olurmuş. Minik Civciv ve Küçük Salyangoz, o özel meyveleri toplamak için birlikte çalışmaya başlamışlar. Minik Civciv kanatlarından dolayı daha hızlıydı ve ağacın dallarına tırmanarak meyveleri Küçük Salyangoz’a atmış. Küçük Salyangoz da, Minik Civciv’in yardımıyla meyveleri toplayıp sepete koymuş.
Sonunda, sepet dolmuş ve Minik Civciv heyecanla meyveleri yemeye başlamış. İlk ısırıkta, Minik Civciv’in kanatları birden büyümeye ve pırıl pırıl parlamaya başlamış. O an Minik Civciv, güçlü kanatlarıyla havaya yükselmiş. Uçuyordu!
Minik Civciv, gökyüzünde özgürce süzülürken büyük bir mutluluk duymuş. Diğer kuşlar ona hayranlıkla bakarken, Küçük Salyangoz kendisiyle gurur duyduğunu söylemiş. Minik Civciv artık uçmanın sırrını keşfetmişti ve bu yeteneği ona büyük bir mutluluk getiriyordu.
Ancak, Minik Civciv her zaman olduğu gibi mütevazı ve yardımsever kalmayı unutmamıştı. Artık uçabilen bir kuş olmasına rağmen, diğer kuşlara yardım etmekten ve ihtiyaç sahiplerine destek olmaktan vazgeçmemişti. Minik Civciv, uçmanın yanı sıra dostluğun, yardımseverliğin ve paylaşmanın da ne kadar önemli olduğunu öğrenmişti.
Günlerden bir gün Minik Civciv ve Küçük Salyangoz yeni bir macera yaşamak istemişler. Gökyüzünde süzülerek uçmanın keyfini çıkaran Minik Civciv, arkadaşına “Bugün ne yapalım?” diye sormuş.
Küçük Salyangoz, “Duyduğuma göre, ormanın derinliklerinde saklı bir gölet varmış. Oraya gitmek ve yeni arkadaşlar edinmek ister misin?” demiş.
Minik Civciv sevinçle “Tabii ki, harika bir fikir! Hemen yola çıkalım,” demiş. İkisi de heyecanla yola koyulmuşlar. Yol boyunca birbirlerine şarkılar söyleyerek eğlenmişler ve ormanın içindeki güzellikleri keşfetmişler.
Bir süre sonra, gürül gürül akan bir dereye ulaşmışlar. Dereyi geçmek için bir köprü bulmuşlar ama köprü biraz eskiymiş. Minik Civciv, “Bu köprüden dikkatlice geçmeliyiz,” demiş ve kanatlarıyla Küçük Salyangoz’u taşımaya karar vermiş. Küçük Salyangoz, Minik Civciv’in sırtına binmiş ve birlikte güvenle karşıya geçmişler.
Karşıya geçtiklerinde, büyük bir göletin kenarına varmışlar. Göletin etrafı rengarenk çiçeklerle doluymuş ve gölette yüzlerce küçük balık yüzüyormuş. Göletin ortasında ise altından yapılmış gibi parlayan bir ada varmış. Minik Civciv ve Küçük Salyangoz, adaya ulaşmanın bir yolunu aramaya başlamışlar.
Tam o sırada, göletin kıyısında yaşayan yaşlı bir kurbağa ortaya çıkmış. “Merhaba küçük arkadaşlar! Neden burada olduğunuzu biliyorum. Adadaki sihirli çiçeği arıyorsunuz, değil mi?” demiş.
Minik Civciv ve Küçük Salyangoz birbirlerine bakarak, “Evet, sihirli çiçeği bulmak istiyoruz!” demişler.
Yaşlı Kurbağa, “O zaman size yardımcı olabilirim. Bu gölette yaşayan balıklar sizi adaya götürebilir. Ama onlara güzel bir şarkı söylemeniz gerekiyor,” demiş.
Minik Civciv, melodik sesiyle göletin kıyısında bir şarkı söylemeye başlamış. Balıklar, Minik Civciv’in şarkısına bayılmış ve hemen ona yardım etmek istemişler. Balıklar, Minik Civciv ve Küçük Salyangoz’u sırtlarında taşıyarak adaya götürmüşler.
Adada, büyük ve parlak bir çiçek bulmuşlar. Çiçeğin etrafında dolaşırken, birden çiçekten tatlı bir koku yayılmış ve çiçek onlara konuşmaya başlamış, “Ben sihirli çiçeğim. Beni bulduğunuz için size bir dilek hakkı vereceğim. Ne dilersiniz?” demiş.
Minik Civciv ve Küçük Salyangoz, birbirlerine bakarak, “Biz dostluğumuzun hep sürmesini ve herkesin mutlu olmasını dileriz,” demişler.
Sihirli çiçek, “Dileğiniz kabul edildi. Dostluğunuz hep sürecek ve gittiğiniz her yerde mutluluk yayacaksınız,” demiş.
Minik Civciv ve Küçük Salyangoz, adadan dönüp köylerine geri döndüklerinde, herkes onları büyük bir sevinçle karşılamış. Onlar da yaşadıkları maceraları anlatarak köydeki herkesin yüzünü güldürmüşler.
O günden sonra Minik Civciv ve Küçük Salyangoz, her zaman birlikte yeni maceralara atılmış ve gittikleri her yere mutluluk götürmüşler.
Ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
Uçmak isteyen minik civciv masalı burada bitivermiş. Eğer Uçmak isteyen minik civciv masalı hakkındaki yorumlarınızı merakla bekliyoruz.
Uçmak isteyen minik civciv masalı gibi okumayı seviyorsanız masal okuyoruz sayfamızı incelemenizi öneririz 🙂
Daha fazla çocuk masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.