Yeşilova Köyü’nün Sırlı Taşı Masalı: Bir varmış, bir yokmuş, bir zamanlar, Yeşilova Köyü’nde Elif adında bir kız çocuğu yaşarmış. Elif’in en yakın arkadaşı Emir’miş ve onlar her zaman birlikte oynarlarmış. Bir gün, köyün kenarında yaşayan Mırnav adında bir kediyle tanışmışlar.
Elif, Emir ve Mırnav, ormanın derinliklerinde gizli bir hazine olduğunu duymuşlar. Bu hazine, dostluğun ve birlikte çalışmanın simgesi olan Dostluk Taşı’ymış. Üç kafadar, Dostluk Taşı’nı bulmak için maceraya atılmışlar.
Yol boyunca, birbirlerine yardım etmişler ve zorlukları birlikte aşmışlar. Elif, yüksek yerlere tırmanabilirmiş; böylece yol gösterirmiş. Emir, güçlü kollarıyla ağır taşları kaldırırmış. Mırnav ise keskin gözleriyle gizli yolları bulurmuş.
Sonunda, Dostluk Taşı’nı bulmuşlar. Ama taşın yanında, köylerini kurtaracak bir sır saklıymış. Köylerine döndüklerinde, köy meydanında bir şenlik düzenlendiğini görmüşler. Elif, Emir ve Mırnav, köy meydanında toplanan kalabalığa Dostluk Taşı’nı göstermişler. Köylüler, taşın parıltısına hayran kalmışlar. Ama asıl mucize, taşın yanında buldukları sırrın köydeki herkesin kalbine dokunmasıymış.
Sır, köyün etrafındaki ormanın korunması gerektiğini anlatan bir hikayeymiş. Orman, köyün can damarıymış ve her canlının eviymiş. Bu hikayeyi duyan köylüler, ormanı daha iyi korumaya karar vermişler. Ağaç dikmişler, çiçekler ekmişler ve hayvanlara zarar vermemeye özen göstermişler.
Elif, Emir ve Mırnav, bu değişimi gördükçe çok mutlu olmuşlar. Onların cesareti ve dostluğu, köydeki herkesi bir araya getirmiş ve Yeşilova, doğayla iç içe, mutlu bir köy haline gelmiş.
Bir gün, Elif, Emir ve Mırnav, yeni bir maceraya atılmak için yeniden ormana gitmişler. Bu sefer ormanda bir gölün olduğundan bahsediliyormuş. Gölün derinliklerinde ise sihirli bir inci saklıymış. Bu inci, dilekleri gerçekleştiren bir inciymiş.
Elif, Emir ve Mırnav, gölü bulmak için yola çıkmışlar. Yolculuk sırasında çeşitli hayvanlarla karşılaşmışlar. İlk olarak, büyük bir kaplumbağayla tanışmışlar. Kaplumbağa, göle giden yolu bilmelerine rağmen onlara yardım edebileceğini söylemiş. Kaplumbağa, “Gölün yolunu size gösterebilirim ama oraya ulaşmak için birkaç engeli aşmanız gerekiyor,” demiş.
Elif, Emir ve Mırnav, kaplumbağanın liderliğinde yola devam etmişler. İlk engel, büyük bir nehir olmuş. Emir, nehrin karşısına geçmek için güçlü kollarıyla bir köprü yapmış. Elif ve Mırnav, Emir’e yardım etmişler ve köprüyü birlikte tamamlamışlar.
Nehri geçtikten sonra, sık ağaçlarla dolu bir orman çıkmış karşılarına. Bu sefer Mırnav devreye girmiş. Keskin gözleriyle gizli bir patika bulmuş ve üçü birlikte bu patikadan geçmişler. Patikanın sonunda ise nihayet gölü görmüşler.
Göl, muhteşem bir manzaraya sahipmiş. Suyu berrak ve maviydi. Ancak inci, gölün derinliklerinde saklıymış. Elif, yüzme yeteneği sayesinde göle dalmış ve inciyi bulmuş. İncinin parıltısı, suyun altından bile görünüyormuş.
Elif, inciyi alıp su yüzeyine çıkmış. Üç arkadaş, dileklerini düşünmeye başlamışlar. O sırada kaplumbağa, “Bu inciyi kullanmak için gerçekten ne dilediğinizi bilmelisiniz. Çünkü dilekleriniz gerçekleşirken doğaya ve çevrenize de zarar vermemelisiniz,” demiş.
Elif, Emir ve Mırnav, düşünmüşler ve sonunda bir karar vermişler. Hep birlikte, “Dileğimiz, Yeşilova Köyü’nün her zaman barış ve mutluluk içinde olması,” demişler. İnci, onların bu dileğini kabul etmiş ve parlamış.
Köye döndüklerinde, herkesin yüzünde bir gülümseme varmış. Köylüler, Elif, Emir ve Mırnav’ın bu büyük macerasını dinlemişler ve onları alkışlamışlar.
Ertesi gün, Elif, Emir ve Mırnav, köy meydanında oturmuş, yeni bir macera arayışındaymış. Tam o sırada yaşlı bilge Hasan Amca, yanlarına gelip onlara bir hikaye anlatmış. Bu hikayeye göre, ormanın derinliklerinde bir sihirli çiçek varmış. Bu çiçek, gece olduğunda parıldar ve etrafına huzur ve neşe saçarmış. Ancak çiçeği bulmak ve onun sihrini görmek hiç de kolay değilmiş. Çiçek, sadece gerçek dostluğun gücüyle ortaya çıkarmış.
Elif, Emir ve Mırnav, bu macerayı duyar duymaz heyecanlanmışlar ve hemen yola çıkmaya karar vermişler. Yanlarına bir pusula, birkaç yiyecek ve su almışlar. Yola koyulduklarında güneş henüz batmamış, hava aydınlıkmış.
Ormanın derinliklerine ilerledikçe, yolları kaybolmuş. Elif, “Endişelenmeyin, pusulamız var,” demiş. Pusulayı kullanarak yollarını bulmuşlar. Ancak ormanın içi karanlık ve ürkütücüymüş. Bir süre sonra bir baykuş sesi duymuşlar ve Mırnav, sesin geldiği yöne dikkatlice bakmış.
Baykuş, onlara yardım etmeye karar vermiş ve onları sihirli çiçeğin olduğu yere götürebileceğini söylemiş. Baykuşun rehberliğinde, dik yamaçlardan tırmanmışlar, derin vadilerden geçmişler. Her zorluğun üstesinden gelmişler çünkü birbirlerine güvenmişler ve yardım etmişler.
Sonunda, baykuş onları büyük, eski bir ağacın yanına getirmiş. Bu ağacın etrafında büyüyen sihirli çiçekleri görmüşler. Çiçekler, akşam olmasına rağmen parıldamıyormuş. Baykuş, “Çiçekler ancak gerçek dostlukla parlayabilir,” demiş.
Elif, Emir ve Mırnav, ellerini birleştirip birbirlerine olan dostluklarını hatırlatmışlar. O anda çiçekler, yavaş yavaş parlamaya başlamış. Parıltı, çevreyi aydınlatmış ve huzur dolu bir atmosfer yaratmış. Çiçeklerin ışığı, Elif, Emir ve Mırnav’ın yüzünde bir gülümseme oluşturmuş.
Çiçeklerin bu sihirli anını yanlarında getirdikleri bir kavanoza koymuşlar. Köylerine döndüklerinde, bu ışığı köy meydanına yerleştirmişler. Bu sihirli ışık, her gece köyü aydınlatmış ve köylülere huzur vermiş.
Elif, Emir ve Mırnav, bu macerayı başarıyla tamamlamış olmanın gururunu yaşamışlar. Köylüler, onların bu cesaretini ve dostluğunu kutlamışlar. O günden sonra, Yeşilova Köyü her gece sihirli çiçeklerin huzur verici ışığıyla aydınlanmış.
Ve böylece, Elif, Emir ve Mırnav’ın maceraları, Yeşilova Köyü’nün tarihine altın harflerle yazılmış. Onların hikayesi, uzun yıllar boyunca anlatılmış ve gelecek nesillere, dostluğun ve doğayı korumanın önemini öğretmiş. Ve onlar, hep birlikte mutlu mesut yaşamışlar. Yeşilova Köyü’nün Sırlı Taşı Masalımız burada bitmiş ama dostlukları hiç bitmemiş.
Yeşilova Köyü’nün Sırlı Taşı Masalımıza benzer “Dostluk Çiçeği Masalımızı” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.