Güvercin ve Çatıdaki Mucize : Çocuk Masalları, Masal Oku
Bir sevgi, bir sabır ve bir hayat masalı…
Bir varmış, bir yokmuş…
Uzak diyarlarda, denizin kokusunu taşıyan rüzgarların estiği, çatılarında çiçekler açan güzel bir şehir varmış. Bu şehrin en yüksek tepesindeki minik bir evin çatısına bir gün bembeyaz, zarif bir güvercin konmuş. Adı Suna’ymış.

Çatıdaki Mucize: Suna Yuva Arıyor…
Suna, çok uzun yollar uçmuş, nice ormanlar, nehirler aşmış. Artık kendine sıcak, güvenli bir yuva arıyormuş. Gözleriyle çevreyi kontrol etmiş. O eski fakat sevimli evin çatısını görünce kalbinin “işte burası!” dediğini duymuş.
O günden sonrasında Suna, çatıdaki bir köşeye ince dallardan, kuru yapraklardan ve biraz da pamuk parçalarından bir yuva yapmaya başlamış. Günler geçmiş, yuvayı itinayla hazırlamış. Sonunda bir sabah, yuvaya minicik bir yumurta bırakmış. Yumurtası bembeyaz, ufacık ve sımsıcacıkmış.

Her gün Suna, o yumurtanın üstünde sabırla beklemiş. Güneş doğmuş, yağmur yağmış, rüzgar esmiş fakat Suna hep orada kalmış. Bazen çatının altındaki evin minik kızı Elif, pencereye çıkar, güvercine sessizce el sallarmış.
Elif de her gün merakla çatıya bakar, “Acaba yavrusu çıktı mı?” diye düşünürmüş. Hatta bigün, annesiyle birlikte kuş için pencere kenarına biraz yem ve bir ufak kapta su koymuşlar. Suna da bu iyiliği fark etmiş, gagasıyla minik bir teşekkür eder gibi eğilmiş.
Çatıdaki Mucize: Suna’nın Yavrusu Yumurtadan Çıkıyor…
Sonunda bir sabah… Güneş ışıkları yuvayı okşarken yumurtadan küçücük bir çatırdama sesi duyulmuş. Çat! Çat!
Küçük yumurta çatlamış, içinden tüyleri henüz tam çıkmamış, titrek bir yavru kuş çıkmış. Suna onu derhal kanatlarının altına almış, sevgiyle sarmalamış.

Elif, pencereye koşmuş. “Anne bak! Yavrusu çıkmış!” diye sevinçle bağırmış.
Günler geçmiş, yavru büyümüş, tüyleri kabarmış, gözleri parlamaya başlamış. Suna ona uçmayı öğretmiş. Önce çatıda kısa sıçrayışlar, sonrasında havada küçük süzülüşler… Ve bir sabah, yavru kuş ilk defa annesiyle birlikte gökyüzüne doğru yükselmiş.
Elif onları izlerken gülümsemiş, “Ne güzel bir hikâye yaşadık birlikte,” demiş.
Ve o çatı, yıllar boyunca başka kuşlara da ev olmuş. Çünkü sevgiyle meydana getirilen bir yuvanın sıcaklığı hiç kaybolmazmış.
Göklerde kanat çırpan her kuşun bir hikâyesi, her yuvanın bir mucizesi varmış…
Gökler kadar özgür, çatı kadar sıcak bir masal da burada bitmiş.