Nil’in Matematik Orkestrası (4-6 Yaş Masalları)
Bir varmış bir yokmuş…
Gökyüzünün açık maviye boyandığı, ağaçların hafifçe sallandığı sakin bir kasabada küçük bir kız yaşarmış. Adı Nil’miş. Nil, meraklı bakışları ve sessizce düşündüğü anlarıyla tanınırmış. Oyun oynamayı severmiş ama en çok da bir şeyleri çözmeyi, düşünmeyi…
Nil’in en çok ilgisini çeken şey matematikmiş. Sayılarla oynamak, onların nasıl bir araya geldiğini görmek ona hep keyif verirmiş. Rakamları sadece yazmaz, sanki onları hissedermiş. Ona göre matematik, bazen havada süzülen bir melodi gibiymiş. Her işlem, küçük bir dans gibiymiş onun için.
Sayılara baktığında aklında neşeli melodiler çalarmış; 1 bir nota gibi tek başına şarkı söyler, 2 el ele tutuşup dans eder, 3, 4, 5 hepsi bir araya gelerek en güzel senfoniyi oluştururlarmış. Evde, okulda hatta parka giderken bile Nil, sayılarla oynar, onların neşesiyle adım adım dans edermiş. Bir gün annesi, Nil’in sayılarla oyun oynarken mırıldandığı tatlı şarkıyı duyunca, “Üçle dört el ele tutuştu, yedi oldular, dans ettiler, uçuştuu!” diye neşeyle söylemiş.
Ancak Nil’in küçük bir huyu varmış; eğer işler onun istediği gibi gitmez ya da biri “hayır” derse, o an hemen sinirlenip bağırırmış. Bu durum hem arkadaşlarını hem öğretmenini hem de annesini üzermiş.

Bir sabah Nil okula gitmek için heyecanla hazırlanmış; çünkü o gün sınıfta yeni bir matematik oyunu oynanacaktı. Oyunun kuralı basitmiş: Her çocuk sırayla tahtaya gelip bir sayı söyleyecekti. Nil de “Ben ilk olmak istiyorum!” diye düşünmüş, parmaklarını yüksek tutarak sınıfa seslenmiş: “Ben! Ben söyleyeceğim ilk! Ben!” Fakat nazik öğretmeni, “Nil’ciğim, bugün ilk sırada Ali olacak; sonra sıra senin gelecek,” diyerek açıklama yapmış. Bu sözleri duyan Nil, yüksek sesle “HAYIR! İstemiyorum! İlk ben olacağım!” diye bağırmış. Sınıftaki diğer çocuklar sessizleşmiş, öğretmeni üzülmüş.

Öğretmeni Nil’in yanına eğildi ve yumuşak bir sesle konuşmaya başladı. “Sevgili Nil, sen matematiği tıpkı notalar gibi seviyorsun ya… Düşünsene, bir piyano çalarken yanında biri bağırırsa ne olur? Müzik bozulur, notalar karışır. Eğer birbirimize saygı göstermezsek, o güzel müzik duyulmaz hale gelir. Duygular da aslında müzik gibidir. Öfkelendiğinde ve bağırdığında, içindeki o tatlı müzik susar. Ama eğer sakin olursan ve sıranı beklemeyi başarırsan, herkesle birlikte uyum içinde harika bir müzik ortaya çıkar.” Nil, öğretmeninin söylediklerini dikkatle dinledi. Bu sözler ona çok anlamlı gelmişti.
O günden sonra Nil duygularını kontrol etmeyi yavaş yavaş öğrenmeye başlamış. Bir şey istediği gibi gitmediğinde hemen bağırmak yerine, önce derin bir nefes almayı denemiş. İçinden sakinleşmeye çalışmış, beklemenin bazen ne kadar gerekli olduğunu fark etmiş. “Olmazsa başka zaman da olur,” demeyi öğrenmiş ve bunun onu daha huzurlu hissettirdiğini görmüş. Zamanla, sırayı beklemenin, başkalarına saygı göstermenin ve sabırlı olmanın da tıpkı matematik gibi öğrenilen bir beceri olduğunu anlamış.

Zaman geçtikçe Nil büyümüş ama sayılara ve matematiğe olan ilgisi hiç azalmamış. İlkokulda da, sonrasında da matematiği hep büyük bir keyifle çalışmış. Zorlandığı konular olduğunda bile pes etmemiş, sabırla tekrar denemiş. Hatalar yaptığında üzülmek yerine, onları öğrenmenin bir parçası olarak görmeyi öğrenmiş. Her geçen gün sayılarla kurduğu bağ daha da güçlenmiş. Nil, matematiği sadece ders olarak değil, yaşamının bir parçası olarak görmüş. Sayılarla düşünmüş, plan yapmış ve onları çözmeyi bir oyun gibi görmeye devam etmiş. İçinde taşıdığı o özel ilgiyi hiç kaybetmemiş.
Bir gün Nil harika bir matematik öğretmeni olmuş; artık okullarda ve parklarda çocuklara, “Matematik sadece sayılar değil, bir dans, bir oyun, bir sabır hikayesidir. Kalbinizdeki güzel melodiyi asla kaybetmeyin; öfkeyle susturmayın, çünkü her adımınızda, her işlemde, sevgi ve sabır en güzel müziği yaratır,” diye anlatırmış. Böylece Nil, hem matematikte hem de hayatta hep başarılı olmuş; çünkü o, kalbindeki o sihirli melodiyi asla unutmamış.

‘Nil’in Matematik Orkestrası (4-6 Yaş Masalları)’ masalı burada sona erdi ama masal dünyamızda keşfedilecek daha pek çok macera sizi bekliyor. Eğer bu masalı beğendiyseniz, sitemizdeki diğer masallara da göz atmayı unutmayın. Sizce Nil’in hikâyesi nasılmış? Beğendiniz mi? Yorumlarınızı çok merak ediyoruz! Yeni masallarda görüşmek üzere!
Yorum yapılmamış
Pingback: Defne'nin Kitap Sevgisini Anlatan Masal - Masal Oku