Keloğlan ve Periler Diyarı Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda Keloğlan adında sevimli bir çocuk yaşarmış. Keloğlan’ın yuvarlak gözleri, kocaman gülümsemesi ve parlak, kelliğiyle herkesin sevdiği, tatlı bir çocukmuş.
Keloğlan, her gün köyün etrafında gezip çeşitli maceralara atılmaktan büyük keyif alırmış. Bir gün, Keloğlan ormanda yürüyüş yaparken birdenbire karşısına parıldayan bir ışık çıkmış.
Keloğlan şaşkınlıkla ışığın kaynağına doğru ilerlemiş ve kendini periler diyarında bulmuş. Bu diyar, rengarenk çiçekler, gökkuşağı gibi parlayan nehirler ve pırıl pırıl parlayan peri evleriyle doluymuş. Keloğlan gözlerini kocaman açarak, hayranlıkla etrafına bakınmış.
Tam o sırada, küçük ve sevimli bir peri olan Peri Lila Keloğlan’a doğru uçmuş. “Hoş geldin Keloğlan!” demiş Peri Lila. “Ben Peri Lila. Bu güzel diyarımıza hoş geldin. Neden buradasın?”
Keloğlan, Lila’nın tatlı gülümsemesini görünce cesaretle cevap vermiş: “Merhaba Peri Lila. Ben sadece ormanda geziniyordum ve kendimi burada buldum. Burası çok güzel!”
Peri Lila, Keloğlan’ın meraklı bakışlarına karşılık gülümseyerek, “Burası Periler Diyarı. Herkesin hayallerini gerçekleştirebileceği bir yer. Ama bir sorun var, kötülük perisi Mürdüm bizim mutluluğumuzu çalmaya çalışıyor. Bize yardım eder misin?”
Keloğlan hemen kabul etmiş, çünkü maceraları severmiş ve perilerin mutluluğunu geri getirmek istemiş. Böylece, Peri Lila ve Keloğlan, Mürdüm’ün kötülük planlarını bozmak için yola koyulmuşlar.
İlk olarak, Mürdüm’ün gizli kalesine giden yolu bulmaları gerekiyormuş. Bu yol, dikenli çalılar ve dev mantarlarla kaplı zorlu bir patikaymış. Keloğlan, korkusuzca yol alırken, Peri Lila ona cesaret veriyormuş. Birlikte dikenleri aşmışlar, dev mantarların üzerinden atlamışlar ve sonunda Mürdüm’ün karanlık kalesine ulaşmışlar.
Kale, siyah taşlardan yapılmış ve tepesinde korkutucu bir ejderha figürü olan devasa bir yapıymış. Keloğlan, kalenin kapısını iterek açmış ve içeriye girmişler. İçerisi soğuk ve kasvetliymiş, duvarlarda örümcek ağları varmış ve hava karanlık bir sisle doluymuş.
Mürdüm, tahtında otururken Keloğlan ve Peri Lila’yı fark etmiş. “Kimsiniz siz?” diye bağırmış Mürdüm, sesindeki öfke titreşimleriyle.
Keloğlan cesurca öne çıkmış. “Ben Keloğlan, bu da Peri Lila. Periler Diyarı’nı kurtarmak için geldik!”
Mürdüm kahkahalarla gülmüş. “Siz mi beni durduracaksınız? Küçük periler ve kel çocuklar benim karanlık gücümü durduramaz!”
Keloğlan ve Peri Lila, birbirlerine bakarak bir plan yapmışlar. Peri Lila, sihirli tozlarını çıkararak Mürdüm’ün üzerine serpiştirmiş. Bu tozlar, Mürdüm’ün gücünü zayıflatacakmış. Ancak Mürdüm hemen anlamış ve sihirli tozlardan kaçınmış.
Keloğlan, Lila’nın gözlerindeki endişeyi görünce cesaretini toplamış. “Merak etme Lila, birlikte başaracağız,” demiş ve hızla Mürdüm’e doğru koşmuş. Keloğlan, Mürdüm’ün dikkatini dağıtırken, Lila da başka bir sihirli tozunu hazırlamış.
Bu kez, Lila’nın tozları Mürdüm’ü doğrudan hedef almış ve onu sihirli bir uykuya daldırmış. Mürdüm, tahtına yığılıp kalmış ve karanlık güçleri yok olmuş. Kale, aniden aydınlanmış ve örümcek ağları kaybolmuş. Peri Lila ve Keloğlan, zaferle birbirlerine sarılmışlar.
Peri Lila, Keloğlan’a teşekkür etmiş. “Senin sayende, periler diyarı yeniden huzur buldu. Artık burası daha da güzel olacak!”
Keloğlan gülümseyerek, “Ben de çok mutluyum, Peri Lila. Sizlerle tanıştığım ve yardım edebildiğim için çok şanslıyım.”
Mutlu Son
Periler diyarı, Keloğlan ve Lila’nın zaferiyle kutlamalar yapmış. Keloğlan, perilerle birlikte dans etmiş ve onların dünyasının ne kadar harika olduğunu görmüş. Periler diyarında geçirdiği bu macerayı hiç unutmayacakmış.
Kutlamalar sırasında, periler Keloğlan’a özel hediyeler vermişler. Bu hediyeler arasında, sihirli bir değnek ve dilek gerçekleştiren bir taş varmış. Peri Lila, “Bu hediyeler, bizim sana teşekkürümüzdür, Keloğlan. Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa, bu hediyeler seni koruyacak,” demiş.
Keloğlan, hediyelerini alarak evine dönmek üzere yola çıkmış. Ormanda geri yürürken, periler diyarındaki dostlarını ve yaşadığı macerayı düşünmüş. Kendi köyüne döndüğünde, arkadaşlarına ve ailesine periler diyarında yaşadıklarını anlatmış. Herkes Keloğlan’ın cesaretine ve iyiliğine hayran kalmış.
Keloğlan, bir gün yine periler diyarına geri dönmeyi umut etmiş. Çünkü orası, onun için sadece bir macera yeri değil, aynı zamanda dostlarının olduğu bir yuva haline gelmişti.
Keloğlan ve Periler Diyarı Masalı burada bitmiş ancak Keloğlan ve perilerin dostluğu hiçbir zaman bitmemiş, sonsuza kadar hep birlikte mutlu mesut yaşamışlar.
Keloğlan ve Periler Diyarı Masalına benzeyen Keloğlan masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Yorum yok! İlk siz olun.